‘’HEPİMİZ GAZOZ KAPAĞIYIZ’’
Yeni yetmeler bilmez. Eskiden gazoz kapağı çok değerli bir oyuncak ve koleksiyon malzemesiydi. Özellikle erkek çocuklar sahip oldukları gazoz kapağı sayısı ve çeşidiyle birbirine hava basardı. O dönemleri yaşamış biri olarak gazoz kapağı benim için önemlidir. Tabi zaman geçip yaş kemale erdikçe gazoz kapağının argoda ‘gereksiz insan’ demek olduğunu öğrendim. Bu arada hiçbir ciddiyeti olmayan maçlar, yarışmalar veya kahvede oynanan oyunlar için de ‘gazozuna’ oyun olduğunu öğrendim. Hâlbuki biz çocukluğumuzda sınıflar arası maç yaparken gazozuna oynardık ve canımızı dişimize takardık. Meğer boşunaymış, yani gazozunaymış.
17 yıldır yapılan seçimler gibi.
Her ne kadar argoda ‘’gazoz kapağı’’ önemsiz insan tiplemesini anlatsa da bence gazoz kapağı önemli bir icat. Neden mi? Bir kere gazozun kapağı olmadan içindeki içeceğin lezzetini koruyamazsınız. Bozulur, tatsız tuzsuz bir hal alır. Mutlaka başınıza gelmiştir. Evinize aldığınız ama açınca bitiremediğiniz gazozu 1-2 gün sonra içmeye kalktığınızda tükürmüşsünüzdür. O yüzden gazoz kapağı başlangıçtaki kaliteyi koruma adına önemlidir. Kimsenin gazoz kapaklarını küçümsemeye hakkı yok.
Bu Büyükşehir Belediye Başkanı Baş Danışmanı Cemal Öztaylan olsa bile.
Uzun bir girizgahtan sonra bu konu nereden çıktı denebilir.
Bu konu geçen hafta AKP Bandırma İlçe örgütünün delege seçimlerinde Baş Danışman Cemal Öztaylan’dan çıktı. AKP üyelerine ve tüm tabana yönelik ‘’Hepimiz Gazoz Kapağıyız’’ dedi ve gerekçesini açıkladı.
Öncelikli gerekçesi Belediye Başkanı olduğu dönemlerde Bandırma için yaptığı hizmetleri saymak ve kendisine sahip çıkılmadığını anlatmak oldu. O dönemde Bandırmalılar kendisine sahip çıkmadıysa bile lideri Recep Tayyip Erdoğan sahip çıktı milletvekili oldu.
İkinci gerekçesi ise termik santraller, enerji ve doğa sevgisi oldu. Özellikle ben doğa ve çevre sevgisine takıldım ama önce termik santrallerden başlayayım.
Çanakkale’de 12 termik santralin olduğunu bunların katkılarının önemli olduğunu vurguladı. Elbette tüm sektörlerde olduğu gibi enerji sektöründe de dışa bağımlılık zincirinin kırılması gerekir. Ancak bu iş 1900’lerden kalma termik santrallerle değil yenilenebilir enerji kaynaklarıyla olmalıdır. İlla ki termik santraller de ısrar ediliyorsa da takın filtreleri olsun bitsin.
Her zaman ifade etmişimdir, olağanüstü bir felakette dünyanın her yerinde yardım malzemesi ihtiyaç listesinin başında ‘’GIDA’’ gelir. Gıda da tarımın içinde ihtisaslaşmış bir bölümdür. Yani ilk ihtiyaç listeleri tarıma dayalıdır. Tarım yoksa enerjinin bir değeri yok. Kaldı ki günümüzün gelişen teknolojisiyle yenilenebilir enerji kaynakları daha ekonomiktir. Örneğin burnumuzun dibinde Edincik’deki Bioenerji santralinden kaç kişinin haberi var? Bu tesisin bölgedeki kanatlı sektörünün atık olarak gördüğü tavuk gübresini ana girdi olarak kullandığını kaç kişi biliyor?
Gazoz kapağı muhabbetine bir diğer gerekçe de Sayın Baş Danışmanın kendisinin de doğasever olduğunu ifade etmesidir. Cumhuriyet Meydanı’nın eski halini hatırlıyorum. Bakımsız olsa da çınar ağaçlarını özellikle bahar aylarında iğdelerin mis gibi kokusu hala burnumdadır. Ancak Sayın Öztaylan o dönemde meydan düzenlemesi adı altında alandaki iğdeleri keserek doğaseverliğini gösterdi. Üstüne de Çin’den aldığı mermerleri "beğenmeyen basmasın" diye tavrını koydu. Birde sahil boyuna deniz manzaralı otoparklar yaptı. Böylece sayın baş danışmanın doğaseverliği tescillendi. Sanırım Bandırma halkıda unutmamıştır.
Biz tekrar gazoz kapağına dönelim. 17 yıl boyunca gazoz kapakları sağlam durdu. Bunun birçok nedeni var. Bunları hepimiz biliyoruz. Ancak gazoz kapağı gevşedi. Artık şişenin içindeki havayı kaçırıyor. Yıllarca içindeki her türlü gazı hapseden kapak artık atmaya başladı. Kapak neden atar? Kapak muhafaza ettiği şişenin içindeki pis kokuları ve ortaya çıkan gazları artık daha fazla korumak istemez ve atar. İsyan eder. Bu saatten sonra da o kapak bir daha tutmaz.
25-12-2019/BANDIRMA