Daha Dün Yaşanan Provakasyonları Unutmadık

Toplumsal  Barış  ve Laiklik                    

 DAHA DÜN YAŞANAN PROVAKASYONLARI UMUTMADIK.

'Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür. ' Muallim Naci´nin  Bu özdeyişi günümüz Türkçesi ile söyleyecek olursak: 'İnsan hafızasının eksikliği ya da sakatlığı; unutmasıdır, unutkanlıktır. Unutulursa,toplumsal hafızamızı yenilemez isek  toplumsal olarak bize acılar yaşatan ,bedel ödeten olayları yeniden yaşamak zorunda kalırız .Tarih ve  toplumsal bellek bunun için önemli.Daha dün cemaat denilen ve bazı siyasi partilerce de desteklenen FETO ihanet şebekesinin kumpasları belleklerimlzde .Siyasi iktidarın “beraber yürüdük biz bu yollarda” diyerek işbirliği yaptığı,bu ihanet şebekesinin Ergenekon,Balyoz ,Askeri casusluk ,kumpas davaları da belleklerde ve arşivlerde  duruyor. En son 15 Temmuz TBMM’nin bombalandığı günler unutulmadı,yüzlerce insanımızı kaybettik . Ancak o zaman yargı bu ihaneti PYD ve FETO TERÖR örgütü olarak tanımladı ve  bunlarla mücadeleye girildi .AKP 21 yıldır aralıksız İktidar olan bir parti ,TBMM ‘de mutlak çoğunluğu var ,istediği Kanunu istediği zaman çıkarıyor.Emniyet , Jandarma ,İstihbarat emrinde , Bakanlıklar emrinde siyaseten ve hukuken atılması gereken her adımı ,alınması gereken her tedbiri almaya ,her yetkiye güce sahip yani.İç ve dış güvenliği sağlamak yönünde hiçbir eksiği yok.

Muhalefetin Türkiye kadim gelenekleri olan bir Devlet  ve şu anda da etrafımız ateş çemberi, savaş,terör iç ve dış barışımızı tehdit ediyor. Ne yapılması lazım  iç barışımızı tehdit eden odakları tespit ederek gerekli tedbirleri almak gerekiyor. Bu tehditler de belli Anayasamızda tanımlanan temel hak ve özgürlükleri ortadan kaldırmaya yönelik faaliyetlerde bulunan ,hedef alan cemaat,tarikat,hilafet ve şeriat isteyen  bu yapılar anayasal düzenimiz ve  toplumsal barışımız için  tehdittir. Aynı senaryolar yine mi devrede ,Gazze’de kahrolası İsrail vahşetini hepimiz lanetliyoruz,ancak hiçkimse, Hilafet , şeriat çağrılarını Gazze zulmünün arkasına sığınarak  ,hilafet bayrakları ile meydanlarda hilafet ,şeriat çağrısı yapamaz. Ege Akersoy  adlı gencin, şiddet kullanması kabul edilemez kuşkusuz ,ancak belli ki önceden belirlenmiş bir senaryo gibi ,video çekilerek üzerine gidilmesi ,sonrasında kişinin tokatlanması ,hilafet bayrağı olarak toplumda bilinen bayrağı taşıyan şahsın tahrikkar tavırları,ülkemizde bir iç çatışmayı kimlerin tahrik ettiğini görmek ve iyi tespit etmek ,araştırmak gerekir.

Türkiye Cumhuriyeti Adli ve resmî makamları Anayasa alenen çiğnenirken bunları görmezden gelemez. TBMM ‘de  Adalet ve Anayasa Uzlaşma Komisyonlarında görev yapmış bir Milletvekili olarak Siyasi İktidarı ,yetkilileri geçmişte yaşanan acıları 15 Temmuz gecesi Ankara’da ve TBMM’de yaşananları hatırlatmak isteriz.. FETO ile ilgili de zamanında defalarca uyarmıştık, yaşanan acı olayları hepimiz biliyoruz. Herkes Anayasamızın 2. Maddesinde tanımlanan “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir. ”Bu madde TC’nin esas temelidir .Laik Devlet düzenimiz ,dinin gereklerini ve ibadetini yapmak isteyen dindar vatandaşlarımızın da güvencesi toplumsal barışımızın da çimentosudur, inanç özgürlüğümüzün de güvencesidir. Tarih toplumsal belleğimizdir tekerrür edilmemesi ,ders alınması için vardır.

Devletin bütün Adli ,İdari makamlarına  ,Siyasi iktidara bir kez daha ANAYASA ‘mızın 2. Maddesini hatırlatmayı tarihi bir görev olarak görüyoruz.

03.01.2024 Av.Namık HAVUTÇA 24,25,26.Dnm Balıkesir Milletvekili,Adalet ve Anayasa Uzlş.Kom Üyesi