Karanlığın Yüreği..

Karanlığın Yüreği

Panderma Tiyatro Atölyesi olarak Bandırma Belediyesinin 25 Kasım KADINA YÖNELİK ŞİDDETE MÜCADELE GÜNÜ kapsamında düzenlediği "Karanlığın Yüreği" adlı hepimizi sarsan tek kişilik oyunu izledik. Farkındalık yaratmak açısıdan kadına şiddete hayır görüşünü simgeleyen  turuncu renkli  maskelerin oyundan önce dağıtılması anlamlıydı.

Barış Manço Kültür Merkezinde sahnelenen bu oyunu Bandırma Belediyesinde drama dersleri veren Fazilet Küçük hocamız tek kişilik performansıyla  sahneliyor. Oyunun yönetmenliğini değerli hocamız Aliye Karahan yaparken yazarlığını da Fazilet Küçük eşi Hakan Küçük ile birlikte üstleniyor. Yani ortada müthiş bir oyunculuk ve hepimizin yüreklerine dokunan bir konu. Çünkü Zonguldak'da yaşanan acı izler bırakan olay grizu patlamasına değinirken aynı zamanda kadına yönelik psikolojik şiddeti birlikte  işliyor.

Evet hepimiz kadına yönelik şiddete karşıyız aynı zamanda bütünüyle şiddete karşıyız fakat genelde görmezden geldiğimiz bir şey var psikolojik şiddet…Psikolojik şiddet de fiziksel şiddet kadar kötü ve önüne geçilmesi gereken bir durumdur.Fiziksel şiddet kadar somut olmadığı için hep atlarız psikolojik şiddeti çünkü sinsidir psikolojik şiddet. Hepimiz hayatımızın bir yerlerinde psikolojik şiddeti yaşıyoruz tıpkı oyunumuzun karakteri Fazilet gibi…

Güzel sanatlarda resim okuyan özgürlüğe aşık genç bir kız Fazilet güzel sanatlara başladığında oradaki hocasının verdiği bir ödev sayesinde madenci bir gençle tanışıyor karanlığın yüreği kitabından bahsediyor ona madenci genç ironik olan da şu ki Fazilet karanlıktan korkuyor.Velhasıl bu madenci gence aşık oluyor ailesine evlenmek istediğini söylediğinde de hepimizin yaşadığı şu klasik cümleyi duyuyor; elalem ne der? Ben seni işçi karısı ol diye mi okuttum? Sen bir sanatçısın maden işçisiyle ne işin olur davul bile dengi dengine! Gibi cümlelerle bu evliliği desteklemediğini belirtiyor ama evleniyor Fazilet, hatta bebeği bile olacaktı eğer bir çok maden işçisini şehit verdiğimiz o acı olay grizu patlaması olmasaydı…Radyo anonsunda duyuyor patlamayı inanamıyor önce "o ölmez bizi bırakamaz" diyor ama olay yerinde yanmış cesetlerle karşılaşınca asıl o zaman gerçeklerle yüzleşiyor "eller" diyor , "tırnaklar hiç değişmezmiş" öyle öğrendim ben onu da tırnaklarından tanıdım.

Üç kişi uyanacağını hayal ettiği sabaha tek başına uyanıyor…Bebeğini kaybediyor fazilet. Ve oyun bittiğinde bile hala dudaklarımda "Kömür Karası" grubunun söz yazarı,bestecisi ve sesi emekli maden işçisi "Fahri Bozbaş"’ ın seslendirdiği o şarkı:

"Sen aziz şehrim,

Uykusuz yaşadığımı bilmelisin.

Bütün işçilerin

Saçak altında uyuduğu bir saatte,

Ben mızıka çalarak geçiyordum"

28-11-2021/BUSE İLDAM/BANDIRMA