Bandırma Kent Konseyi son genel kurulunda geçen tartışmalar kongre başkan adaylarından Ramazan Narin'in konuşmacılara müdahaleleri haftanın gizli gündemi oldu.
Aynı zamanda gazetemiz yazı kurulunda yer alan ve köşe yazarlarından Ramazan Narin'in tartışmaların öznesi olması ve akabinde kişisel düşüncelerini köşesinde ifade etmesi bazılarını da çok rahatsız etmiş.
Bu rahatsızlığın ifade ediliş tarzı ülkemizde ve aydın yüzlü görünen ! Bandırma'da demokrasi kültürünün aslında ne kadar içi boş olduğunu da bir kez daha gözler önüne seren bir örnek oldu diye düşünüyorum.
Herkes adeta kelle istiyor. Telefonla yada bizzat görüşerek o kişinin derhal gazeteden atılmasını isteyen kelle avcılarını yazsam şaşırabilirsiniz.
*
İnsanlar hep kendi düşüncelerinin papağan gibi tekrarlandığı çakma ortamlarda kendilerine göre ayin istiyor. Bu faşistçe yaklaşımlarına rağmen hala kendilerini de demokrat görebiliyor.
İlginç izlenimlerim oldu.
Öncelikle kişisel çıkar siyasi rant içerikli iftiralar hakaretler içeren yazılar dışında düşüncelerin ifade edilmesine tepki koyan faşizan duruşları reddediyorum.
Katılırsınız katılmazsınız seversiniz sevmezsiniz kendi duruşunuzdur. Ama insanların ifade özgürlüğünü engellemek için karşıtlarınızın ortadan kaldırılması gibi kirli beklentiler acizliktir diye düşünüyorum. Düşünceye düşünce olarak yanıt verilir. Kafa kopartmakla ya da silahla tehditle değil. Benim Ramazan Narin'le fikri ideolojik hiç bir ortak yanım mecram yok. Yaklaşık 25 yıllık Bandırma basını gözlemimde örneğin Engin Arıcan dışında Ramazan Narin ve kendi mecrasında sayim Alkazak Erdem Özcan dışında kentle ilgili somut olaylarda somut isim vererek gelişmelerle düşüncelerini belirtme cesareti olan isim yok. Yusuf Yusuf oluruz çoğumuz. Karnımızdan konuştuğumuzu kaleme alamayız.Buna bende dahilim tabi. Ama Ramazan Narin kenti ilgilendiren her konuda mutlaka kendi dünya görüşü penceresinden düşüncelerini korkusuzca yazmıştır. Sayısız davaların muhatabı olmuştur . Bir Velutsan skandalında bile doğruluğu sonradan açığa çıkan yazdıklarıyla Bandırma basınının da onuru olmuştur. Sevmeniz gerekmez.
*
Ancak Bandırma Gerçek Gazetesi olarak Bandırma kent yaşamının modern dünya standartalarına yükselmesi için verilen çabalarda önemli bir kurum olan Bandırma Kent konseyinin yerel iktidarların arka bahçesi ve paravan çiftliği olma yerine kentin geleceğine damga vuracak projeler üretecek kurumsal yapıya kavuşması adına verilecek tüm düşünsel emeklerin de destekçisiyim.Olmak zorundayım.
Ve burası daha önemli . Kent Konseyinin ideal bir çalışma geleneğine kavuşması adına yapılacak her tartışmaları da düşünceyi kamuoyuna iletmekte yası kurulu olarak yarar görüruz. Ki sapla saman ayrılsın. Böyle olduğu için Necdet Ayhan Mancılık gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni ve Bandırma Kent Konseyi Sekreterliği görevini sürdürürken iken bile Ramazan Narin 'in suçlamalarında karşı muhatap tarafta yer alabiliyor. Ve haksızlığa rağmen ,isyan etmiyor. Öyle olduğu halde kolay olanı köşesini iptal etme yetkisi olduğu halde demokratik duruşu adına haksızlığı sindiriyor ve düşüncesine yer vermeyi görev bilebiliyor. Bu bizim demokratik anlayışımızın göstergesidir. Sindirmek bu zamanda kolay değil.
*
Bu konu kişisel bir konu değil çünkü. Şimdilik 150 bin kişinin yaşadığı kentimizde özellikle Yerel Yönetimin Kent Konseyi ilişkilerinde geçmişten gelen geleneksel işleyiş arızalarının giderilmesi için , rasyonel işlevsellik için, konseyin kurumsallaşması için gerekli tartışmalardır. Öncelikle bu işte rant bekleyen avucunu yalayacak.
*
Kent Konseyi üst yönetiminin özverili çabalarını izliyorum. Ve diğer yanda kötü niyetleri de görüyorum. Aman hiç bir iş yapmasınlar rezil olsunlar seçim zamanı gündeme getirelim diye beklenti içinde olanların da varlığını açıkça hissediyorum.
Çünkü siyasetle iç içe bir kurumdur Kent Konseyi. Öyle de olacak. Konseyin bir diğer söylenişi Sovyet'tir. Eski dilde Şura'dır.Dolayısıyla bir ortaklaşacılık paylaşımcılık işin özünde vardır.
Başkan Şerafettin Engüdar büyük bir olgunlukla bunu kürsü konuşmasında dile getirdi. Çalışma gruplarına isim yazdırıp değil çalışmak kenti bile terkedip gidenleri zikretti. Bu mudur?
Bu nedir ?
Böyle samimiyetsizlik olur mu ? İş yapmayacaksan neden isim yazdırıyorsun!. Etiket için isim yazdırılıp hiç bir şey üretmeyen çok sayıda kimlikler var ortalıkta. Orası belediyenin çiftliği masrafları karşılasın sabahtan akşama oturup çay içelim gezelim tozalım dedikodu yapalım gibi algılanan saçma bir gelenek oluştu. Kent Konseyi bu mu olacaktır ?
Ama kötü gelenek dediğimiz işte bu anlayışın verileri ortada ki aslında masum bir küçük etkinlik olan uçurtma şenliği işte bu yüzden eleştirilerde haksızca örnek oluyor..
*
Bandırma Kent Konseyi başkanı seçilen Bandırma Belediyesi Başkan Yardımcısı Şerafettin Engüdar yönetiminde gerçekten bilimsel bir yapılanma kurumsal aktiviteye geçmek için yoğun çaba ve emek veriliyor. Ama kürsüde ifade edildiği gibi aslolan kentte yaşayanların özveriyle üretecekleri destek projeleri ve akabinde kent için uygulanabilir projelerle Kent Konseyine başvurmalarıdır.
Kongre esnasında Ramazan Narin 'in konuşmacılara yaptığı işlevsellik suçlamalarının muhatabı bu yönetim değil bir, ikincisi ise suçlamaların dayanağı olarak gösterdiği kanun yönetmelik maddelerinin örneğin İçişleri Bakanlığına ait yönetmelikte 16. madde de yer alan maddenin Ramazan Narin'in kendi iddialarını çöpe atacak nitelikte olmasıdır. Bu da işin ironisi. Ve bu somut gerçeği Ramazan Narin'in kendisi de göremiyor. Başkan Dursun Mirza'ya karşı polemiği ise tam bir saçmalık. Bandırma kenti adına katma değer üreten bir projeyi çalışma gruplarına mı götürmüş ,komisyonlara bir proje önerisi mi olmuşta reddedilmiş. Savunma Sporları Derneği delegesi olarak başkan adayı olmuştur ve seçilememiştir. kentte yer alan sivil toplum örgütleri ,odalar,muhtarlar ve kent protokolünden hatta milletvekillerimizden oluşan temsilci seçici delegeler özgürce tercihini yapmıştır ki; CHP Belediyesine organik bağ içinde olan bir kitle değildir. Kongrede kürsüde konuşmasını engellenmesi ise Divan'ın ayıbıdır bu haksızlığı zaten eleştirdik.
Böyle bir çelişki içinde ortamı gererek yapılan suçlamaların altı boştur.
Üstelik özverili çabaları görmezden gelmek ve karşılıksız yapılan görev heyecanını boşa çıkarmak gibi bir olumsuzluğa da yol açtığı için hedef saptırmıştır..
*
Kent Konseyleri gönüllü bir katılımcılıktır.
Rant hesabı olanların bu kurumda işi olmaz.
Hali hazırda bütçesi olmayan kurumdan ibra ve hesap dökümanı isteme bir talep abesle iştigaldir. Çünkü Belediyenin etkinliklere olan katkılardan dolayı harcamaları kendi iç muhasebesinde kalemde bellidir ve bildiğiniz gibi bir CHP Belediyesi olarak müfettişlerin çok sıkı bir denetimi altındadır. Ötesinde pek çok etkinlik için başta başkan olmak üzere çalışma grupları komisyon üyeleri kendi ceplerinden harcama yaptıkları ,daha doğrusu yapmak zorunda kaldıkları için verdikleri emek karşılığında bir bedel talep edemezler böyle bir merci yoktur. Nitekim eski başkan Levent Coşkun yüklü miktarda cebinden para harcamak zorunda kalmıştır. Ramazan Narin bunun dahi hesabını isteme garabetine düşüyor.
*
Bandırma Belediyesi ,evet ,çok iyi analiz ettiğim bir konu olmasada bildiğim kadarıyla bütçesinin yüzde 2 si oranında Kent Konseyi etkinliklerine ve projelerine destek vermekle yükümlüdür ama bütçenin yüzde ikisine tekabül eden parayı Kent Konseyinin olmayan banka hesabına yatırıp alın harcayın deme lüksüne sahip değildir. Kent Konseyinde oluşturulan ya da çalışma gruplarınca teklif edilip uygun görülen projeler belediye meclisine gelir destek Belediyece uygun görülürse verilir veya fatura karşılığı tedarik ödemeleri yapılır ,elden ele para geçmez. Geçmemeli de .
Ramazan Narin'in saplantısı işte bu noktada ki sürekli ibra hesap sorma derdine düşmüş. Muhtemelen kongrede kendisine yapılan kürsüde konuşturulmama gibi bir anti demokratik haksızlığı kafasına takmıştır. Ki orada haklılığını savunmuşuzdur. Ramazan
Narin muhtemelen bu kızıgınlığın verdiği agresiflik modunda kendi iddialarını bile çürütecek kanıtlarla ortaya çıkıp insanların kafasında şaibe üretecek talihsiz söylemlerin de sahibi olmuştur. Bakın burada İçişleri bakanlığının yönergesinin ilgili maddesi ni aynı şekilde buraya alıyorum.Buyrun :Kent konseyinin mali yapısı. MADDE 16/A – (1) Belediyeler kent konseylerine, bütçelerinde ödenek ayırmak suretiyle ayni ve nakdi yardım yapar ve destek sağlar.” Bu kadar açık ve net.
*
Sonuçta enseyi karatmaya gerek yoktur. Kent Konseyi seçim süreci disiplininden başlayarak işleyişine dair uygulamada ki kötü gelenekten sıyrılması adına da istemeden de olsa katkı yapmıştır..