Kaderin Cilvesi

Kaderin Cilvesi

Üremeyi, tabiatın devamlılığını ve bereketi temsil eden ana, ana tanrıçadır, Kibele.

Ona, Kubele de denir, Kubaba da…

Anadolu’nun anaerkil toplumları, her ilkbaharda başta Pessinus (Sivrihisar) olmak üzere Sardes (Salihli), İda Dağı (Kaz Dağları), Hierapolis (Pamukkale), Kyzikos (Kapıdağ Yarımadası/Bandırma, Erdek) ve Kelainai (Dinar) gibi merkezlerde Kibele’ye törenler düzenlemişler.

Öyle ki:

Bu törenler, sevgiyle andığımız ve onurlandırdığımız analarımızın, “Anneler Günü” için temel olmuştur.

**

Anneler, en yalın anlatımla:

Şefkatli, sevecen, anlayışlı; koruyucu, kollayıcıdır.

Uykusundan vazgeçen; yemeyen, yediren; giymeyen, giydirendir.

Pazar döküntüleri ile çocuklarının karnını doyurmaya çalışan,

Çalışıp, didinip evine yarı kilo kıyma götürmekte zorlanan,

Tenceresinde aş yerine taş kaynatan,

Zorba yakınları tarafından dövülüp hastanelik edilen,

Yaşam hakları yok sayılan kadınlar, analar…

Kaderin cilvesine bakın ki:

Bu yıl anneler günü ve seçimler aynı tarihte!

**

Analarımıza:

Çocuklarınız kadar güzel ülkemizin yarınlarında “yönetim sistemi ne olsun,” diye soracaklar!

Bu seçimde kişileri seçmediğimizi bilen Onlar da:

Tek adamın yetkili, ama sorumlu olmadığı bugünkü düzeni ya da yöneticilerinin hesap vermek zorunda olduğu ‘güçlendirilmiş parlamenter sistemi’ seçecek.

Kısaca:

“Çocuklarının girdiği sınavların soruları çalınmış,

İşsizlik almış yürümüş,

Çarşı pazar pahalanmış,

Hastane randevusu alınması zorlaşmış,

Her türlü haksızlık ve hukuksuzluk halının altına süpürülmüş düzene devam edeceğim.”

Veya:

“Çocukların yatağa aç girmediği,

Gençlerin iş bulmakta zorlanmadığı,

Emekli maaşlarının yeterli olacağı,

Asgari ücretin açlık sınırından çok daha fazla tespit edildiği,

Ekonominin kuralları ile yönetildiği,

Kadınların sokaklarda rahatça yürüyebildiği,

Devlet kurumlarının vatandaşa yalan söylemediği,

Siyasilerin ve devlet yöneticilerinin mal beyanlarının incelenebileceği,

Önemli makamlarda oturanların: ursuzla, nursuzla boy boy fotoğraf çektirmediği,

İmar aflarının yapılmadığı,

İhale kanununun sık sık değiştirilmediği,

Anayasa’ya uyulan, kanunların herkesi kapsadığı ve adaletin hâkim olduğu bir sistem isterim.” diyecek.

**

Sonuç olarak:

15 Mayıs sabahı, analarımızla birlikte her birimiz,

“Patates, soğan; pazar alışverişine neden yetmiyor param,” sorusuna cevap bulmuş ve oyumuzu öyle kullanmış olacağız…

Anneler, çok söze gerek yok:

Siz, her zaman ne yapılacağını en iyi bilensiniz!

HAYDİ!

SÜHA ORAL - 06-05-2023