Dünyanın yeniden nefes alması için.. Sol mu?
Dünyanın yeni nefes alması için.. Sol mu?
Dünyamız bir çok kez büyük savaşlara ve pandemilere maruz kalmış ve belirtilen olayların yaşanması sonucunda, milyonlarla insanın hayatlarını bi hiç uğruna kaybetmesine neden olmuştur. Pandemi demişken, dünyamız, 2020 yılı başlarında ilk olarak yangınlara, daha sonra, Covid-19 salgınına ev sahipliyi yapmıştır. Bu yazının maksadı, virus hakkında bilgi vermek değildir. Sadece, Covid-19 salgının yaşandığı, bu konjektörde oluşan diğer sosyo-siyasi eylemlerin Covid-19 salgını ile ilişkisini ispat etmektir.
Covid-19 salgını, beraberinde, ölümü, korkuyu, tedirginliği getirdiği gibi, devletler de bu salgına karşı, özgürlükleri kısıtlayıcı ama bir o kadar da insanların sağlığını koruyucu politikalar uygulamaktadır. Korku, beraberinde, şüpheyi barındırır. İnsanların kendi sağlıklarını korumak için, diğer insanlardan uzak kalması ve yahut, diğer insanlara şüpheci yaklaşmaya başladığı bu süreçte, uluslararası ilişkilere, insanlar arasındaki mevcut ilişkiler bazında bakıldığında aynı izlenimi vermektedir. Mesela, bütün devletler, kendi halkının sağlığı için, diğer devletlere kapıları kapatması.
Belirtilen hususlar, toplum genelinde, bireyciliği ortaya çıkardığı gibi, uluslararası ilişkilerde de bireyciliği sistem bazında ortaya çıkarmıştır. Bu bireycilik, III dünya savaşının kapılarını açacak tehlikeye sahip niteliktedir ki, ABD`de başlayan George Floyd`un ölümü, özellikle en çok göçmen karşıtı politikalar uygulayan devletlerde ABD ve AB gibi birlik ülkelerde barbar eylemleri tetiklemiştir. Zannımca, yaşanan olaylar, hem Covid-19 pandemisinden önce dünyada oluşan devlet bireyciliğine hem de Covid-19 ile oluşan devlet ve vatandaş bireyciliğine karşı Sosyal Darvinistik bir tutumdur. Sosyal Darvinist bir tutumdur çünki, sistemin ve ilişkilerin yeniden daha dinamik ve işbirliği bazında olması için buna ihtiyac var. Bu yaşanan olaylar ilk olarak, Türkiye`nin olumlu kriterlerine rağmen, ırkçı politika uygulayan AB genelinde işbirliğinin başlamasına ve Türkiye ile ilişkilerin yeniden güçlenmesine neden ola bilir ve belkide göçmenler için daha refah bir AB.
Yadigar Nagiyev - Bakü
15-05-2020/BANÜ ULUSLARARASI İLİŞKİLER ÖĞR.