Lozan ve İtibar
Yedi emperyalist ülkeye karşı kazandıkları zaferi imza altına alan Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileri Lozan Antlaşması ile Anadolu ananın, bin bir zorlukla doğurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ni tarihin çalkantılı kucağına bırakmışlardı.
Canı ve kanı ile “İşgale dur!” demesini bilmiş ‘Akdeniz’e kısrak başı gibi uzanan’ bu toprakların fedakâr insanlarını, yoksulluk ve imkansızlıklar içinde kurulan orduyu zafere taşıyan Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarını; minnetle, saygıyla andık.
Çarıklısından, yamalı çizmelisine hepsi eli öpülecek saygın, değerli ve güvenilir insanlardı. Işıklar içinde olsunlar.
**
Saygı görmek, değerli bulunmak ve güvenilir olmak denince insanın aklına gelen tek kelime var: İTİBAR!
“Pahalı arabalara binmek, yatlarda dolaşmak, lüks mekanlarda bulunmak, saraylarda oturmak; gösterişli ya da ‘marka’ kıyafetler giymek, insanı itibarlı biri yapar mı?” sorusuna birçok kişi “Elbette, yapar…” diyebilir.
Servet sahibi, klasörler dolusu tapu biriktiren birileri; zırhlı araba, yat ve uçak sahibi olabilir. Pahalı kıyafetler giyip kıymetli taşlarla süslü saat ve çantaları koluna takabilir, iki dirhem bir çekirdek mekân mekân dolaşıp ünlülerle fotoğraflar çektirip gazete manşetlerinde yerini alabilir.
Olabilir, oluyor da…
Bütün bunlar, onların içinde bulunduğu durumu, statüsünü belirler. Onlara sosyal ilişkiler, karar almada özgürlük, etki ve güç sağlar; ama itibar sağlamaz. ‘At, kat, yat’ sahibi olmak, marka giyinmek, basit bir akşam yemeğine asgari ücret kadar hesap ödemek insanı itibarlı yapmaz.
**
Sadece:
-açık ve dürüst olmasıyla saygın,
-etik ve ahlaki değerleri benimsemesiyle değerli,
-söylediği ve yaptıklarıyla tutarlı güvenilir kişiler İTİBAR SAHİBİ OLABİLİR.
Ne yazık ki:
-açık ve dürüst olmak yerine gizli kapaklı, alavereli dalavereli işlere bulaşan,
-etik ve ahlaki değerlerin arkasına sığınıp her türlü kirli yapıyla iş birliği yapan,
-yaptıkları ve söyledikleri arasında akla kara kadar fark olduğu ortaya çıkan itibar sahipleri (yıllarca emek vermiş olsalar bile) itibarlarını bir anda kaybederler.
Vay, onların haline!
(Tarihte, liderlerin itibarı ile ülkenin itibarının eşitlendiği durumlar olmuştur. Örneklersek: Sevr’in imzalanmasıyla Vahdettin’in ve Osmanlı imparatorluğunun itibarı sıfıra düşmüş, Lozan’ın imzalanması ile Mustafa Kemal’in ve Türkiye Cumhuriyeti’nin itibarı artmıştır.)
**
Lozan’ın süreli bir anlaşma olmadığını, süresinin dolmayacağını, ek maddeler gibi saçma yalanların bulunmadığını biliyoruz, en iyi bu yalanları yayanlar biliyor.
23 Temmuz 2023 günü Lozan’ın 100 yıllık bir anlaşma olmayıp Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu olduğunu anladıklarını umuyorum; ama ayır buyur yönteminin uygulayıcısı olanlar hangi yalanlarla halkı kandırmaya devam edecekler kestiremiyorum.
Lozan antlaşmasına sövenlere iki çift laf ederek bitireceğim.
Ey! Teflon tava dedikoducusu aymazlar, siz; ancak koruma ordusu ile dolanıp kendisine bağlılıklarını ‘havlayarak’ gösterenlerin itibarlı kişileri olabilirsiniz.
SÜHA ORAL / TATLISU ERDEK