Protokol Gerekli Mi ?

PROTOKOL GEREKLİ Mİ?

Erdem ÖZCAN

Geçen haftaydı, belediyenin Oda’larla “Ortak Denetim ve Teknik İşbirliği” adıyla imzalanan protokol bana göre başka protokollere benzemiyor.

Protokolün bazı başlıkları şöyle; “Sağlıklı ve Sürdürülebilir Kentleşme… Nitelikli Yapılaşma…Kültürel, Tarihi ve Doğal Çevre Değerlerinin Korunarak geliştirilmesi… Bunun için Ortak Denetim ve Teknik İş Birliği…”

İyi de, protokol olmadan bu konular gerçekleşemez miydi?

Görüldüğü gibi protokolün içeriği çok önemli konuları içeriyor.

Katılan Oda ve kişiler de önemli. Neden önemli; çünkü protokolde hedeflenen hedeflerde kamu yararı esas alınıyor… Çünkü kentlerin oluşumu bu teknik Oda’larla yakından ilgili…

Bazıları şöyle:

Mimarlar Odası ile İnşaat Mühendisleri Odası Balıkesir Şubesi Bandırma Temsilcileri… Makine Mühendisleri ile Elektrik Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Bandırma Temsilcileri… Harita Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Bandırma Temsilciliği…

Kişilerin isimleri de var ama ben asıl protokolde yazılı, yapılacak işlere dikkat çekmek istiyorum

Mesela;” sağlıklı kentleşme ve nitelikli yapılaşma faaliyeti için gerekli mimarlık, mühendislik ve şehir planlama ile halk sağlığının, tarihi, kültürel, doğal, tarımsal korunması… Her türlü afetlere hazırlık ve risk…”

Hedefleniyormuş…İyi güzel de, bunların gerçekleşmesi için protokol şart mıydı?

Belediye başkanı Tolga Tosun da özetle “ …özellikle aktif fay hattı üzerinde yer alan şehrimizde depreme dayanıklı, çevre dostu, enerji verimliliği yüksek, kent hayatına ve dokusuna katkı sunacak yapıların oluşması...” gibi gerçekten çok önemli konulara temas edince sormadan edemedim.

Şöyle başımızı çevirip Bandırmanın genel bir görünümüne bakacak olursak ne görebiliriz?

Bunu herkesle birlikte protokolde imzası olan belediye başkanı ile Oda temsilcilerine soruyorum.

Alt yapımızın eski ve ihtiyacı karşılamadığını Başkan Tosun kendisi de ifade ederken 1-2 katlı evlerin 5-6 kata çıkması kendi kendine mi gerçekleşmiş.

Önce bir eskiye mesela 50 yıl veya daha öncesine gidecek olursak… Kurtuluş savaşı sonrası yangından sonra inşa edilen villa tipi 2-3 katlı Hacıyusuf Mahallesi’ne bakalım, sonra yine ayni tip evlerin olduğu Bahçeli Evler, 600 Evler Mahallesi, kent merkezinde İş Bankası’nın bulunduğu adaya bir bakalım; nerdeyse bir karış genişliğindeki Saatçiler Sokak’taki 1-3 katlar nasıl olmuş da 7-8 kat olmuş? Bandırma’nın bir zamanlar neşe kaynağı Romen vatandaşların mahallesi Çınarlı Mahallesi’nin enkaz yığınlarını gören var mı?

Bandırma’nın hemen her yerinden görülen bir abide şeklinde eski 1. Okul’u (Öğretmenevi ) gören var mı? Apartmanlar arasında kaybolmuş gitmiş…

Hemen her gelen belediye işe ilk plan değişikliğiyle başlamış olmalı ki bu yapılar kendi kendine mi göğe doğru yükselmiş, birinci derece deprem bölgesi Bandırma’da…

Hemen her belediye zamanında yeniden yapılan inşaatların kat adedi yanındakinden 1 kat fazla kendi kendine mi oluşuyor?

Yukarıda protokolde bahsi geçen Odalar, şehir plancıları, mimarlar ve mühendisler…projeler yapılırken yok lar mıymış?.. Ve bunun için protokol şart mıymış?

Yani mesela; protokol olmadan “Sağlıklı ve Sürdürülebilir Kentleşme…” gerçekleşemez miymiş?

01-12-2022/ERDEM ÖZCAN