HAYVANSEVERLİK... SÖZDE KALMAMALI !
Hayvanları seviyoruz diyoruz... Ama gelgelelim ; bizimle (insanlarla) birlikte yaşamaya mecbur kedi-köpek gibi hayvanlara eziyet yapıyoruz, işkence yapıyoruz, açlığa mahkum ediyoruz ve onları hayvan barınaklarında, soykırıma tabi tutuyoruz. Veya onları yok etmek için sokaklarda zehirliyoruz ve öldürüyoruz !...Çoğaltıyoruz ve ondan sonra da, öldürüyoruz !
Hepimizin evinde, yemek ve yiyecek artıkları oluşuyor değil mi ? Hatta bu konuda gerek işyerlerimizde, gerekse evlerimizde, yemek ve yiyecek artıklarını çöpe atmada müthiş rekorlarımız var. 84 milyonuz diyoruz, atıklarımızın miktarı... bir 84 milyon canlıyı daha doyuracak miktarda ve hepsi çöp oluyor. Evde, tavuk but-kanat ve kırmızı et tükettikten sonra, artıkları asla çöpe atmıyor ve onları bir poşete koyuyorum ve aç hayvanların bulup yemesi için de, cadde kenarına, çöp konteynerlerinin yanına bırakıyorum mesela. Ekmek kırıntılarını ve tahılları da pencere kenarlarına döküyorum ki, kuşlar gelip yiyorlar. Üşenmiyorum bunlardan. Benim gibi yapanların da, çok kişi olduğunu biliyorum da, bu yaptığımız bireysel katkılar, ortak yaşamda hayvanlar için yeterli mi ?
Ben de site yöneticisiyim de, evde kedi köpek besleyenlerin, bu hayvanlarını merdiven boşluklarına bırakmaları veya sosyal ortak alanlara bırakmaları, kirlilik bakımından elbette hoşumuza gitmiyor ve apartman sakinlerinden ve komşulardan, elbette şikayetler alıyoruz.
Ben de bir köy çocuğu olarak yetiştim. Köyümde ; kedim de, köpeğimde vardı da... Şehir hayatında özellikle site ve apartmanlarda kedi-köpek beslemedim ve beslenmesini de doğru bulmuyorum. Kimseye, rahatsızlık vermek istemem. Müstakil bahçeli bir evim olsa, orada herşeyi yapabilirim ama oturduğum site veya apartmanda, bunu yapmaya hakkım yok !
Evlerinde, özellikle çocuklarına oyuncak olarak kedi köpek besleyenler, bir süre sonra bunları sokağa atıyorlar ve bu sokaklardaki hayvan sirkülasyonunu arttırıyor. Sokaklara atılmış o kadar çok sahipsiz hayvanımız var ki...!
Bu hayvanlar, zaman zaman insanlara zarar da verebiliyor ve bu şikayetleri önlemek için de, Belediyeler... zabıta marifetiyle bu hayvanları imha ediyorlar elleri mecbur ! Bazı hayvan düşmanları da, sadistliklerini sokak hayvanlarını öldürerek, bu imhaya yardımcı oluyorlar mesela... Peki bunları biliyoruz da, önlem olarak ne yapıyoruz diye düşündüm ben de ; ve Belediye Kanunlarını inceledim. Yasalarımıza konulan hayvanlarla ilgili kanunları inceledim... Ama bu sorunun, kanunlarla çözülemeyeceğini gördüm. Çözüm yerinin de, halkın kendi kendini yönetim yeri olan Belediyede gördüm. Halkın bilinçlendirilmesinde gördüm. Çözüm sizde, yetki sizde....!
Belediyelerin görev ve yetkileri içinde, o kadar çok hayatımızı tanzim eden yasa ve yönetmelikler var ki, yeni yasa çıkarmaya gerek yok. Sadece bir yönetmelikle, bu sorun halledilebilinir.
Nasıl mı ? Öncelikle ; sokağa atılan bütün hayvanlar, Belediye veterinerlikleri ile kısırlaştırılacak efendim. Yetti mi, elbette yetmez. Belediyeler, örneğin bir ev veya sitelere, işyerlerine İSKAN veriyor değil mi ? İSKAN alabilmenin şartlarını bir araştırın. Araçların park sıkıntısı için mesela, her yapının yeterli bir otoparkı, iskan için olmalı değil mi ? Ya bu otoparkı yapacaksanız... ya da yapmıyorsanız bir bedeli Belediyeye ödeyeceksiniz değil mi ? Peki araçları düşündüğümüz kadar, hayvanları... ev hayvanlarını niye düşünmüyoruz ? Niye düşünülmemiş ?
TEKLİFİM odur ki ; Belediyeler iskan verirken nasıl şunu istiyoruz, bunu istiyoruz diyorsa... site ve apartman sahiplerine ama bahçelerine, ama önlerindeki yol kenarlarına, birer adet KEDİ-KÖPEK kulübesi konulmasını, şart koşsunlar. Maliyeti fazla pahalı da değil. Atıyorum 3-4 bin liraya, iki kulübeyi her site yapabilir.
Bütün Apartman ve site yöneticilerine de bu görev verilir ve hayvanlarımız, insan dostu olarak bizimle yaşarlar. Soğuklarda kulübelerine sığınırlar, aç kalanlar da... orda karınlarını doyururlar. Yönetici de, et-kemik artıklarını bu kulübelerin yanına döktürür ve temizlik derdi de hal olur.
Haydi buyrun....Önümüz kış. Hayvan dostlarımız da insanlarla beraber yaşamak hakkından faydalansın ve onlar da ; soğuktan, açlıktan etkilenmesin. Kedi-Köpek yanında bu eylemi KUŞLAR için de genişletebiliriz ve kuşlarında yemleneceği, bir küçük düzen kurabiliriz değil mi ? Havada süzülen kuşlar, yüzlerce metre yüksekten o ekmek kırıntılarını ve buğday tanelerini görebiliyor merak etmeyin.
Sayın, adına Hayvansever dediğimiz kişiler, kurumlar ve Hayvan canından mesul Belediyeler, Apartman yöneticileri v.d... buyrun işbaşına. Önümüz kış ve bu insan dostu, insanlarla birlikte yaşamak zorunda olan hayvanlar ve canlarımız için eyleme geçelim. Ben, ilk toplantıda bu talebi sakinlere sunacağım. Bakalım oybirliği ile mi, oy çokluğu ile mi kabul veya red edilecek, merak ediyorum. Unutmayalım ki, kediler ve köpekler ormanlarda, dağlarda yaşayamazlar. Onlar da candır ve sadece insanlarla birlikte yaşayabilirler. YAŞAM onlarında hakkıdır !
05/12/2022/RAMAZAN NARİN/Nogaytürk