Çalı Hikayesi

Çalı Hikayesi

Kütahya’da yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı,

“Devlet ve Millet olarak çok çalışacak, daha çok gelir elde edecek, ortaya çıkan kazançtan da emeklimize hak ettiği parayı vereceğiz.” dedi. Milletimizden “sabır ve metanet” beklediğini vurguladı.

Maliye Bakanı. Birkaç gün sonra:

Esnafın, emeklinin, asgari ücretlinin sorunlarını bildiklerini; yeni bir program uyguladıklarını, enflasyonu tek haneye düşürme hedefleri olduğunu anlattı.

Enflasyon tek haneye düşünce çok rahat konut alınabileceğinin altını çizdi.

Toplumun ve Milletin refahı için çalıştıklarına emin olmamızı, onlara güvenmemizi istedi.

**

Çalışılacak ve elde edilen kazançtan emeklinin hakkı ödenecekmiş, enflasyon önümüzdeki YILLARDA tek haneye düşecek; ihtiyacı olan rahatça ev alacakmış…

“Sabırla koruk helva, dut yaprağı atlas olur.” misali…

**

Maaşına zam yapılacağını, alım gücünün artacağını, enflasyonun tek haneye inerek rahatça konut sahibi olacağını öğrenen kimin keyfi yerine gelmez, kim sevinip mutlu olmaz ki…

Ne güzel, ömrü olana.

**

Fıkrayı bilmeyen yok gibidir, ama hatırlayalım:

Nasreddin Hoca, tanıdığından bir miktar borç almış.

Yoksulluğun gözü kör olsun; ‘elde yok, avuçta yok’ çaresizliğinde olan Hoca ödeme zamanı geldiğinde aldığı akçeleri geri verememiş.

Alacaklının da ihtiyacı var… Bir söylemiş iki söylemiş, bakmış borcun ödeneceği yok; Hoca’nın kapısını sabah akşam aşındırmaya başlamış.

Bir gün:

“Bu iş böyle olmaz Hocam! Borcunu ödemen lazım. Beni kadıya gönderme…” demiş. Hoca:

“Şu anda yok, ama çok yakında ödeyeceğim.” diye anlayış göstermesini istemiş, ama adam, ısrarcı…

“Hocam ne zaman ödeyeceksin? Bana ne zaman ödeyeceğini söyle.” diye ses yükseltmiş. Hoca çaresizlik içinde:

“Çok yakında ödeyeceğim. Az sabret. Bak evin önüne çalı diktim.”

“Borç ödemekle çalı dikmenin ne alakası var?”

“Olmaz mı? Buradan koyun sürüleri geçecek, yünleri çalıya takılacak.”

“Sonra…”

“Sonrası kolay… Hanım bu yünleri toplayacak, yıkayacak, tarayacak, eğirecek; ben de gidip satacağım, senin paranı ödeyeceğim.”

Adam, şaşırmış ve katıla katıla gülmeye başlamış.

Karşısında, kasıklarını tuta tuta gülen adamın omuzuna vuran Hoca:

“Peşin parayı görünce gördün ya… Gülersin tabii…” demiş ve yürüyüp gitmiş.

**

Adamın, ‘peşin parayı’ gördükten sonra ne yaptığını, Hoca’nın peşinden koşup ne dediğini kimse bilmiyor.

Merak edilen: Emeklinin, esnafın, asgari ücretlinin, çiftçinin yerel seçimlerde ne yapacağı.

05-03-2024