Paragöz Metres, Açgözlü Jigolo

Paragöz Metres, Açgözlü Jigolo

Zatı şahanelerini, burnumun direğini sızlatan kokusundan tanırım.

Çok değil, birkaç yıl önce yakıcı cazibesi ile mekânların alçakgönüllü davranmaya çalışan yıldızıydı.

Son zamanlarda ne olduysa (ki ne olduğunu pek çoğumuz gayet iyi biliyor) burnu büyüdü, dudaklarına kondurduğu alaycı ve acıyan bir gülümsemeyle sağa sola hava atmaya başladı.

Neymiş? Litresi kırk liraya koşuyormuş… rekor kıracak, birkaç kez de egale edecekmiş. Üstelik, pudra şekeri çeken iktidar destekli züppelerin paragöz metresi ya da açgözlü jigolosu gibi parayı bastıranın deposuna aktığında yanacağını, yanarken de yakacağını biliyormuş. Düpedüz narsist…

Ne yazık ki sevgili mazotun alaycı ve acıyan gülümsemesi yarama tuz basma etkisi yaptı.

**

Akaryakıt zamlarının devam edeceği sır değil.

Her şey, ama her şey sıcak hava balonu gibi yükselecek.

Faizler ve dolar, üst katın merdivenlerini tırmanacak.

Memura, işçiye, emekliye yapılacak “iyileştirmeler” kısa sürede anlamsızlaşacak.

Enflasyon ‘geçici sebeplerle’ artacak.

Motorlu taşıt vergisini çifte kavrulmuş yapmaktan daha yaratıcı yeni vergiler icat edilecek.

“Pahalanacak şimdi alıvereyim” anlayışı bitecek.

Piyasa durma noktasına gelecek.

Alışveriş, en temel ihtiyaçlarla sınırlanacak.

Fabrikalar, küçük karlarla satış yapmaya başlayacak.

İşçiler, düşük maaşla çalışacak.

İflaslar çoğalacak.

İşsizlik artacak.

Kaldıysa yastık altındakiler çıkarılacak.

Evler, arabalar satılacak.

Patatesin içi çürümüşüne, patlıcanın çekirdeklisine razı olunacak.

‘Ucuz’ olduğu için merdiven altı gıdalar raflarda egemen olacak.

Vatandaştan, sabırla bu günlerin geçmesini beklemesi istenecek, bekleme süresinin ‘muhabbetle’ geçmesini sağlamak için:

İyi parti, Cumhur ittifakına davet edilecek; yeni, yepyeni bir anayasa tartışmalarına girişilecek; Tamer Karadağlının genel müdürlüğü konuşulacak; uluslararası ‘başarılar’ ballandıra ballandıra anlatılırken Lozan Antlaşmasının önemi örtülmeye çalışılacak; gönlü Fransız işgalinde kalan imam pohpohlanacak; Cuma günlerinin tatil yapılması alttan alta pişirilecek; başta Mustafa Kemal olmak üzere kurucu babalara kin kusulmaya devam edilecek; yemek yarışmaları ve Survivor reklamları artacak; sıfır kilometre, ama ucuz otomobillerin Türkiye’ye girişi an meselesi olacak.

**

Bindik sıcak hava balonunun sepetine, gidiyoruz ekonomik felakete… demeye dilim varmıyor.

Ancak: Balon pilotu, kubbeyi doldurmak için propan gazının yakılıp üflenmesi işinden, eski bakan Murat Kurum’un uçaklardan anladığı kadar anlıyorsa… biz, bittik demektir.

İşte o zaman, “Yandı gülüm keten helva.”.

14-08-2023/SÜHA ORAL