Yaz aylarının gelmesi ve okulların tatil olmasıyla birlikte Bandırma’da yaşanan ciddi bir hareketlilik gözleniyor. Ramazan Ayı'nın başlayacak olmasından dolayı Bandırma Cumhuriyet Meydanı ve sahil bandı özellikle geceleri daha da hareketlenecek. Belediye iftar çadırı ile dar gelirli vatandaşlarımıza yönelik hizmet verecek. Bu yıl Bandırma Belediyesi'nin çok daha iddialı hazırladığı eğlence ve eğitici etkinlikler 30 gün süreyle bu hareketliliğe renk katacak. Biz de Bandırma Gerçek Gazetesi olarak Cumhuriyet Meydanı esnafına bu konuyla ilgili düşüncelerini sorduk. İşte aldığımız cevaplar:
Atilla Elmastaş-İNEGÖL KÖFTE
Yaz geldiği zaman Bandırma'nın potansiyeli artıyor. Hemen hemen %50 artıyor. Okulların kapanması ile birlikte açılmasına değin yabancıların özellikle yatırım için gelen firma çalışanlarının ve buradan Erdek ve Balıkesir'in Ege kıyılarına yönelen turistlerin etkili olduğu bir misafir yoğunluğu yaşıyoruz. Bandırma'nın kendine dair bir tatil turizm potansiyeli pek yok. Geçen transit yolculardan faydalanıyoruz. Bandırma sanayi şehri olarak gelişiyor. Bundan sonra da tatil turizmi adına bir atılım yapacağını sanmıyorum. Bunun bize yansıması olumlu ,sanayi yatırımlarında çalışanlar müşteri portföyümüzü biraz arttırıyor.
Ömer Akyol-KİRAZ
İşlerimizi olumu yönde etkiliyor. Özellikle Ramazan ayında işler artıyor. Bu yoğunluk Ağustos ayına kadar da devam ediyor. Ramazan etkinlikleri festivalle birleşince bir nevi uzun festival oluyor. Bandırma eskisine nazaran çok çok iyi. Birkaç yıl önceye kadar okulların kapanması ile birlikte bir sessizliğe bürünüyordu. Şimdi o yok. Şu an çok alternatif var. Biz bu sektöre ilk girdiğimizde aşağı yukarı yalnızdık. Şu anda en az 4 tane ulusal marka var Bandırma'da. Bunların hepsi Kiraz'la başladı. Bence en önemli husus Bandırma'nın eskisine oranla daha fazla müşteri çektiği.
Erkan Gültekin-SQUARRE
Eskiden yaz sezonu daha hareketli geçiyordu. Ancak şimdi işler biraz azalmış gibi. Yine de kışa oranla bir hareketlilik var ama eskisi kadar değil. Zaten genel ekonomik durgunluk işlere yansıyor. Hangi esnafa sorsanız işlerin durgunluğundan şikâyet edecektir. Buranın yaz yoğunluğu yabancıların geçerken uğramaları. Sahilin biraz düzenlemesi ile belki bir hareket olabilir. İnsanların sahilde çeşitli etkinliklerinin içinde olabileceği bir ortam yok. Sahilini kullanamayan tek memleket Bandırma. Tarihi siluetimiz hemen hemen yok olmuş durumda . Olmayınca sahil bandında albenisi olan özel yerler açmak zorundayız. Konaklama ve eğlenme ağırlıklı bir şeyler yapmak lazım.
Münir Dilek-PALAS
Bizim işlerimiz özellikle öğrenci ağırlıklı olduğu için yaz pek etki yapmıyor. Yaz sezonu işlerde çok fazla düşüş sağlamadığı gibi çok artış ta getirmiyor. Ramazan ayından bir beklentimiz var genel olarak. Fakat Belediyemizin izin verdiği iptidai barakalar ve kafeler işlerimizi kesiyor. Yerleşik Esnaf olarak ikaz etmemize rağmen bu iptidai barakalar işlerimizi etkiliyor. Kışın biz karın yağmurun altında mücadele ile hizmet vermeye çabalayıp zorunlu olarak az iş yaparken yazın tam işlerin artacağı zaman gecekondu şeklindeki bu işletmeler haksız rekabet yaratması adil değil. Herhangi bir yatırım yapmadıkları ve denetimsiz oldukları için halk tercih ediyor buralara gidiyor. Mali yükümlülükler açısından avantajlılar ve elbette bizden daha ucuz fiyata mal verebiliyorlar. Hem Belediyede hem vergi denetiminde nasıl olduğunu bilemiyorum ama bu sene de açılacaklar ve bizim işlerimiz etkilenecek. Yaz sezonu sıkıntılı değil ama beklediğimiz verimi alamıyoruz.
Olgun Benli- İCE MAR
Yaz yoğunluğu eskilerde daha iyiydi. Şimdilerde yok. Bunun sebebi ekonomikte olabilir, düzensizlik de olabilir. Başıboşluk ve denetimsizlik var. Halkın kullanımına ayrılmış yeşil alanlarda bile konuşlanan var. Esnaf olarak bizim canımızı yakan sorunlar var. Çay ocakları ve Ramazan'da kurulan işletmeler. Ramazan da işlerin çok artmasını bekliyoruz fakat bu gerçekleşmiyor. Dışardan bakıldığında çok iş yapıyormuşuz algısı var. Mekânın büyüklüğü yanıltmasın ne kadar masayı doldurduğunuz önemli. İnsana hizmet yapıyoruz sonuçta. Kamu hizmeti bir yerde. Giderler çok fazla.Çay satan büfelerin ruhsatları kapalı perakende gıda malzemeleri satmakla sınırlıdır ama nasılsa herkes çaycı oldu. . Çay satma ruhsatları yok bunların. İhaleleri de bu şekilde olmuştur. Ama küçük yerlerine rağmen önlerine 20'şer tane masa atabiliyorlar. Kantarın ölçüsü kaçmış. Kışın ayazında boş beklerken Yazın işlerimiz de böylece artmaz aksine azalır. İnsanlar büfelerde oturmayı tercih ediyorlar.2-3 insanla ve 600 TL kira ile bu işletmeler çalışır. Ama burada 15-20 kişi sürekli istihdam ediyor çalışıyor evine ekmek götürüyor.. Maaşlar, sigortalar, kıyafetler ve 9000 lira kira ile rekabet emek zorundayız. 9000 TL kira ile 1 liraya çay sattığın zaman da hesap kitap oturmuyor. Bu haksızlığa dur denilmeli.
