Emekli ve Yaşlı İnsanlarımızın İnsanca Yaşamı İçin..

EMEKLİ VE YAŞLI YURTTAŞLARIN,
ONURLU VE İNSANCA BİR YAŞAM İÇİN,
BAĞIMSIZ BİRLEŞİK BİR MÜCADELE ANLAYIŞINA VE ARACINA, İHTİYACI VAR.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) bünyesinde Yaşlılık- Malüllük - Dul ve Yetim aylığı alan yurttaş sayısı açıklanan verilere göre,
On dört milyonu aşmış durumda.
Bu yurttaşların nasıl bir yaşam sürdüreceklerini belirleyen ücretlerin tesbiti, TÜİK diye bilinen ve egemen yönetim anlayışının öngörüleri doğrultusunda belirlenen rakamlar baz alınarak, TÜED diye bilinen yarı resmi kuruluşunda destek ve oluru ile, "Sizler için bunu uygun gördük denilerek" açlık sınırı altında kalan, yokluk ve yoksunluk demek olan ücretlere mahkûm edilmiş durumdayız.
Üstelik te bu durum yeni bir şey olmayıp, on yıllardır sürdürülen ve binbir manüpülasyonla, siyaset kurumları tarafından dayatılan bir uygulama.
Bir diğer ve belki de her şeyden önemli olan gerçeğimiz, geleceklerimizi köleleştirmeyi öngören anlayışın dayatılması ve genel örgütsüzlüğümüzdür.
90'lı yıllardan günümüze,
Emeklilerin İnsani Yaşam Koşulları taleplerini elde etmeye dönük sürdürülen mücadelelerin dağınıklığı ve yetersizliğinin
Emekliler ve yaşlıların olumsuz yaşam koşulları dayatmasının beraberinde gelen, can alıcı temel konularından biri de, Reform! adı altında, "Sosyal Güvenlik Sistemi" ile ilgili getirilen kısıtlama ve uygulamalardır.
90'lı yıllarla birlikte Uluslararası Sermaye çevrelerinin örgütleri olan, Dünya Bankası ve IMF eliyle, Dünya genelinde Sosyal Güvenlik alanındaki ( Sağlık-Ekonomik hak ve çıkarlar-Güvenli bir gelecek v.b.giderlerin)  kısılarak daraltılmasını öngören uygulama programlarının dayatıldığı gerçekliği ortadadır.
Yapılması gereken öncelikle bu çıplak gerçekliği görebilmeli, farkındalığı arttırıcı çalışmaları öngörüp bilince çıkarılmasına yönelik çaba ve yığınsal karşı duruşun, yaşamdaki karşılığının üretilmesi üzerine kafa yorulması gerektiğidir.
Emeklilerin hak ve menfaatlerinin elde edilip geliştirilmesi ve de korunması mücadelesinin özünün, sınıfsal bir gerçeklik olduğu ve kalıcı çözüme ulaştırılması sürecinin de, politik bir duruş çerçevesinde kazanılabileceğini öngören bir perspektif içselleştirilmelidir.
Bu amaçlar ve bakış açısıyla sürdürülecek mücadelede önemli mücadele araçlarının başında gelen ve olmazsa olmaz olan,
Sendikal Örgütlenme Faaliyetidir.
Nasıl bir Sendikal Anlayış  çerçevesinde mücadele edilmesi gerekir sorusunun yanıtının arandığı bu süreçte, Ortak-Örgütlü Programatik Bir Mücadele Hattının yaşamdaki karşılığının yaratılabilmesi noktasında, statükonun ayak oyunlarını boşa çıkaran, her türlü dar grupçu, bütünü kapsamayı öngörmeyen, "yıllardır sloganlara sıkıştırılan" siyasi oyalamalar çerçevesinde yapılan manüpülasyonları, açığa çıkarıp deşifre ederek reddeden,
Emeklilerin yıllara yayılan mücadele birikimini içselleştirip, ortaklaştırmayı önceleyen bir anlayışta buluşulabilmesi, öncelikli bakış açısı olabilmelidir.
Böylesi bir ortaklaşma hattının,
Meşru etkin ve kararlı bir mücadele sürecinin başlatılmasını, olanaklı hale getirilebileceği unutulmamalıdır..

04-01-2023 -İZZET KUVANLIKLI