3D teknolojide ‘yerli ve milli’ üretim atağı!

Bugünün modern eloktronik sektörünün temelini oluşturan çip'ler geniş bir kullanım alanına sahip.

Türkiye’yi yarı iletken çip üreticisi 4 ülke arasına taşıyan Ermaksan, endüstriyel 3D makinede adını ilk sıraya yazdırdı. Şirket ayrıca Türkiye’nin ilk 3D makinesini geliştirdi. Şirketin vizyoner ikinci kuşak yöneticisi Ahmet Özkayan, “Hem yerli hem de milli teknoloji bu” dedi.

Amerika, Almanya, Çin, bir de Türkiye… Bugün dünyada yarı iletken üretebilen sadece 4 ülke ve 4 firma var. Ermaksan, bir makineci ve 4 lazer çip üreticisinden biri. Şirket, ürettiği saç işleme makineleri için ithal etmek zorunda olduğu lazer çipi, hiçbir teşvik almadan kendi bünyesinde geliştirdi. Burada da kalmadı, yarı iletken teknolojisinin üzerine lazer teknolojisini ekledi; şimdi de Türkiye’nin ilk 3D makinesini üretmeye başladı. Ermaksan’ın vizyoner ikinci kuşağı Ahmet Özkayan, “Bu, parçaların yurtdışından alınıp bir araya getirildiği bir ürün değil; hem yerli hem de milli” dedi.

Lazer çip, lazerin ana kaynağı. Ermaksan, bu teknolojiyi ana kaynağına kadar inerek “millileştirdi”. En küçük yongadan güçlü bir rezonatöre geçişi hayata geçirdi Ermaksan. “Şu anda kendi lazer kesme makinelerimizde kullandığımız rezonatörleri de biz üretiyoruz. Makinelerde rezonatör olarak ihraç da ediyoruz. Hedefte çipleri de tüm dünyaya satabilmek var.” Yeni projeleri bir adım daha ilerisi… Dünyada trend olan 3D teknolojisine geçtiklerini anlatan Özkayan, bu makineleri üretebilmelerinin, lazer teknolojisine hakim olmaları sayesinde olduğunu vurguladı. “Lazer teknolojisi zaten bende. Üzerine bir adım daha atıyoruz, yurtdışına bağımlı olmayan özgün 3D makineyi üretiyoruz.” Ermaksan yine iddialı, 3D makinesinde kullanılan hammaddeyi de kendi bünyesinde üretecek.

Üretimin şekli değişecek

Sadece gelişmiş ülkelerde üretilebilen bir makine bu. Önümüzdeki dönemde Türkiye’ye çok sayıda 3D makinenin gireceğini, bu yeni teknolojinin bu topraklarda üretilebilir olmasının fiyatları regule edeceğini anlattı Özkayan. Bu yıl sonu fuara katılıp sonra makineleri satışa çıkaracaklar. Özkayan şöyle devam etti: “Bir tablo düşünün, makine bu tablonun üzerine titanyum tozu seriyor, lazer üzerinden geçiyor, bir kat daha seriyor tozu, lazer üzerinden geçiyor, bu böyle devam ediyor. Süreç tamamlanınca bir kafatasının parçası ya da Sikorski’nin pervanesinin ucu tam istenen ölçüde çıkıyor. Bu makine bilinen tasarım yöntemlerini değiştiriyor. Her bir parçayı petek petek, içi boş olarak üretebiliyorsun. Hafifl etirken güçlendiriyorsun. Üretim de değişecek tasarımla birlikte. Örneğin arabalar hafifl eyecek.”

Teknoloji yolculuğunda hızla ilerliyor Ermaksan ancak Ahmet Özkayan ana omurganın her zaman makine üretimi olacağını belirtti. Neden mi? Yanıtında Ermaksan’ın bu noktaya ulaşabilmesinin sırrı da gizli: “Ben makinelerimde kendi ürettiğim çipleri kullanıyorum; bu sayede kendi kendimin müşterisi oluyorum. Çipi kendim geliştirdiğim için makinelerimde rekabetçi üstünlüğümü sürekli geliştiriyorum. Dışarıdan teknoloji alıyorsanız, yeniliklerinizi söyleyip ona uygun bir kontrolör almalısınız. Bu, bilginizi rakibe kaptırmanıza neden oluyor. Biz, teknolojimizi kendimiz geliştirerek üretimde devamlılığı sağlıyoruz.”
Teşvikte yerliye ayrım yapılsın

İşte bu nedenle Ermaksan’ın cirosunun yüzde 80’i ihracattan geliyor. Özkayan yerli şirketlerin önünü kapatan, Türkiye’yi dışarıya bağımlı hale getiren sorunun altını çizdi: “Bizim milletçe yabancı marka sevdalılığımız var. Yerli marka yerine yabancıya yönelim var. İstihdam artsın istiyoruz ama ne kadarımız Türkiye’de üretilen araçları kullanıyoruz? Ben Makine İmalatçıları Birliği Başkanıyım. Bizim en büyük hedefimiz yerli makinelerin hem devlet tarafından hem de özel yatırımlarda ayrıcalıklı bir bakış açısı geliştirmek.”

Ne yapılabilir? Özkayan şöyle yanıtladı: “Teşvik sisteminin bu bakışla yenilenmesi gerekiyor. Yerli malına pozitif ayrımcılık yapılması gerekiyor. Gümrük Birliği anlaşması burada eli kolu bağlıyor ama devlet bunu yapabilir, yatırımları kredi sürecinde yerli malına yönlendirebilir. Amortismandan 10 yılda değil 3 yılda düşülebilir. İster yerli ister yabancı makine al, ikisine de aynı yatırım desteği var. Şimdi bu oluyor mu? Ben vergi ödüyorum, benim vergimle sen yabancı rakibimle beni kafa kafaya masaya oturtuyorsun. Üretim desteklenmezse sanayici bir yerde tıkanıyor ve parayı başka yerde değerlendirmeye başlıyor, işletmenin içinden o sermaye çıktı mı geçmiş olsun… Biz öyle yapmıyoruz. Henüz…”
Görebilen kablolar üretecek

Yok, Ermaksan sermayeyi yine teknolojiye yatırmaya kararlı. Ahmet Özkayan, bundan sonrası için üzerinde çalıştıkları teknolojiyi de paylaştı: “Üzerinde sensörler olan fiber kablolar… Çok hafif, gözle görünmeyen sensörlerin yazılı olduğu bu kablolar uçak kanatlarına sarılarak ısıdan rüzgara, gerilime her şeyi bildiriyor. Bilgiyi istediğin alandan alabiliyorsun. Bu kablolar artık uçakların gövdesine sarılıyor. Sınır hatlarında kullanılıyor. En ufak bir tacizde bu kablolar bunu nokta olarak bildiriyor. Petrol boru hatları, noktasal olarak herhangi bir saldırıyı anında görüyorsun. Hafif olduğu için her yerde kullanılabiliyor, asfaltın altına atılabiliyor. Türkiye’de olmayan bir teknoloji. Avrupa 7. Çerçeve Projesi olarak yapıyoruz.”

Kilogram değeri 10 milyon dolar

Ahmet Özkayan, proses mühendisliği eğitimi almış. Babasının kurduğu Ermaksan’ı teknolojiye yönelten Özkayan, yurtdışında kongrelere katılıyor, gelişmeleri yakından izliyor. Teknolojide bazı makalelerin ‘rakipleri şaşırtmak için’ hatalı yazıldığını anlatıyor. Sohbetimiz sırasında Özkayan masasında duran bir LED kaynağını gösteriyor; 350 kilometrelik bir karayolunu aydınlatabilecek kadar güçlü olan bu kaynak, kontakt noktalarına dokunulduğunda ışıyan küçücük bir tabaka. Safir kristal. Kilogram değeri 10 milyon dolar. “Teknoloji bu, bunu biz üretebiliyoruz” diyor Özkayan.

Endüstri 4.0’a geçiren makineler üretiyor

Özkayan, “CNC kontrolör bu. İthal ediyorduk, artık tamamını biz üretiyoruz. Bu olmadan makine çalışmaz. 6 katmanlı, tüm teknoloji içine gömülmüş durumda. Teknoloji arttıkça makine üretiminde yerlilik oranı yüzde 90’lardan yüzde 30’a düştü. Şimdi biz bu teknolojiyi geliştirerek yerliliği artıyoruz” ifadesini kullandı.

DÜNYA 13.04.2017