BANDIRMA SANTRAL KÜLTÜR MERKEZİNDE ŞİİR DİNLETİSİ ve EDEBİYAT SÖYLEŞİSİ!
Fikret ÇAĞIN.
Değerli okurlar, 15 Mart 2024 Cuma günü akşamı saat 8 de, Bandırma KİTAP KULÜBÜ BANDIRMA KENT KONSEYİ ve Yazar Gizem KURUOĞLU'nun, üstün gayretleriyle düzenleyip Bandırma Santral Kültür merkezinde sundukları muhteşem ŞİİR DİNLETİSİ ve Edebiyat söyleşisi isimli etkinliğe beni de haberdar ve davet ederek katkı ve destek vermemi arzu ettiklerini bildirirken, sende bir şiir okumak ister misin? diye sorduğunda, bu nezaketinden çok memnun olduğumu ve ben şiir okumaktan çok şairler ve şiirleri hakkında birkaç söz söylemek isterim diye yanıtladım kendisini. Ancak bu kısa diyalog bile beni ziyadesiyle heyecanlandırmıştı.
Halbuki ben yaklaşık iki buçuk yıl önce Bandırma Eğitim ve araştırma Hastanesinin acil servisinde Kardiyoloji uzmanı op Dr sayın Alkame AKGÜMÜŞ ve ekibi tarafından, geçirdiğim bir kalp krizi sonucu Anjiyo yapılarak, tıkanmak üzere olan bir kan damarıma çok başarılı bir şekilde Tıp dilinde "stent" diye bilinen bir aparatı takarak beni kaldığım yerden tekrar yaşama bağlamışlardı, (Buradan kendilerine bir kez daha teşekkür ediyor saygı ve sevgilerimi sunuyorum).
Fakat benim durumumda olanların hayatlarını stres’siz sinir’siz, heyecansız ve fazla yorulmadan sürdürmeleri gerektiği gerçeğinden hareketle benim bu şiir etkinliğinde toplumun huzuruna çıkıp bir şeyler söylemem beni ziyadesiyle heyecanlandıracaktı bunu düşünerek Gizem kızıma beni programa almaması ricasında bulundum, o da kabul ederek geçmiş olsun dileklerini sundu.
Eğer bu tür bir mazeretim olmasaydı ben bu etkinlikte YEREL ŞAİRLERİMİZ ve ŞİİRLERİ hakkında şöyle bir sunum yapmayı planlamıştım.
Lakin kısmet basınaymış.
Bilindiği gibi, ŞİİRLER, ŞARKILAR, TÜRKÜLER, ait oldukları milletlerin aynasıdır. Her Milletin kendisine has çok önemli KÜLTÜR varlıklarıdır.
Bazı İnsanların dimağından sökülen, Yüreğinden dökülen güzel sözcüklerdir Şiirler.
.Bu sözcükler, kah hamasi duygularımızı zirveye taşır bizi coşturur, kah Gurbetin, ayrılığın zorluğunu, Sılanın özlemini anlatır,
kah sevda’nın (KARASINI) melankoli’nin çaresizliğini ve gerçekliğini dile getirerek bizleri hüzne sevk eder.
Böylesi güzel sözcükleri disipline ederek bir araya getirenlere ŞAİR, eserlerine de ŞİİR diyoruz.
Bilindiği gibi ŞİİR’ler toplumun her kesitinin gerçek yaşamını dile getiren birer manzum öyküler silsilesidir.
Binlercesi Beste olur, Şarkı olur, dilden dile dolaşır, Gönülden gönüle akar, yol olur köprü olur.
Kısacası "Milletin Ruhu"dur, ta kendisidir onlar.
Nesilden nesile aktarılırken adeta zamana meydan okur, ölümsüzlüklerini haykırırlar.
Topluma en gerçekçi ve en güzel mesajları Şiirlerden bestelenmiş Şarkılarda, Türkülerde görmek her zaman mümkündür.
Bu etkinlik bana yerel şairlerin, aşıkların, ozanların, zaman içindeki eserlerinden bazılarını anımsattı
Bazıları pek fazla tanınmamış yerel ozanlarımızın eserlerinden kısa örnekler de vermek isterim.
Yozgat yöresinden rahmetli Nida TÜFEKÇİ’nin derlediği, isimsiz bir ozanın çaresizliği haykıran hüzünlü bir deyişini bilirsiniz, (bir nevi AĞITTIR).
Hastane önünde incir ağacı, Annem incir ağacı, doktor bulamadı bana ilacı , Annem bana ilacı...
Bu da güzel bir isim yapmış Rahmetli Abdurrahim KARAKOÇ’dan. Yok’u yokluğu hüzünlü bir şekilde dile getiren (Bayramlar Bayram ola) şiirinden kısa bir örnek.
Güneş yükselmeden kuşluk yerine,
Bir adam camiden döndü evine
Oturdu sessizce yer minderine,
Kızı bayram dedi yalın ayaklı,
Adam Bayram dedi tam ağlamaklı.
Eli öpüldükçe içi burkuldu
Konuşmak istedi dili tutuldu,
Güçbela ağzından bir of kurtuldu,
Oğlu Bayram dedi sırtı yamalı,
Adam ‘He ya’ dedi gözü kapalı..
Musa EROĞLU’nun seslendirdiği, YOLUN SONU GÖRÜNÜYOR türküsünden kısaca bir örnek.
Bana ne bahardan yazdan,
Bana ne borandan kardan
Aşağıdan yukarıdan
Yolun sonu görünüyor.
Azrail’in gelir kendi,
Ne ağa der ne efendi
Sayılı günler tükendi
Yolun sonu görünüyor.
Şahsen bana da yolun sonu görünüyor gibi geldiğinden olsa gerek bu türkünün sözlerini örnekledim.
Hem bu türkünün sözleri öyle anlı şanlı şairlere ait de değil. Ordu’nun FATSA İlçesinden Dursun Ali AKINET adlı bir şoföre ait, bu şoför kardeşimiz aynı zamanda, yine Musa EROĞLU’nun seslendirdiği "Uslan be HALİL İBRAHİM" adlı türkünün de söz yazarıdır.
Demem o ki, bu gibi değerlere ülkemizin hemen her köşesinde rastlamak mümkündür, bu değerlerin bazılarının bıraktıkları kalıcı eserler, Ne yazık ki kendileri öldükten sonra asıl değerini buluyor, kıymete biniyor, M, Akif ERSOY”Aşık Veysel, Sezai ve Abdurrahim KARAKOÇ,kardeşler, Sebahattin Ali’ Ümit Yaşar Oğuzcan’ Nazım Hikmet, Can YÜCEL, Melih Cevdet ANDAY ve benzeri buraya isimlerini sığdıramayacağım pek çok üstatlar gibi.
İşte bu duygularla bir iki yıl önce yerel basınımızın bazı birimlerinde, ve bu köşede, halen bölgemizde ve aramızda yaşamakta olan bu değerlerimizi bir yandan halkla buluşturmak.
Bir yandan da Ülke, İl ve İlçemiz yöneticilerimizden “Resimde Müzikte Şiirde iyi yol kat eden, Güzel sanatlara gönül vermiş değerlerimiz var” Onlara, olmayan yerlerde Olanaklar dahilinde Kültür& Sanat merkezleri açarak, olan yerlerde de kurslar açıp , dersler verilmesini sağlayarak destek olunmasını talep eden gayretlerimiz olmuştu.
‘BANDIRMA GERÇEK’ ve ‘ERDEK DOĞUŞ’ Gazetelerinin İnternet sitelerinde, Açtığımız “HAFTANIN ŞİİRLERİ” köşemize şiirlerini gönderme lütfunda bulunan şairlerimizi tanıtmaya çalışırken 21. Asrın felaketi KORONA belası çıka geldi ve her şeyi berbat etti.
Ama İnancım ve ümidim oydu ki, Korona’ya rağmen her şey bitmiş olmayacaktı.
ŞAİR’lerin yüreği temizdir, Akıl yoluyla şiirlerini yazdıkları gibi aynı yolla bu salgına karşı da kendilerini koruyacaklar ve bu Pandemi sürecinde daha güzel eserler vermeye devam edeceklerdir İnşallah, diye düşünmüştüm ve öyle de oldu. Bandırma Kitap Kulübü, Kent konseyi ve Gizem kızımızın tertiplediği ŞİİR Dinletisi, ve yurdun çeşitli bölgelerinde bu gibi etkinliklerin artarak devam etmesi bu düşüncemin kanıtı oldu.
Bandırma KENT KONSEYİ ve KİTAP KULUBÜ üyelerince ünlü şairlerimizin şiirlerinden seçili şiirlerle verdikleri muhteşem ŞİİR ziyafetiyle gönüllerdeki pası ve durgunluğu sildiler ve hayata daha güzel bakmamıza vesile oldular, Hepsi şahaneydi, yürekten kutluyor, Teşekkür ediyor, iyi ki varsınız diyorum.
Tüm İnsanlığa sağlık ve mutluluklar, güzel sanatlara gönül vermiş bu değerli insanlarımıza gönül sultanlarına, yönetimlerin gereken ilgiyi gösterip destek olmaları dileklerimle… Esen kalınız!.....
17-03-2024/ FİKRET ÇAĞIN