KASITLI(!) BİR CUMA HUTBESİ! .
Bandırma’da bir camide Cuma hutbesi okuyan bir imam(!) minberde hutbeden sonra, sözde kendi kariyeri hakkında cemaati bilgilendirme moduna geçti. Efendim Gönen’de şu kadar yıl imamlık yapmış, şurada şu, burada bu işleri yapmış gibi.. Az yaşamış (yani genç) ama çok şey öğrenmiş ve bilmiş havalarında ahkam kesiyor.
"Ülkemizde ve bölgemizde İmam hatip okulları varmış ama ne yazık ki bir tane bile HAFIZ yetiştirme okulu yokmuş. Çok önemliymiş, Olmalıymış ki, oradan çok değerli devlet adamları ve hafızlar yetişebilirmiş!".
Hafız Esat gibi hafızlar mı yetişir?, Mursi, Sisi, Kaddafi, Saddam, Humeyni, veya Suudi veliahtı gibi cihannüma(!) Devlet adamları(!) mı yetişir, hangisi?
Yoksa, o okuldan GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK gibi dünyaya örnek bir askeri deha, sivilde tüm dünyaya ilham veren, Demokraside, özgürlükte, uygarlıkta, İnsan haklarında Cumhuriyet’le çığır açan liderler de yetişir miydi.. Sanmıyorum.
Ülkemizde okul kıtlığı yaşanıyormuş gibi Hafız okulu açılmalıymış, ve bu gibi okullara yardımlarımızı daha yüksek meblağlarda yapmalıymışız ki ;Cenneti ala'daki yerimiz de o derece yüksek olsun muş, (ver mehteri).
Yapılan yardımlar için makbuz verilmiyor, Bize güven(!) gerisini merak etme sen ayakları.
Bu tür okullarda ve bu örümcek kafalarda ATATÜRK ve Silah arkadaşlarına yer yoktur, bunlar tahta kafalıdırlar ama kafalarındaki tahtaların bir kısmı noksandır da fark etmezler, Noksanlıklarını fark etseler bile, o gün o kürsüde diledikleri gibi fetva vermelerini, fazla çalışmadan maaş alıp, yan gelip yatmalarını sağlayan koşulları görmezden geliyor, ya da başka niyetleri gereği inkarcı oluyorlar.
Çünkü o günkü hutbenin sonunda ÇANAKKALE şehitlerimize ve İhtiraslarına yenik düşmüş Osmanlının beceriksiz torpilli bir Paşasının (Enver Paşa) kaprisleri yüzünden 105 yıl önce Sarıkamış’ta Allahu Ekber dağlarında Yazlık kıyafetleriyle kışın ortasında eksi 40 derecede aç ve yetersiz mühimmatla dağları aşmaya çalışırken 60 bini donarak, 18- 20 bini de dizanteri ve tifo gibi hastalıklarla hayatını kaybeden şehitlerimize dua ettik, Allah gani gani rahmet etsin mekanları Cennettir inşallah.
Yüz elli bin kişilik ordunun yarıdan çoğu soğuktan donarak ve hastalıklardan şehit olurken ordusunu yüz üstü bırakıp Fütursuzca İstanbul’a dönen bir vicdansız paşadan söz etmeyeceksin anladık. Osmanlı paşasının(!) ayıbı ve yeteneksizliği meydana çıkmasın. Ancak Tarihe altın harflerle yazılan Kurtuluş savaşımızda, sen bu kürsüden rahatça vaaz veresin, bu Ülkede rahat ve özgürce yaşayasın diye hayatlarını kaybeden İnsanlarımız Şehit değil miydiler?!
Neden onlardan bir nebze söz etmez’siniz! Yoksa sende Fesli Kadir Mısıroğlu gibi mi düşünüyorsun? Öyleyse bu senin ancak cehaletini gösterir.
Bırakınız bu ATATÜRK düşmanlığını. Hutbelerinizi Müslümana yakışır şekilde okuyunuz, bu tutumunuz ve kasıtlı noksan hutbeleriniz size bir şey kazandırmaz ancak ahiretinizi kaybettirir.
Esen kalınız…
FİKRET ÇAĞIN - BANDIRMA 03-07-2019