Hoş mu erim...

Hoş mu erim...

Bandırmalı olup da höşmerimi sahiplenmeyen yoktur.

İlk höşmerim üretimini Orta Asya'dan göçler yolu ile gelen,

Anadolu yörüklerinin yaptığı bilinse de,

Evliya Çelebi Seyahatname'sinde bu tatlının,

Balıkesir'e yerleşen ilk Türkmen göçebelerinde görüldüğünü,

Havran'a da oradan geçtiği söylese de,

peynir helvası olarak da bilinen,

Çanakkale çevresinde fırınlanmışı,

yoğun bir lezzete sahip olan tatlı,

Farsça, hoş (tatlı) ve maram (kaymak) sözcüklerinden türemiştir.

 

Çeşitli, güzel hikayeler de türetilmiştir,

''Hoş mu erim?'' gibi,

anlatmayayım tekrar olur da,

genellikle beğenildiği için,

tatlıcılar da tekrarlar durur.

 

Bandırma'da bu tatlı, her zaman bulunabilir.

Benim biriktirdiklerimin ilk sayfalarında,

süt ürünleri üzerine Hafız Emin yer etmiştir.

Yaşadığım yerde, yine Hafız Emin'in sokağı denilebilecek,

adres tarif ederken nirengi alınacak kadar bilinendir.

Sütün yağlı olduğu, peynirin güzel olacağı mevsimlerde,

tadına doyum olmaz da,

yerken dişlerinin arasındaki küçük peynir topakları,

ayrı bir haz verir.

Orta büyüklükte, leğene benzer kaplardan,

kocaman bir kaşık ile kabın içine adeta sıvanarak konur,

üzerine yağlı kağıt bırakarak paketlenirdi zamanımızda.

Sonraları, aynı lezzette olmasa da

diğer dükkanlar da satmaya başladı.

Üzerine serpiştirilen hindistan cevizi, fıstık, fındık gibi

ilaveleri hiç sevemedim.

Çünkü diğerleri baskın gelip,

höşmerimin lezzetini sabote ediyor, bana göre.

Balıkesir'de bir sürü firma var, ismi lazım değil.

İçine her şeyi koymuşlar da, höşmerim kabul etse de

ben içime sindiremedim bir türlü.

 

Senede bir kez can dostum ile Anadolu'ya fotoğrafa gideriz.

Fotoğraf,olursa olur, muhabbet olmazsa olmaz.

Eşinin yanından alacağım arkadaşımı diye,

bari eşine höşmerim götüreyim diye düşünüp,

Balıkesir'den yarısı bademli, yarısı şamfıstıklı alıvermiştim.

Eşi yokmuş, yanımıza aldık tatlımızı.

Isparta Yalvaç' ta bizi ağırlayan diğer fotoğraf dostumuz ile,

uzun muhabbetin sonunda, gecenin bir yarısı,

acıktık galiba aklımıza geldi.

- Gidin arabada höşmerim var, alın gelin.

Dedim de elleri boş gelmişler.

Neden diye sordum...

- Ağabey bozulmuş, yarısı bozarmış, yarısı yeşil, küflenmiş galiba.

Bozarmış dediği badem, küflenmiş dediği şamfıstığı yaptı yapacağını.

Gitmiş güzelim höşmerim çöpe.

İçine olur olmadık katarsan olacağı bu.

Ne bilsin çocuklar.

29/02/2016 -SELÇUK ÖZGÜLERYÜZ 

15-03-2023

 

29022016