Gendüme Derken CAN Gitti

GENDÜME DERKEN CAN GİTTİ
Çoktandır, hal hatır sormaz oldum kendime.  Eş dost soruyor, alışkanlık olmuş ( iyiyim !) diyorum. Gerçekten iyi miyim? Doğrusu biraz da korkuyorum sormaya. Boncuk dolu bir poşetin patlaması gibi patlayacak ,dökülüverecekmişim  sanki. Tane tane, hiçbir boncuk, diğerine  dokunmadan.  Bazen bu boncukları  birbirine güçlü bir yapıştırıcıyla yapıştırıp tek bir parça haline getirmek geçiyor içimden. Poşet patlasa da boncuklar dağılmaz en azından. Toplamak zorunda kalmam tek tek.  
     Aman yaa! ne poşetler patlamış , ne boncuklar saçılmış yerlere bu güne kadar... Hem de; gerçek inci, gerçek kristal... Varsın patlasın inceldiği yerden. Dağılsın yere göğe...
      Yaşam dediğimiz; doğumla ölüm arasındaki çizgi.  Kimi uzun, kimi kısa.( Eğrinin hiç bir parçası doğru değildir.) demiş Büyük Atatürk. Esas olan; galiba bu yolun eğri olmaması. Yürüyelim arkadaşlar eğrilere sapmadan! Eğrilmeden bükülmeden! Ha bir de insanlığı satmadan, satılmadan! Dün CAN ATALAY' a toplumun verdiği milletvekilliği elinden alındı.Can' ın canını almak daha kolaydı belki. Can kimbilir ne kadar üzüldü! Ama esas üzülmesi gerekenler, Can' a oy verenler. Üzülmesi gerekenler; Anayasayı gerçek ana bilenler. Ana öldü! Bir ulusun anası öldürüldü. Yeni bir ana gelmesi için ortam hazırlandı.  Yeni ana kimine öz, kimine üvey ana olur...

KİMBİLİR BELKİ DE ; HERKESE KUCAK AÇAR!

Böyle düşünenler, parmak kaldırsın.
 31-01-2024/ULVİYE KARA AKCOŞ