"Türkiye yi bu ayıpla yaşamaya mahkûm etmek, YSK ‘nın hakkı değildir."

Mehmet Tüm : Türkiye yi bu ayıpla yaşamaya mahkûm etmek, YSK ‘nın hakkı değildir.

16 Nisan Pazar günü yapılan Anayasa Referandumuna ilişkin YSK nın aldığı “Mühürsüz zarf ve pusulaları geçerli sayan” kararına tepki gösteren CHP Balıkesir Milletvekili ve PM Üyesi , Türkiye’nin en güvenilir kurumlarından biri olan YSK ne yazık ki, AKP ile bir olarak seçimleri şaibeli hale getirmiştir” dedi. YSK Başkanının kendi ifadesiyle AKP temsilcisinin başvurusu üzerine, 298 Sayılı kanunun 98 . maddesi yok sayılarak, 1946 dan bu güne yapılan özgür seçimlerin üzerinde 16 nisanda şaibe yaratılmıştır. Bu hukuk devletine aykırıdır. TSK başkanı kendini yasamanın yerine koyarak, 10 dakikada kanun yapar hale gelmiştir, buna asla hakkı yoktur” diyerek konuşmasını sürdüren Tüm, CHP Bandırma İlçe örgütünde düzenledi Basın toplantısında şöyle dedi;

Balıkesir halkına teşekkür ederim.

Öncelikle, Pazar günü yapılan Anayasa Oylamasında, çok büyük bir katılım sağlayarak, %54 lük bir HAYIR oranı ile, Demokrasinin ve Parlamenter sistemin yanında yer alan ,Tüm Balıkesir Halkına en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Türkiye’nin , güvenilir kurumları vardı, bunlardan bir tanesi de , Yüksek Seçim Kuruluydu. 1946 dan beri, ufak tefek sıkıntılar dışında Türkiye ‘de seçimlere genel anlamda dürüst yapılmıştır. Her türlü adaletsiz ve eşit olmayan propaganda yöntemlerine karşın, seçim günü oy sayımlarına yurttaşlarımız hep güvenmiştir.

YSK Referandumu Şaibeli Hale getirdi.

Ancak 16 Nisan da yapılan seçimleri YSK Şaibeli hale getirmiş, Yurttaşların güven duygusunu yok etmiştir. Demokrasi yok sayılmış hukuk katledilmiştir. Bu resmen bir irade hırsızlığıdır. Adaletin öldüğü gündür. Hukuk devletinin en önemli özelliği, her kurum ve kuruluşun yetkisini, yasalardan almasıdır.

Hiç bir kurum veya kişi, dayanağını kanundan almayan bir yetkiyi kullanamaz. Kullanırsa bu hukuk devleti olamaz. Bakınız 298 sayılı seçim kanunun 8.4.2010 tarihinde 5980 sayılı yasa ile yeniden düzenlenen 98. Maddesinde diyor ki; “üzerinde ilçe seçim kurulu ve sandık kurulu mührü bulunmayan, zarflar geçersiz sayılır. Yasa maddesi hiçbir yoruma meydan vermeyecek kadar açık ve nettir. Hukuk devletinde, Yüksek Seçim Kurulu gibi yüksek mahkeme olarak kabul edilen bir kurul yasa tanımazlık yapabilir mi? Kanun maddesini , aldığı bir kararla yok saya bilir mi?

Türkiye Hukuksuzluğa Mahkum edilemez.

Ne yazık ki tüm dünyanın gözleri önünde bu kararla daha anayasa maddeleri yürürlüğe girmeden, diktatörlük ilan edilmiştir. AKP ,Temsilcisi ile YSK başkanı birlikte Seçimleri şaibeli hale getirmişlerdir. Demokrasi şu ana kadar insanlık tarihinin bulduğu en çoğulcu, en özgürlükçü yönetim şeklidir. Yasaları ve Kuralları olan bir sistemdir. Yasalar ve Kurallar, atı alıp Üsküdar’ı geçerek ihlal edilemez. Geçmişte , her başları sıkıştığında AİHM’in, AB’nin ve diğer tüm batı kurumlarının kapısını çalan, AKP anlayışı, şimdi hukuksuzluk var diyen, Uluslararası kuruluşlara, sizin ne haddinize diyerek, Türkiye’yi Hukuksuzluğa Mahkum edemez. Bu kabul edilecek bir anlayış değildir. Umudumuz ve beklentimiz, YSK , Hukuka aykırı olan bu kararını derhal geri çekerek oyları yeniden saymalı, Milli İradenin üzerine koyduğu ipoteği kaldırmalıdır. Halkın iradesi olarak sandığa yansıyan her sonuca bizler saygılıyız. Bizim Amacımız, sandığa atılan her oyun, sandıktan da atıldığı şekliyle çıkmasıdır.

Milli İrade böyle tecelli etmelidir. Hukuksuz kararlarla, sonuç değiştirmek, en başta Milli İradeye haksızlıktır. Aylardır, il il ilçe ilçe köy köy gezerek emek harcayan, alın teri döken emeklere saygısızlık etmek ,emek hırsızlığıdır. Türkiye yi bu ayıpla yaşamaya mahkûm etmek, hiç kimsenin hakkı değildir. Referandum sonuçları ile ilgilide, kısa bir değerlendirme yapacak olursak.

BG-HABER SERHAT OZAR