BİRİKMİŞ OKUL HARÇLIKLARI

BİRİKMİŞ OKUL HARÇLIKLARI

 

Gazetecinin sorusu üzerine Sayın Bahçeli,

“Ülkenin bekası” vurgusu yapmış…

Gazeteci:

-Hayır çıkarsa, bu sistem geçmezse ne olur?

Bahçeli:

-Karmakarışık olur Türkiye. Bundan yararlanmak isteyen çevreler çıkabilir…

Beka; var olmak, sonu bulunmamak olduğuna göre

Ülkemizin tehdit altında olması, devamlılığının tehlikede olması gerekir.

O zaman, neden 2019’a kadar beklenecek?

Beka sorunumuz var ama 2019’a kadar ertelenecek denebilir mi?

Anlaşılır bir şey mi bu?

Hayır çıkarsa ‘kaos’ olurmuş…

Geniş zaman cümleleri kurmadan, açıkça, anlaşılır bir dille;

benim bile anlayacağım gibi anlatın, nasıl bir tehlike var?

Madem destek istiyorsunuz; anlatın da anlayalım.

 

*

 

‘Cumhuriyet tartışılmasın, 1923’de o iş bitti’ deniliyor.

Cumhuriyet kelimesi her ülkede aynı değil.

Biliyorsunuz…

-1923 de kabul edilen Türkiye Cumhuriyet ile

İran İslam Cumhuriyeti arasında önemli farklar var.

Ayrıca:

-Yasama, yürütme ve yargının iç içe geçtiği,

Başkanı’nın her şeye hakim olduğu,

ve

çok kısa bir süre önce ülke hazinesini soyarak terk ettiği

Gambiya’nın da ‘cumhuriyet’ olduğunu unutmayalım.

 

*

 

Yapılacak halk oylaması ile

“bileklerimize pranga” olan sistemden kurtulalım deniliyor.

Bu “pranga”, AKP iktidarının yapmak istediği neye engel oldu?

Daha net soralım:

Ne istediniz de yapamadınız?

 

*

 

“BAŞKANLIK” sistemine geçilmesini neden istediniz sorusuna;

‘Mevcut’ durumun yasal bir şekle getirilmesi cevabı verilmişti…

Oysa yasalar ve anayasa şahıslar-kişiler gözetilerek yapılamaz!

Kişiler gelip geçicidir, bu dünya Sultan Süleyman’a kalmamıştır.

Yarın,

Ülkemizin başına bir ‘kripto’ siyasetçi “başkan” olursa ne olacaktır?

Bu sorumsuzluk kimin olacak, kimlerin vicdanı kanayacaktır ?...

 

*

 

Deniliyor ki,

18 yaşında milletvekili hatta “Başkan” yardımcısı olacak kişiyi askerlikten ‘muaf’ tutalım.

Oh ne ala, bundan iyisi Şam’da kayısı…

Askerlikten ‘muaf olmak için önce seçilmek gerekiyor, seçilmek için de:

Propaganda (sahada çalışma)yapılması,

propaganda yapılabilmesi için de para gerekiyor.

Bu işlerin birikmiş okul harçlıkları ile yapılması ise mümkün değildir.

Bu gençlere kim ‘sponsor’ olacaktır?

NORMAL VATANDAŞIN OĞLU ASKERE,

ZENGİN VATANDAŞIN OĞLU MECLİS’E mi gidecektir?

Yoksa:

Bu değişiklik, yeni bir “bedelli” mi oluşturuluyor?

 

*

 

Kahvede, insanlar birbirine:

18 yaşındaki adama kızımızı verir miyiz ki, memleketin tapusunu verelim” diyorlar.

Siz ne dersiniz?