Bandırma'da Sendikal Örgütlenme Deneyimleri ve Emek Konseylerinin Gerekliliği

SENDİKAL ÖRGÜTLENME DENEYİMLERİ VE EMEK KONSEYLERINİN GEREKLİLİĞİ

Güney Marmara Bölgesi, özel sektör yatırımlarının hemen her işkolunda artarak, yoğunlaştığı bir bölgedir. Gıda sektörünün bölgede önemli bir yer tutmasının nedeni ise, bölgenin özelliği gereği, tarım ve hayvancılık üretiminin bölgenin ekonomik ve sosyal yapısından kaynaklanmakta olduğunu belirtmemiz gerekir. Bu durumun bölgede; Başta endüstriyel beyaz et, süt ve süt ürünleri, sebze ve meyve ürünleri ile un ve mamüllerinin işlendiği fabrikalar, balıkçılık vb. olarak çeşitlendiği görülmektedir.

Bu sanayi yapılanmasının en önemli karakteri ise, günümüzde kısmen kimi sermaye ortaklıklarıyla değişmekte olsa bile, tüm yatırımların aile işletmeleri düzeyinde olduğu ve güçlü yerel ilişkilerinin bulunduğu gerçekliğidir. Bu kadar fazla sayıda fabrika ile işyerinin bulunduğu ve sayıları onbinlerle ifade edilebilecek bir işçi potansiyelinin varlığı ise bir sendikal örgütlülüğe dönüşmemektedir.

Oysa ki, bu fabrikaların tamamında işgücü sömürüsünün katmerlisi yaşanmakta, sermayenin kendi koyduğu kural ve yasalara dahi uyulmadığı görülmektedir.

Peki ülkedeki sendikal hareketin bu durumun aşılmasına yönelik herhangi bir perspektif ve stratejisi var mı dır diye bakıldığında ise onu da söyleyebilmek oldukça zordur. Bölgenin önemli sanayi merkezlerinden biri olan Bandırma da işçiler, hak ve menfaatlerinin kazanılıp korunması, geliştirilmesi, kısmen sömürünün sınırlandırılması için değişik zamanlarda farklı işkollarında ve işyerlerinde örgütlenme çalışmalarını ötedenberi hep sürdüregeldiler. Bu çalışmalardan dersler çıkarılması gereken işyerlerinden birisinin adı da BANVİT A.Ş örgütlenmesidir.

Banvit A.Ş işçilerinin ilk örgütlenme çalışmaları 1989 yılında başlamış olup yukarıda da belirttiğimiz gibi, işverenliğin güçlü yerel ilişkileri ve bürokratik mekanizmaların devreye sokulması sonucu geliştirilememiş ve başarılamamıştır. Tıpkı, yine aynı bölgede yer alan ve Metal İşkolunda Tarım Makinaları üreten PAKSAN A.Ş' de olduğu gibi.

BANVİT işçilerinin ikinci kez örgütlenme çalışmalarının başladığı yıl Mayıs 2004 tarihidir.
AKP iktidarının demokratikleşiyoruz söylemi ile düzenlediği ve tüm sendika konfederasyonlarının da hararetle destek verdiği, "İŞ GÜVENCESİ YASASI ! " diye tanımlanan ve sendikal örgütlenmenin önünü açacağı iddia edilen, sözde İş Güvencesi Yasası'nın çıktığı yıl.

BANVİT işçileri bir işyerinde sendikal örgütlenmede nelere dikkat edilmesi gerektiğini ve nasıl olması gerektiğini, ortaya koydukları yaratıcılıklarla, Mayıs 2004 tarihinde başlatarak Ağustos 2004 gibi kısa bir sürede başardılar. İşletmede çalışan 1150 civarındaki işçiden, 750 işçiyi Noter kanalıyla Sendika üyesi yaparak çoğunluk tespitini aldılar. Bir Sendikal örgütlenme faaliyetinde işyerlerinde çoğunluğun elde edilmesinin, o işyerlerinde örgütlenmenin başarıldığı anlamına gelmediği ise savunulan sözde İş Güvencesi Yasası'na rağmen ilk kez BANVİT örgütlenmesinde kanıtlandı.
BANVİT işvereni, yerel güç odakları, AKP İktidarı ve bürokrasi ile olan ilişkilerini kullanarak çoğunluğa itiraz edip 638 işçinin iş akdini tazminatsız fesih etti. İşe iade davaları açıldı, tamamı kazanıldı. İşçiler işe geri dönemedi, tazminatları ödendi.

İşten atılma ve dava süreçlerinde işverenler tarafından dile getirilen üç cümle patronların,
işçilerin hak mücadelesine nasıl baktıklarının en güzel kanıtıdır ve bölgede yaşayanlar ile
işçilerin de belleklerindedir.

- Ben karımın üstüne kuma getirmedim. İşyerime de Sendika Sokmam.
- Sendikaya üye olanları tavuk gibi kesip kesip attık.
- Parasıyla değil mi, veririm parayı işbaşı yaptırmam.

Ülkenin hemen her yerinde böylesi örgütlenme yaşanmışlıklarının ortaya çıkardığı bir gerçek var.
Bu düzende hak ve menfaatlerimizin elde edilmesi ve korunup geliştirilmesinin yolu, tek tek işyeri örgütlenmeleri ile başarılamayacak olunması gerçeğidir.

Yerel ve Bölgesel EMEK KONSEYLERİ faaliyetinin yaşamda karşılığını üretmek, dayanışmayı hayata geçirmek işçilerin, emekçilerin, tüm ezilenlerin görevidir.

Emeğin Gücü Derneği /Güney Marmara Bölgesi Çalışma Grubu/04-05-2020