Korkunun Ecele Faydası Yok!

KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK !

KISSADAN HİSSE !

“Tüccarın biri bir gün yolda Veba'yla karşılaşır. Endişeyle Veba'ya bakar ve "Nereye gidiyorsun?" diye sorar. Veba, "Bağdat'a" diye yanıtlar. “Kaç kişinin canını alacaksın?” diye tekrar sorar Tüccar. Veba, “Çok değil, sadece 5 bin kişi” der. Aradan zaman geçer ve Tüccar yolda yine Veba'yı görür. Fakat duymuştur ki Bağdat'ta vebadan dolayı 60 bin kişi ölmüştür.”  “Bana 5 bin kişiyi öldüreceğini söylemiştin. Oysa sen 60 bin cana kıymışsın” diye hiddetlenir Veba'ya. Veba ise gayet sakin ve kendinden emin, “Ben 5 bin kişi öldürdüm. Geriye kalanı korkudan öldü, benim kabahatım yok ! ”
ÖDÜMÜZ PATLIYOR ARKADAŞ !        *coronavirüs

Yıl 1964, Sultançayır köyümüzde bakkala gitmek için evden çıktım...Kızkardeşim benim arkamdan çıkmış ve peşime takılmış. Yolda, yolun ortasında yatan bir köpek var. Ben, üstüne basmadan geçmiştim ve ilerdeydim. Kardeşim, sağından solundan geçmek için tereddüt edince, köpek ayağa kalktı ve kardeşimi sol yanağından ısırdı.  Ben geriye dönüp köpekten kardeşimi kurtarıp, onu eve getirdim ama yüzü kanlar içindeydi...Doktorsuz, hastanesiz, ilaçsız bir Türkiye’de, bir köyde yaşıyormuşuz !

Evde, annem ve komşular müdahale ettiler. Tendürdiyot falan yok, kanı durdurmak için yumurtadan bişeyler yaptılar...Köyde araba yok...Akşam olmasını bekledik ve köyün tek arabası olan minübüsle, 3-4 saat sonra ancak, kardeşimi Susurluk a doktora götürdük. 
Doktor da, 1 taneydi Susurluk’ta... Kuduz şüphesiyle, kuduz iğnesi vurdular kardeşime... yarasını pansuman ettiler, belki de dikiş attı doktor hatırlamıyorum.  Sanırım bu iğneler, bir hafta kadar devam etti. 2. hafta rahatsızlandı kardeşim ve gene o kıt imkanla, aynı doktora gittik ve bu defa KUŞPALAZI teşhisi koydu kardeşime ve ilaçları alıp eve döndük...
Köpek ısırması olayından ya 40 gün, ya da 41 gün geçmişti ki, kardeşim ateşler içinde kaldı o gece ve çaresizce babama, anneme ve bana sarılarak... ölüm cesaretini toplamaya çalıştı, direnmeye çalıştı ve ama... anne-baba-abii diyerek... annem rahlede kuran okuyor, babam ise ayakta kızım kızım diye kıvranıyor, bende kardeşime sarılabiliyordum ki...sabaha karşı da kardeşim öldü ! Ölümün ne olduğunu pek bilmiyordu kardeşim... 4 yaşındaydı daha... Ben de çok bilmiyordum, 7 yaşındaydım ! Diğer kızkardeşim ise 2 yaşında...
Konu komşumuzun ve büyüklerin teşhisi ; ‘ÖDÜ KOPTU, ONDAN ÖLDÜ’ dediler...

Babamla ikimiz, birlikte koyduk mezara ve şu anda babamla birlikte yatıyorlar...Sigara içmeyen babam bu olaydan sonra sigara içmeye başladı ya, ben de saklı saklı başladım o yılda... Annem zaten içiyordu...İçtiğimiz sigara ÜÇÜNCÜ idi, bilenler bilir ! Şimdiki Türkiye’de, şimdi sarma tütün içiyoruz ki, ondan farklı değil ! 1964-2020 
Tedbir mi ? Babam bana da bir köpek yavrusu aldı, onu da ben büyüttüm ve beni yalnız bırakmayan koruyucum o köpek oldu. İsterse yaya olarak Susurluk a gidip gelirken bile, benimle gidip geliyordu ÇOMAR ! Başka köpekler, o varken beni ısıramadılar asla ! Haa ÖD Kopmasından sonra da 40 gün içinde ölüneceği fikri ve bilgisi de, beynime yerleşti bu arada.
ÖDÜ KOPMAK !

Şimdi de toplum olarak ödümüz kopuyor, biliyorum. *CORONAVİRÜS mikrobundan ödümüz kopuyor ve olur olmaz, aklımıza gelen her türlü tedbiri alarak, ödümüzün b.kumuza karışması hadisesini, yaşıyoruz ister istemez. Değil mi ? Korkmayan... var mı ?
Televizyonların bütün kanalları, görsel basın, bütün yazılı basın, bütün sosyal medya alanları CORONAVİRÜS haberleri ve bilgileri ile kaynıyor. Her tarafımız KARANTİNA !
SIRA SANA GELİYOR ! Fikri, hele hele 60 yaş üzerindekilere, koronik rahatsızlıkları bulunanlara, sıra zaten sizde denilmesi bütün gün...stres-anksiyete ve immun sistemimizi ve en önemlisi ruhiyatımızı ruh sağlığımızı bozuyor mu ? Hatta perişan ediyor mu ve bizi ister istemez depresyona sokuyor mu...Sokuyor tabii. Akıl sağlığımızın da gittiğini, umarım fark edebiliyoruz ! Coronavirüsün, ECEL olduğuna dair DİYANET artık fetva vermeli değil mi !
Bu salgın hastalık yani PANDEMİ, Dünyada Aralık-2019 da başlamıştı oysa. Biz, 11 Mart 2020 ye kadar gizledik bu bilgileri ve şimdi 7x24 coronavirüs bilgileri pompalıyoruz halkımıza. Oysa, Dünya Sağlık Örgütü (DSO) ile bugünleri gören Raporu bizim devletimiz ve hükümetimiz paylaşmış. Hatta, bu salgın için sayın Cumhurbaşkanımız, 12 Nisan 2019, yani 1 yıl önce Tedbir Genelgesini yayınlamış ilgili kurumlara ve kişilere...Bu genelgeyi gören ve alan kurumlar, halkın sağlığını korumak adına ekstre tedbirleri alıp, halkı bilgilendirecekleri yerde, bu genelgeyi sümenaltı etmişler ve ; aman halkı korkutmayalım demişler. Artık bir ihmal var mı ? Suistimal var mı ? Geciken tedbirler var mı ? Onu, gelecekte tarih yazacak !
KEŞKE Aralık-Ocak ayında korkutsaydınız bizi de, eğitseydiniz en başta.

Belki, bürokratlar ve siyasetçiler de korkardı da, ihtiyat akçesine dokunmazlardı, işsizlik fonundaki paralara falan dokunmazdılar değil mi ?
Doğru ya ; Türk Ceza Kanunumuzda ; “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama Madde 216- (1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (3) Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”  Maddesi var, bu yüzden bu türk SALGINLARDA kimse idareyi eleştiremez ve halkı galeyana getiremez denilmiş.
Güzel, böylesi dünyayı ve ülkemizi etkileyen ve sonunda acı kayıplar verdiren durumlarda halkın tahrik edilmemesi lazım. Tahrik serbest olsaydı zaten, AA dediğimiz kurum, hastanelerden, mezarlıklardan, eczanelerden, banka önlerinden canlı yayın yapardı ve an be an sözde bizi bilgilendirirdi ama bu bilgiler halkı galeyana getirebilirdi değil mi ? Ama dikkat edin ! Ne Anadolu AJANSI ve diğer ajanslar ve basın, doğru bilgilendirme olayını sadece Sağlık Bakanına bıraktılar ve T.C. Sağlık Bakanı neyi açıklarsa onu yayınlayabiliyorlar. Buraya kadar güzel ! 
Peki, nedir o televizyonlarda ahkam kesen gazeteciler, bilim adamları. siyasetçiler v.s. Arkadaş 7x24 CORONAVİRÜS konuşuluyor, mütemadiyen başka bütün gündemleri unuttuk ve ölü sayılarını takip eder hale geldik. Vaka sayılarını takip ediyoruz şimdi ve bir umutla da acaba ilaç-aşı bulunacak mı diye çaresizlik içinde kıvranıyoruz onları dinlerken. Bütün gün bunları dinlerken, evdekal kampanyası hükmünde bütün gün bu sesleri duyarken, alınan tedbirleri, yasakları v.s izlerken hiç korkmuyor muyuz ?  Korkuyoruz tabi !
Söyleyemesek de, kaba tabirle, ödümüz b.okumuza karışıyor değil mi ? 

Bandırmanın günlük ölüm sayısı 3-4 idi yaaa, şimdi bu arttı mı bilmiyoruz ama, salaları duyuyoruz camii hoparlörlerinden, duaları da duyuyoruz. Ama cenaze namazlarına, taziyelere bile gidip gelemiyoruz, defin törenlerine katılamıyoruz ve kimin neden öldüğünün sebebini bile bilmiyoruz ama her sala için CORONADAN ÖLDÜ diye fikir yürütüyoruz ister istemez. İşyerleri kapanıyor, sokağa çıkma yasakları, seyehat yasakları oluyor artık ve siz şimdi bize KORKMAYIN mı diyeceksiniz ? Açıkça, KORKUN da diyemezsiniz de !
Türk Halkı olarak atalardan gelen atasözlerimize bağlıyız ne yalan. Korkunun ecele nasılsa faydası yok ve işbu *corona da bir ecel ise, korkmamalıyız ve sıranın geç gelmesi için dua etmeliyiz diyebiliyoruz şimdilik. Haa, ödümüz b.kumuza karışıyor mu ? Karışıyor ne yalan ! 

Bu nedenle, ödümüzü düşünen bir idare varsa, lütfen normal gündeme dönün ve sadece belli usullerle korunma tedavi yöntemlerini öğretin bu halka. Para dağıtın, para verin mesela...Vergi borçlarını affedin, kredi borçlarını durdurun...Verdiklerimizle ödeyin harcınızı borcunuzu, ekonomi dönsün deyin mesela...Moral verin arkadaş moral verin bu halka...! Kaldıysa elinizde CESARET verin bu belayla savaşmak için. Vatandaşlar, arkamızda koskoca devletimiz var desinler desinler mesela ! Ama siz bütün gün korku imparatorluğu gibi korku pompalıyorsunuz ve bu mücadele yanlış ! CORONADAN ölenleri geçtik, korkunun ecele faydası yok diyerek kadercilikle, tevekkül ile ölenler...stresten, korkudan ölenler ne olacak şimdi ? Ya ödü patlayıp ölenler ?

  04/04/2020   NOGAYTÜRK