Orasını Hiç Sormayacaksın!

YASTIĞIM YASLANDIĞIM

Ne zaman hasta olsam, ya da çok yorgun.

Onu arar bulurum.

Ne okşayınca karşı durur,

Ne yumruklarıma karşılık verir.

O gerçek bir sevgilidir.

Giysileri temiz kokar,

Genellikle ütülüdür.

Ağladığımı tek o bilir.

Bütün sırlarım onda gizlidir.

Nereye gitsem, bir benzerini ararım.

Döndüğümde ilk onu kucaklarım.

Mevsimler geçer, yataklar ters yüz olur.

Yorganlar kalın gelir, pikeler ince,

O hep benimle, burnumun dibinde.

O gerçek bir sevgilidir,

Benimle yaşar, ölür benimle.

Yastık kadar vefalı olsan,

Dinlesen, anlasan beni.

Çok değil yaa! Çok değil!

Sadece bir kere.

ULVİYE KARA AKCOŞ- 27-07-2019 

****

ORASINI SORMAYACAKSIN

Hepimiz meraklı, hatta bağımlı olduk ya sosyal medyaya.. Sosyal medya diyeti başlatmışlar illallah diyenler.

Bence faydası da var, zararı da. Her konu gibi aşırıya kaçmamak gerek. Bir de kendi karakterimizle, ilgi alanlarımızla bağlantılı ne yaptığımız. Yemek tarifleri, çiçek bakımı, güncel veya sıradışı olaylar, müzik, dans, yöresel özellikler, komiklikler, milli, dini duygular, sapkınlıklar, fıkralar, bebek ve hayvan videoları.....Birçok masum ve yararlı bilgi.

Hoşuna gitmeyeni izleme!

Kafa barıştıramadığın kişileri engelle gitsin. Daha ötesi var mı? Ben bilmiyorum.

***

Oyunlar varmış; zararlı olabiliyormuş. Ben de çiftlik kurarak bir defa denedim. Keçiler kaçtı, tavuklar sıraya girmedi. İnekler başıboş gezmeyi tercih ettiler. Sıkıcı geldi, bıraktım. Bir daha da oynamadım. İşte o kadar..

**

Tabii, insanız meraklıyız. Bir de reklamlar paylaşılıyor boy boy. İnsanın gözü kayıyor. Hiç bilmediğimiz ürünlerle tanışıyoruz.Bir deterjan; hem ucuz, hem çok amaçlı. Kelliğe çare, güzellik için çeşit çeşit kozmetikler. Ağrı kesen yakılar... Daha neler neler var da, bana sorarsan git çarşıdan, eczaneden al ihtiyacın olanı. Hem biraz hareket etmiş olursun, hem de hava alırsın. Ayrıca da aldığın ürünü çevire çevire incelersin. Satıcıdan bilgi alırsın. Hatta pazarlık yaparsın.

**

Baktın bir paspas reklamı; ay gerçekten harika! Kıyıya köşeye zorlanmadan giriyor. Kovası çift hazneli. Biri duru diğeri deterjanlı su için. En güzel tarafı da el değmeden sıkılıyor. E daha ne olsun. Fiyat biraz yüksek ama değer doğrusu. Bugün telefonla istiyorsun yarın ürün kapında. Açıyorsun paketi; o da ne? Paspas daha önce kullanılmış gibi. Üzerinde kara kara kıllar var. İçin bozulmasın ama, vidalarıyla da oynanmış bunun. Hafif bir çatlak var yan tarafında. Hayret! Alıp kullananların yorumları gayet olumluydu. Neyse bir de nasıl çalıştığını gör bakalım! Paspası sıkma halkasına geçiriyorsun. Hah işte tam burada oturup düşünmen gerek. Zorunlu düşünme molası. Paspasın bez kısmı katlanmış. Ne ileri, ne geri. Sıkma canını. Bir bilene sorabilirsin mesela. En yakın komşundan yardım istiyorsun. Biraz dedikoducudur ama becerikli kadındır. Seve seve geliyor yardıma. Aynı zamanda tansiyonunu fırlatmaya. Bir eda, bir çalımla kapıyor paspası.( Sen tut ben çekeyim.) diyor. . İkiniz iki uçtan çekiyorsunuz. Olmuyor...(Sen bana tornavida gibi bir şey ver!) diyor. Veriyorsun. ( Amaan ne diye alırsın bilmediğin şeyi...) diye de başlıyor konuşmaya.( Allah'ım sana geliyorum. ) oluyorsun.

Biraz kafa dinleme umuduyla, hemen bir kahve yapıyorsun köpüğü taşmış. Hem içiyor, hem seni dövüyor laflarıyla. Yapacak bir şey yok, ürünü geri gönderir alırım paramı diyorsun sonunda....

Nah alırsın! Der gibi bir bakış atıp gidiyor.

Sarılıyorsun telefona.Paketin üzerinde şikayet için bir telefon numarası var. Ancak böyle bir numaraya ulaşmak mümkün değil. Sakın şimdi tansiyonu ölçme, ama tedbir olarak bir dil altı hapı al. Sen de boş kadın değilsin yani ; kafan çalışır. Sipariş verdiğin numaradan yarım saatlik bir çaba ile ulaşıyorsun firmaya. Neyse firma ürünü alıp paranı iade edeceğini söylüyor. Biraz rahatlıyorsun. Şimdi kargoya ulaşıp koliyi göndermek var sırada. Koli üzerindeki telefon cevap vermiyor.. İnternetten o kargoya ait telefon numaralarını tek tek arayıp ulaşıyorsun ilgili merkeze. Ürün iadesi için bir hafta süren var. Hay Allah bugün Cumartesi, yarın Pazar öbür gün de 15 Temmuz resmi tatil. Bu üç gün koli sana, sen ona bakıyorsun. Salı sabahı ilk işin kargoya koliyi hatırlatmak. Aldığın cevap kanını kurutuyor. Kargo gönderi talebin ilgililere ulaşmamış bile. Yeniden başvuru yapıyorsun. Ertesi gün gelip paketi alıyorlar. Daha yapman gereken çok iş var.

Kargo merkezinden takip numarası alacaksın. O numarayı firmaya bildireceksin. Seni arayıp iban numaranı soracaklar. Bütün bu konuşmaları yaparken( konuşmalar kayıt altına alınıyor )uyarısını aklından çıkartmayacaksın. Sonra biri seni arayıp paran yatırıldı diyecek. Kargo gidiş geliş ücreti senden kesilmiş olacak. Paranın ne kadarı sana dönecek bilmiyorum. Şimdi bekleme zamanı... Bekleyeceksin ..... Bekleyeceksin.... Bekleyeceksin....

Bütün bunları nereden mi biliyorum? Orasını hiiiiç sormayacaksın!

ULVİYE KARA AKCOŞ-BANDIRMA 27-07-2019