SOKAK HAYVANLARI SORUNU
Son birkaç gündür ana haberlerde ve sosyal medyada en fazla konuşulan konuların başında Konya’da iki köpeğin öldürülmesi konuşuluyor. Yüzyıllardır kana, irine, acıya ve hayal kırıklıklarına doymayan bu coğrafyada son dönemlerde sevgisizlik ve gözü dönmüşlük artarak devam ediyor.
En başta ifade etmeliyim ki yapılan kabul edilemez. Hiçbir canlıya şiddet uygulanmasını kabul etmiyorum. Lanetliyorum. Kutsal olan tüm canlılar için yaşam hakkıdır .
Gelmiş geçmiş bütün siyasal iktidarlar ve yerel yöneticiler için “hizmet demek” duble yollar yapmak, beton dökmek, kaldırımların her belediye başkanı değişiminde sökülüp yeniden yapılması demek. Bu güne kadar hiçbir siyasal erk sahibinin toplumsal yaşama yönelik refah sağlayıcı politikalarını öncelediğini hatırlamıyorum. Varsa da onlardan özür dilerim. Toplumsal refah nedir? Toplumsal refah sadece gelir düzeyinin yükselmesi, plazalarda yaşamak, AVM’lerde gezip dolaşmak değildir. Sokakta bir kişi açsa, bir kedi- köpek başıboş dolaşıyorsa o toplum yeteri kadar refaha sahip değildir. Aynı zamanda güvenlik içinde değildir.
Yaz günü gelir her yere afiş donatılır.
-Kapının önüne bir kap su koy.
Kış gelir, sokaktaki dostlarımız üşümesin söylemi öne çıkar.
Ana caddelerden kıyı kenar sokaklara kadar her köşe başında yemek artıkları, ekmek kırıntıları, kemik ve diğer sakatat parçalarını görürüz. Yemek paylaşım kavgası yapan köpek ve kedi hırlamaları onların yanından geçen insanları özellikle çocukları tedirgin eder. Yaz- kış ortalığa gelişi güzel dökülen bu artıklar aynı zamanda toplum sağlığı açısından bir risk taşır. Gerekli aşılarının yapılıp yapılmadığını bilmediğimiz sokaktaki dostlarımızla aynı kaldırımı, aynı parkı aynı mahalleyi paylaşırız. Korku her canlıda var olan bir duygudur. Kimimiz hayvanlardan korkarız, kimimiz asansöre binmekten. Hal böyle olunca toplum yeteri kadar barış ve huzur içinde yaşayamıyor. Daha da ötesi magazinel hayvan severlerin asıl gündeme taşımaları gereken konu hayvan refahıdır. Hayvan refahı onların güven içerisinde yaşayabildikleri yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayabildikleri yeterli alan içerisinde yaşama hakkıdır. Bu hakkı sağlayacak olanda genel ve yerel iktidar sahipleridir. Ancak genel iktidar sahipleri gerekli yasal düzenlemeyi yapmadıkları için yerel iktidardakiler de bu mazeretin arkasına sığınabilmektedir. Yasa da hayvan barınakları, sokak hayvanlarının rehabilitasyonu, tedavisi tamamlandıktan sonra barınaktan çıkarılır der. Bu gerekçeyle sokak hayvanları gelişi güzel bir yerlere bırakılarak başlarının çaresini bakmaları istenir. Uzun yıllara dayanan bir stratejik planlama ile sokak hayvanlarının yönetilebilirliğine yönelik çalışmanın zamanı gelmiş geçmiştir. Bugün sokakta yaşayan hayvanlar binlerle ifade ediliyorsa yarın on binlerle ifade edilecek. Dolayısıyla hayvan severlerle gerçekten hayvandan korktukları için onlardan uzak duran kesim arasında tartışmalar devam edip gidecektir.
Bütün yetkileri ve uygulamaları tek bir kişinin elinde topladığınız zaman böylesine küçücük bir sorunun çözümü bile zorlaşıyor. Sokak hayvanlarıyla ilgili yara kangrene dönüşmeden bu sorunun çözümüne yönelik yasal düzenleme yapılmalı ve yerel yönetimler bu konuda sorumluluk üstlenmelidir.
Hasbelkader iş için 4 kez İtalya’ya gittiğimde Bologna, Strada, Navara ve Milano’dan tutun köyler de bile bir tane başıboş hayvan göremedim. Avrupa’yı daha fazlaca görmüş olanların gözlemleri daha da önemli.
Konya’daki katliama tepki veren yurttaşlarımız acaba hiç düşündü mü, sokaktaki dostlarımızdan her gün kaç tanesi şehir trafiğinde araç altında kalarak ölüyor ve trafik kazalarına sebep oluyor Bu ölümler diğerlerinden daha mı az acıtıcı? Ya da daha bir hafta önce Adıyaman’da sokak hayvanlarının ısırdığı bir çocuğun korkusuna ne demeli? Üstüne ısıran hayvanlar kuduz çıktı ve bölge karantina altına alındı.
Evet, ortada bir sokak hayvanları sorunu var. Bu sorun günü birlik tepkilerle, her kıyı köşeye yemek artıkları dökmekle çözülecek bir sorun değil. Bu tavır sorunu daha da içinden çıkılamaz bir hale getiriyor. Derhal yasal düzenleme yapılıp sokakta başıboş dolaşan hayvanlar refah içerisinde yaşayacakları bir alan taşınıp kısırlaştırılmalıdır. Sonra da gerçek hayvan severlerin buralara yapacakları yardımı görelim.
28-11-2022 -HÜSEYİN ATICI / BANDIRMA