Muhalefet Nerdesin ?

MUHALEFET  NERDESİN?
     Demokrasinin var olduğu ülkelerin olmazsa olmazıdır muhalefet. Tabii önce ülkedeki demokrasinin niteliğine bakmak gerek; tam demokrasi mi? Kusurlu demokrasi mi? Hibrit demokrasi mi? Muhalefetin niteliği, kalitesi buna "index"lidir. Kusurlu demokrasilerde, muhalefet kendi içinde bile demokrasiyi yerleştiremez, işletemez, iyileştiremez. Politik katılım % 100 e yakın olabilir. Politik kültür yerleşmediyse neye yarar?
     İktidar üzerinde etkili olamayan bir muhalefet ona hizmet eder, gücüne güç katar. Geçmiş politik yaşamımız çalkantılarla dolu, onu biliyoruz da; hiç mi aydınlanma olmaz arkadaş, hiç mi akıllanmaz muhalif partiler, yapılan hatalardan hiç mi ders çıkartmaz? Fren mi patladı, balatalar mı yandı? Nereye bu gidişat? Siz bu toplumu iyi güzel ve doğrulara yönlendirmiyor,aksine kötü örnek oluyorsunuz. Siz kendi sorunlarınızla cebelleşirken, kendi içinizde, kişisel hırslarınıza dur diyemezken; elbette atı alan Üsküdar' ı geçer.  Hatta ÜSKÜDAR' ı geçmekle de kalmaz. İktidarın içinde, iktidara karşı olan binlerce insan size güvenmediği için haklı olarak saf değiştirmiyor. Şu son yıl içinde topluma yaşattıklarınıza bir bakın lütfen!

Başta ana muhalefet partisi olarak neyi  niçin yaptığınız belli değil. Herşeye rağmen yanınızda duran, sizlere destek veren seçmeni canından bezdirdiniz. Partilerin tüzüğü olur, seçmen bu tüzüğe göre kendi görüşüne yakın olan partiye katılır aktif veya pasif siyaset ögesi olur. Ama parti kendi tüzüğünü çiğniyor, yaz boz tahtasına çeviriyorsa seçmen ona nasıl güvensin? Siz okul bahçesinde oyun oynayan çocuklar gibi el ele tutuşamazsınız. Siz sadece parti kimliğini koruyarak aranızda işbirliği yapabilirsiniz. Elbette yeri gelince partiler arası dayanışma yapılmalıdır. Ancak her seçmenden, görüşüne tamamen aykırı partilerle yola çıkmasını isteyemez bekleyemezsiniz.  Birliktelikler sizi iktidara taşısa bile, iktidara gelince aranızda ciddi çatlaklar olacağını en cahil seçmen dahi bilir. Toplumun geniş bir kesimi Laik Demokratik Türkiye Cumhuriyetin'i yaşatmak adına yapılan hataları hoş görmeye , kabullenmeye çalıştı. En sade vatandaş bile, din devleti olma yolunda yapılan çalışmaları görüyor. Bundan rahatsızlık duyanlar var. Okullara imam istemiyoruz diyen vatandaşın sesi sosyal medyayı sallıyor.  Cami yerine okul istiyor insanımız. Araplaşma yerine kendi kimliğini, dilini korumak istiyor. Minicik çocuklar için yatılı kuran kursları açılmasına karşı. Gençler bilim adamı olmak, teknik bilgi kazanmak, global dünyaya uyum sağlamak istiyor. Her insan dini inancını, kendi çabası ve imkanlarıyla geliştirip pekiştirebilir. Bize iyi yetişmiş öğretim üyeleri, donanımlı üniversiteler, teknik okullar, araştırma alanları, laborotuarlar, kütüphaneler gerek.  Bize ücretsiz umre ziyaretlerinin yanında, batı ülkelerini de tanımamızı sağlayacak imkanlar gerek. Genç kızlarımızın saçlarına güneş ışığı dokunsun, aydınlıktan zarar gelmeyeceğini bilmeleri gerek. Dinimizle alakası olmayan, çok eşliliğe, çocuk evliliklerine yönlendiren paylaşımların durdurulması gerek. Kadınımız, erkeğimizin önünde veya arkasında değil, yanında dursun, yasalar işlesin, partizanlık bitsin derken muhalefet partileri toplumun sesini duymuyor, yetkili platformlarda duyurmuyor. Yollar, köprüler, sektörler, alanlarla ilgili  muhalefeti bırakın, bu milletin eğitimle, ekonomiyle, sosyal gelişimle ciddi sorunları var. 
Sizin hata yapma lüksünüz yok! Siz hata üstüne hata yapıyor, hata yapmalara doyamıyorsunuz! Defalarca yenilmiş, partiye zarar vermiş yöneticilereden vazgeçemiyorsunuz. Değişimden yana adım atanların önüne engeller koyuyor, parti içinde sivrilen, gelecek vaadedenleri engelliyorsunuz. Bu tutumunuz seçmeni hayal kırıklığına uğrattı ve küstürdü. Sonunda bu toplum size arkasını dönecek, yeni filizlenen, Atatürk ilkelerini benimsemiş, Türkiye Cumhuriyetine sahip çıkacağına inandığı yerde toplanacak. Sesini o parti aracılığı ile dünyaya duyurmaya kalkacak.  Seçime çok az zaman kaldı. Toplumun bu çabası kısa vadede çözüm getirmeyecek, sadece geleceğe dair bir umut olacak. Her iktidar doğal olarak eline geçen imkanları kendi seçmenini mutlu etmek, kendi görüşüne uygun bir ülke inşa etmek için kullanır. Siz seçmeninize hakettiği huzuru sağlayamadınız!

  ÜLKEMİZ BU GÜNE KADAR NE ÇEKTİYSE, SABİT FİKİRLİ, İNATÇI, KOLTUĞUNA YAPIŞAN MUHALEFET SORUMLULARINDAN ÇEKTİ.

 SUÇLUSUNUZ, AKILLI OLUN!

ŞU KISA DÖNEMİ İYİ DEĞERLENDİRİN, SİZE VERİLEN OYLARIN KARŞILIĞINI ÖDEYİN!   
                                     18-09-2023/  ULVİYE KARA AKCOŞ