Sevgili arkadaşlarım...VEDA VAKTİ...
Son, 12 saate geldim özgürlükte ve halen işlerimi bitiremedim doğal olarak. Cezaevinde geçmeyen saatler, takvim yaprakları... özgürlükte çok hızlı geçip gidiyor ! Paylaşımlarda veya özelden veya telefonla, veya bizzat gelip görüşerek, üzüntümü paylaşan tüm arkadaşlarıma çok ama çok teşekkür ediyorum. Geçmiş olsun ve özgürlük dileklerini sunan / ileten tüm arkadaşlarım, hepinizi Allaha emanet ediyorum...
GİTMEK VAR, GİDİP TE DÖNMEMEK VAR...Döndüğümde, görmemek gibi de risk var...
Yarın, girince 100 gün şafak sayacam...En çok da, ÇAY ve SİGARA tüketeceğimi de biliyorum. Konsantrasyon sağlayıp, ne kadar kitaplarımı okuyabilirim, bilmiyorum...12 Eylül öncesinde özellikle, ilk cezaevine düşürüldüğümüz zamanlarda, cezaevi ziyaret günlerinde, kuyruklarla ziyaretçilerimiz olurdu ve arkadaşlarımızın getirdiği sigaraları çuvalla toplar, içerdeki diğer, ziyaretçisi ve parası gelmeyen, gariban mahkumlarla paylaşırdık...(Balıkesir Kapalı Müşadiye koğuşu gb)
Hiç ziyaretçisi ve parası gelmeyen mahkumların hali çok berbattı tabii ama o yıllarda garip bir dayanışma ve direnç vardı. Şimdi ise, cezaevleri adeta soygun yeri gibi...yediğiniz-içtiğiniz-kullandığınız herşey paralı ve müthiş bir mahkum sömürü düzeni kurulmuş içeride ki, Tanrı orda sizi çay-sigara-kağıt-kaleme muhtaç etmesin ! Dışardakiler de sakın içeri girmeyi göze alacak delilikler ve delikanlılıklar yapmasın !
Tek tesellim, yüz kızartıcı bir suçtan yatmıyorum ! Zaman dışarıda su gibi akıp geçiyor yaaa, orda hayat sabah 06.00 da başlıyor, inanın gecenin 24.00 ü olmuyor. Son 24.00 sayımında, nihayet günü devşirdim diyorum. Mayıs 20 de grince mayısın 11 günü geçmemişti de, takvim yapraklarını çift çift koparmıştım BİT ULAN ! diye...Haziran da bitmezdi de, Allahtan bu izin olayın, Temmuz ayı başında girip Ağustosla beraber ikisini de bakalım nasıl hızlandıracam !
Yine tek tesellim henüz hayallerimi yakmadım ve KÜL şimdilik görünmeyecek, ama hayallerimi yakarsam..? Hoşçakalınız, 2. izne çıkacağım güne kadar, elveda ! NOGAYTÜRK