Yazmasam Olmaz

YAZMASAM OLMAZ
İki kişinin hakkını teslim etmek lazım. 
Biri Avukat, Müteahhit ve Belediye Başkanı Tolga Tosun, diğeri ise haddini aşan işlere çomak sokan Emekli Öğretmen Ramazan Narin. 
Birincisi arkasına aldığı, siyaset ve ticaret erbapları, tatlı su solcuları, yaka ve tören Atatürkçüleri ile birlikte Neo-liberal politikalarla Bandırma’nın canını okurken, kamu alanları otoparkları kişilerce kurumlarca talan edilmesi için bütün yolları açarken,
Diğeri tek başına bütün hakaret, tehdit ve sindirme politikalarına rağmen Bandırma’nın ve doğanın haklarını yiğitler gibi savunmakta. Öyle ki Ticaret Odasına peşkeş çekilecek araziden tutun, Ağır Metal OSB’ye kadar, belediye yönetiminin bütün hukuk dışı uygulamalarına karşı dimdik durmakta.

Sorsanız huysuz geçimsiz biri derler. Kim der? Kimin kovanına çomak soktuysa o der. 
Son günlerde yıllardır Bandırma’yı lağıma çeviren Angus Gemileri yine gündem oldu. Başkan ne zaman dara düşse en önce aveneleri başlıyor feryat figana demagoji yapmaya. Biri kalkıyor “İtibar suikastı yapılıyor” diye feryat ediyor, diğeri, “gerçek öyle değil. Ülkenin tarım politikalarının sonucu angus gemileri geliyor” meyanında sözler sarf ederek başkana nefes olmaya çalışıyor. 
Biri Çevre günlerinde marul fidesi dağıtarak 10 yıl sonra ancak evinizde, saksınızda bunu yetiştirirsiniz dercesine “çevre etkinliği” düzenliyor, diğeri “biz ne yapalım tarım politikasını sorgulayın” diyor.
Bu arada Bandırma’nın sözde çevreci dernekleri ve diğer örgütleri deve kuşu misali başını kuma gömüyor. Baş kumda iyi de kıç dışarda….
Peki, Avukat- Müteahhit Belediye Başkanı ne yapıyor? Avukatlık yapmadığını biliyoruz. Zira Cevdet Ayan ile ilgili suç duyurusunda Savcı’dan iyi bir hukuk dersi almıştı. Belediye Başkanlığı yapıyor mu, yaptı mı? 
Hakkını yemeyelim. Bir müteahhitte yaraşır şekilde şehrin birçok yolunu yeniledi. Yine bir müteahhitte yaraşır şekilde önce Askeri Çamlık alanı için Balıkesir Büyükşehirle iş birliğine gitti, sonra çark tersine dönünce çevreci kesildi. En iyi yaptığı iş ise “ben de bir müteahhittim. Sizin zorluklarınızı en iyi ben bilirim” diyerek Güney Marmara’nın çanına ot tıkayacak Ağır Metal OSB için hiçbir siyasal partili başkanın yapamayacağını yaptı.
Başkan bilir mi bilmiyorum ama en son başkan savunuculuğu çıkışı yapan Meclis Başkanvekili Hanım Efendinin Nazım Hikmet’in aşağıdaki şiirini bildiğini düşünüyorum.
“Tarlalarımıza girmiş değil sizin gibisi yaban domuzunun.
Şehrimiz görmüş değil yangının sizden kanlısını.
Bir adınız var, …. Bey, adımıza benzeyen.
Dilimiz kuruyor dilimizi konuştuğunuz için.
Bitten, açlıktan, sıtmadan betersiniz.
Yüz Türkiye (Bandırma) olsa, elinizden de gelse
 yüzünü de zincire vurur, yüz kere satarsınız.
Milletimin en talihsiz gecesi
                ana rahmine düştüğünüz gecedir.  “

Adnan Menderes için yazılan bu şiir size ne kadar da uyuyor. 
Bunun üstüne daha ne söylenebilir ki. 
Takiyyenin alası sizde,
Çevre düşmanlığı sizde,
Adam kayırma sizde,
Tören solculuğu ve Atatürkçülüğü sizde
Peki sizin AKP’den ne farkınız var?     
Unutmayın herkes aptal siz akıllı değilsiniz. Yazar   Jim Rohn, " Bir insan, birlikte en çok zaman geçirdiği 5 kişinin ortalamasıdır " der. 
Sizin için hiç üzülmüyorum. Üzüldüğüm iki şey var. 
Biri talan ettiğiniz doğa.
Diğeri ise Büyük Devrimci, çevreci, özgürlükçü ve Büyük İnsan Mustafa Kemal Atatürk’ün partisinde olmanız. 

06-07-2023/HÜSEYİN ATICI