Hayallerimiz Vardı

HAYALLERİMİZ VARDI…
  Hiç hayal kurmadım diyebilirmisiniz?
Hepimiz öyle ya da böyle bir şeylerin hayalini kurup, gerçekleşmesi için mücadele vermedik mi?
   -Çocukluk hayalleri.
   -Gençlik hayalleri.
   -İş hayatındaki hayallerimiz.
   -Evlilik hayatımızdaki hayallerimiz.
   -Yaşlılık dönemindeki hayallerimiz.
   Ve daha yüzlercesi.  Kurduğumuz hayaller için giriştiğimiz mücadelede, kimi zaman başarılı, kimi zaman başarısız olduk. Belki de en başarılı olduğumuz dönemler hiç şüphesiz çocuk olduğumuz zamanlardı. Neden mi? Çünkü çocukcaydı, art niyetsiz, yalansız masumca. Yarım kanal oyunumuzu tamamlamaktı bir gün sonrası, bugün kaybettiğimiz oyunu yarın kazanmaktı. Bayramda giyeceğimiz ayakkabıyla aynı yastığa baş koymaktı. 
   Sonra biraz büyüdük, her gün aşık olduk, aşık olduğumuz kız farkına varmasa da. Varla yok arasında gitti geldi kafalarımız. Kimimiz babadan varlıklı, kimimiz yoksul. İş, aş, eş sahibi olmaktı artık hayallerimizin birçoğu.
   Sonra biraz daha büyüdük, işimiz oldu, kimimiz memur, kimimiz kendi işinin patronu, kimimiz işçi. Varsın olsun artık bir şekilde aşımız vardı, karnımız doyuyor, hayallerimiz kadar olmasa da istediğimizi alabiyorduk. Kimimiz sevdiğini aldı, kimimiz görücü usulü evlendi, kimimiz istemese de evlendi. Hayalleri gerçek olanda vardı, yıkılan da. 
   Ve sonra çoluk çocuk derken gelecek hayalleri doldurdu kafamızı. Kirada oturmak yerine ev sahibi olma hayalleri kurduk. Pikniğe giderken bir arkadaşın arabasında sığıntı olmak yerine kendi arabamızda rahatça gitmeyi hayal ettik. Çalıştık, çabaladık oradan, buradan ufak tefek kısıntılar yapmaya başladık, kısacası rahat yaşamayı unuttuk daha sonra rahat yaşamak umuduyla. 
   Çok hayallerimiz oldu, olabileceklerin yanında olmayacaklar daha çoktu belki, yine de hayaller kurabiliyorduk bir zamanlar. Olabilir diye, birçoğu da oluyordu aslında. Çünkü hayaller bizim, hayat bizimdi. Kim bilir belki de hayatımızın uzunca bir bölümünde, kısacık bir bölümünde rahat yaşamak için kurduğumuz hayallerin gerçek olması için uğraşıyorduk. Ama varsın olsun, yine de hayal kurabiliyorduk.
   Ya şimdi. Hayallerimiz küçüldü, kayboldu. Yarın bir ekmek alabilirmiyim diye hayal kurar olduk. Ev, araba alma hayalleri kurmak, sadece hayalde kalan hayaller oldu. Bizler yaşı elli üzerinde olanlar, kurduğumuz birçok hayalin gerçekleşmesi için gençliğimizi harcadık. Varsın olsun şimdi kurduğumuz hayallerin birçoğuna sahip olarak yaşıyoruz. 
   Ya şimdinin çocukları, genç olmaktan, korkar oldular hayalleri de kendileriyle birlikte büyümesin diye. Orta direk derlerdi eskiden halkın yüzde seksenine. İşte o orta direk kurardı tüm bu hayalleri. Artık ortası kalmadı birkaç zengin ve sonrası fakir, aç kalmamanın hayalini kuran insanlar oldu. 
   Aynı evde karı, koca çalışıyorsa hemen, hemen almak istediklerini alabiliyorken bir zamanlar, şimdi onlar içinde hayallerde kaldı istenilenler. Belki hala karınlarını doyurmakta zorluk çekmiyorlardır, sonrası hayal zaten. Ev almak, araba almak hayaldi, hayallerde kaldı eskinin orta direği sayılan yüzde seksen için.
   Sanırım farkında olmadan hayallerimiz çalındı. Çocukken babamız, annemiz hayallerimize gerçeklik katardı, yeni bir ayakkabı, bisiklet, elbise ve benzerleri için. Şimdi çocukların birçok hayali artık ailesi için kabus oldu ne yazık ki.
   Sonra büyüdük, hayallerimizin gerçek olması için ülkeyi daha iyi yönetsinler, üretim için fabrikalar kursunlar, işsizliğe çare olsunlar diye seçtiğimiz insanlar. Bir kilo domates almayın bir tane alın, bir karpuz almayın çeyrek karpuz alın, arabaya binmeyin der oldular. Daha iyi imkan sağlayamadıkları için üzülmek yerine. Keşke seçilmişlerde (birkaç istisna mutlaka vardır) hayal kurmak yerine, seçilenlerin hayallerinin farkında olup gerçekleşmesi için mücadele edenler olabilseydi.

29-07-2022