Bandırma'lı Seramik Sanatçısı Koray ÜK ün Eserleri Almanya'da

İSMAİL ÇETİNBAKIŞ - ROPÖRTAJ

Bandırma'lı genç seramik sanatçısı  Koray ÜK genç yaşına rağmen  ürettiği  eserlerle  kısa zamanda sanat dünyasının ilgisini çekerken  daha çok Avrupalı ve özellikle Alman sanatseverlerden gelen taleplere  yönelik özgün çalışmalarını ara vermeden sürdürüyor.

 Koray ÜK kimdir?
1987 Bandırma doğumluyum. 2011-2013 Ege Üniversitesi Ege Meslek Yüksek okulu Seramik, Cam ve Çinicilik Programı Önlisans(1.lik derecesiyle), 2013-2016 Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü mezunuyum.
Mezun olduktan sonra kendinize nasıl bir kariyer hedefi belirlediniz? Bu alanda ne gibi çalışmalarınız oldu?
Açık olmak gerekirse kendimi bulmak için uzun çok bir süreçten geçtim. Sanatla uğraşabilmek için  mühendislik ve eğitim fakültesi bırakmak gibi. O yüzdendir ki zamanın bir tık daha gerisinden
gelmekteyim, sanırım beni ben yapanda bu. Diplomalarım ve pedagojik formasyon sertifikamı  aldıktan sonra yüksek lisans eğitimim için bir sene ara verdim ve kendi atölyemi kurarak sadece
üretmeye başladım. Kendimi sınırlamamak adına alanımında dışına çıkarak farklı teknikler ve farklı  malzemeler kullandım. Seramik alanı konusunda gittiğim kurumlardan geri dönüş olmadığı vebelediyelerden de destek göremediğim için daha çok yurt dışındaki koleksiyonerlere kişisel satışlara  yöneldim. Şu anki hedefim sanatımın sürekliliği sürdürebilmek adına yüksek lisans eğitimimi
tamamlayıp akademisyen olabilmek ve eğitim kurumlarında sanat eğitimleri verebilmek.Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü mezunu olarak ülkemizde ne gibi zorluklarla  karşılaşıyorsunuz?

Yaşadığınız en büyük sorun nedir?
Sanatın ve sanatçının sadece televizyonlardaki oyuncular veya eline mikrofon alıp şarkı söyleyen  popçular olarak görülmesi elbette ki son derece rahatsızlık verici bir durum. Bu yüzdendir kihaftalarınızı, aylarınızı verip ürettiğiniz bir işin pekte fazla bir değeri olmuyor. Seramik kültürünün  körelmeye yüz tuttuğu günümüzde okuldan mezun olan arkadaşlarımızın birçoğu(endüstriyel alanı  tercih etmeyenler ve akademisyen olamayanlar) farklı meslekler yapmak zorunda kalıyor. Görsel sanatlar alanında pedagojik formasyona sahip olmama rağmen malesef eğitim kurumlarının çoğu  resim mezunu arıyor. Bu yüzden de işsizlik bir yana gelecek olan nesil sanatın bir parçasından  mahrum kalıyor.
Çalışmalarınızda kendinize örnek aldığınız sanatçılar var mı? Varsa neden bu sanatçılar?
Elbette ki Juan Quezada, Marti Moreno şüphesiz örnek aldığım en iyi sanatçılardır. Kullandıkları  teknikleri uygulayan insanların sayısı bir elin beş parmağını geçmediği için önce tekniklerini çözüp
kopyalıyorum daha sonra kendi çalışmalarımın ve tasarımlarımın birçoğunda bu teknikleri geliştirerek   uyguluyorum.
-Nasıl bir çalışma alanınız var?
Atolyem bir çatı katından oluşmakta.Seramik ve metal bölümü olarak ikiye ayırmış bulunmaktayım.  Neredeyse herşey iç içe fakat düzenli bir çalışma alanım var. Vashti Bunyan parçaları üretim
sürecimde bana sürekli eşlik etmekte.
-Türkiye'de sanatın geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Sanatçıların sadece ve sadece atolyelerinde ürettikleri eserlerini satıp geçimlerini sağladığını henüz  düşünmüyorum. Ağırlıklı olarak akademisyenlerimizin sanatçı olarak görüldüğü şu zamanda öncelikle
güzel sanatlar fakültesi mezunu arkadaşlarımıza iş sahasının genişletilmesiyle herkesin sanatını  hakkıyla yapacağı görüşündeyim.

ROPÖRTAJ İSMAİL ÇETİNBAKIŞ - BANDIRMA - 05-04-2017