Cart Dedi Kaba Kâğıt!

Cart Dedi Kaba Kâğıt

Karpuzu dilimle, meyveyi taneyle, peyniri gramla almamızın sebebi:

‘Yüksek kur, düşük faiz’, ‘Nas varken sana bana ne oluyor’ anlayışı ile doların yükselmesi, mazot fiyatlarının haftada birkaç kere güncellenmesi yanı sıra akaryakıta Özel Tüketim Vergisinin üç kat artırılmasıdır.

Dolar 27-30 TL bandına gelince, mazot 35 TL’yi bulunca, mutfak tüpü 500TL’yi görünce hepimiz fakirleştik. Alırken düşünüyorduk, şimdi: ilaçtan, börülceye; jiletten, ayakkabı bağcığına kadar satın alacağımız her şeye daha çok para ödemek zorunda kalacağız.

Yoksulluk sınırı geçildi, açlık sınırı aşıldı, parasızlık bataklığında kredi kartları ile ‘Ali’nin külahını Veli’ye giydirerek’ yaşamaya çalışıyoruz.

Dolar ve mazot fiyatları yükseldikçe geçinmekte daha da zorlanacağız. Biz fakirleşip dibi boylarken bugünden sorumlu olanlar yükselecek, ‘itibardan tasarruf’ olmaz diyecekler. Tahterevalli gibi…

**

Siyasiler, oy verenlerin geçim sıkıntısı ile boğuşurken iktidarlarını devam ettireceklerini bildiklerinden halkı fakirleştiriyor. Maaşlarımıza yapılan ufacık zamlar da masanın kenarında yemek yiyenleri seyreden köpeğe verilen bir lokma ekmeğe benziyor.

Biliyoruz ki pahalılık, devletin kontrol etmek zorunda olduğu, yüzdesi büyüdükçe satın alma imkanımızı yok eden enflasyondur.

Açıklayanlar inanıyor mu bilem, kendi adıma: TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına zerre kadar güvenmiyorum. Çarşıya pazara giden, evinin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışanlar da inanmıyorlar. TÜİK’in rakamları ile etiketler arasında en ufak bir paralellik yok!

**

Sabit gelirliler ay sonunu getiremiyor, pazar çöplerinden tencere kaynatanlar çoğaldı, emekliler perişan, işçiler zor durumda, öğrenciler memleketten okula nasıl döneceklerini hesaplıyor…

Maliye Bakanı da çıkıp enflasyonun 2024 yılı ortalarından itibaren düşmeye başlayacağını söylemiş.

Sıkı para politikaları anca o tarihlerde etkili olabilir filan diyesi olmuş.

Gençken, biri atıp tutar, gerçekleşmesi şüpheli konulara girerse; ona,

“Cart dedi kaba kâğıt” derdik. III. Charles ve Biden “vatandaşımıza cart curt” edildi diye üzülürler şimdi, ben demeyeceğim.

Hatta:

İngiliz ve Amerikan vatandaşı olabilmek için “Birleşik Krallığa bağlılığımı sunarım”, “…bundan böyle ABD Anayasası'nı ve yasalarını iç ve dış düşmanlara karşı savunacağıma” yemin ederim diyen beyefendinin Yüksek Askeri Şura’da bulunmasını bile gündem etmeyeceğim.

En iyisi “Atma! Sayın Bakan, din kardeşiyiz” deyip geçelim.

04-08-2023/SÜHA ORAL