Taklit ve Tağşiş

TAKLİT VE TAĞŞİŞ!

Geçtiğimiz günlerde Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından, Ülkemizde gıda maddeleri üreten birçok firmada yapılan denetimlerde, üretilen yüzlerce gıda maddesine İnsan sağlığına zararlı İlaç etken maddesi ilave edildiğini, ayrıca yağ’dan bal’a Peynir’den Et ve Et ürünlerine Süt ürünlerine varıncaya kadar yediğimiz içtiğimiz her çeşit Gıda maddelerinde taklit ve tağşiş yapıldığını tespit ederek İnternet üzerinden kamuoyu bilgilendirilmişti.

Bu bilgilendirme yetmemiş olacak ki 15 Şubatta aynı konu “Kıymaya köfteye eşek eti karıştırılmış” diyerek bir kez daha gündeme geldi.

Tamam. Konuyu anladık, yüzlerce firma yine yüzlerce gıda maddelerine hile karıştırmış, neden bunu ikide bir halka hatırlatıyorsunuz? Midelerimizi devamlı bulandırmak için mi?.

Yüzlerce çeşit gıda ürünlerinde tağşiş varsa, bizler sağlıklı gıdayı nereden bulacağız ve ne yiyeceğiz, Zıkkımın kökünü mü?

Gereğini niçin yapmıyorsunuz? Bu halka sunulan hileli ve sağlıksız ürünleri yedirenlere ağır para cezası vermeyi tasarlarken, Yapanın da, satanın da yedirenin de Mal varlığına el koyup ticari hayatlarını bitirmeyi niçin düşünüp ilan etmiyorsunuz?.

Eğer öyle katı bir uygulama yürürlüğe konsa hiç ama hiç kimse bu yola başvuramaz, değil mi?.

Bu rezilliğin, rekabete dayalı serbest piyasa ekonomisi modeliyle de uzak yakın alakası yok, bu davranışlar böyle hileler Vatan hainliğidir, Cinayettir.

“Bu konuda çalışmalarımız var yakında Meclise gelecek ve bugünkü koşulların çok üstünde para cezaları getiriyoruz” deniliyor. Para cezası bu tip insanlara ödüldür ödül.

Tıpkı çevreyi kirletenlere verilen cezalar gibi olacaktır. Parasını verdim arkadaş istediğim gibi kirletirim havasında olanlar buna örnektir.

Hazırlandığı söylenen Yasa taslağını getirin Meclise onaylayıp yürürlüğe sokun ondan sonra o firmaları da o tağşiş ve taklit edilen, gıda ürünlerine karıştırılan ilaç etken maddelerini de, Dönerde ve kıymada bulunan At, Eşek, Sakatat ve  Domuz etlerini de, uygulanacak yaptırımları ve cezaları da o zaman gündeme getirin.

Önceden mide bulandırıp toplumu uzun Oruç’a mahkum etmeyin. Mutfağa giremez olduk. Çay’da bile hile varmış, eskiden bazı uyanık işportacılar sattıkları ürünleri överken, “AVRUPA'DA HİLE VAR, BİZDE YOK diye bağırırlardı, bugün geldiğimiz nokta galiba tam tersini gösteriyor. Avrupa’da hile yok ama öğünmek gibi olmasın bizde ziyadesiyle var… Esen kalınız….

NOT: 17 Şubat itibariyle geniş çapta gıda denetimleri başladı sonucunu bekleyip göreceğiz.

18-02-2020