Cut Down

24 Mayıs 2005 ,Salı,15,30...Cep telefonum çaldı.
- Abi ,buyur.
- Sinan müsait misin?
Evet abi,hayırdır?
- Sinan,hayır değil sanırım. Babam sabahtan beri yatağinda çıkmadı.Durumu normal gözümüyor. Hastaneden çıkınca bize uğrasan.

-Olur abi . Telefonu kapattım. Babam 2 Mayısta  ciddi bir yüksektansiyon krizi geçirmiş , onbeş gün hastanede tedavi gördükten sonra karı koca emekli oldukları için abimlerin evine çıkarmıştık. Yiyor ,
içiyor , oturup kalkıyor ,kendimi billdim bileli bırakmadığı beş vakit namazını kılabilliyordu. Telaşlandım. Güçlü ,sakin olması gereken mecburen bendim. Bu bilinçle
16.00'da eşimi de alıp abimin evine gittim. Kapıyı telaşlı, üzgün yüz ifadesiyle yengem açtı.

- Tülay , Sinan hoş geldiniz.

- Hoş bulduk Aynur.

Ayakkabılarımız zili çalınca çıkarmıştım.Eşimi dahi beklemeden girişin hemen sağındaki tek kişilik somyada yatan babamın bulunduğu misafir odasına daldım . Babam;gözleri bir gün öncesine göre
bile daha da çukurlaşmış, avurtlları çökmüş. gerdanı sarkmış şekilde  sırtüstü yatyordu . Gözleri kapalıydı. Annem başucundaydı. Yatağın ayak ucuna oturdum, sol elini
avucuma aldım.

- Baba,ben geldim.Sinan .

Göz kapakları aralandı, fersiz gözlerinde mutluluk ışıltısı parladı.

- Hoş gel..din...oğ...lum. Hoşbulduk. Nasılsın baba?
- İ..yi..yim Al..lah..ıma şükür .

Soruyu yanlış sormuştum. O yaşına kadar babamın kötüyüm dediğini hiç duymamiştım ki! 

- Ağrıyan sızlayan yerin var mı?

 Kaşlarını yukarıya  kaldırdı, gücünün yettiğince ellimi sıktı,göz kapaları kapandı. Evdekiler merakla bana baktıyor.

- Sakin olun . İlk krizin etkisini yaşıyoruz.  Biz hafta böyle geçecek, n. Akşam gelir idrar torbasını takarım. Aynur sen de kaşıkla sıvı gıdalarla beslersi Şimdi odayı boşaltalım.

Oturma odasına geçtik yarım saat daha sopet edip bizimkileri rahatlattım.

- Abi, biz kaçalım. Akşam yemeği sonrası geliriz.

- Sağol Sinan.Seni de boşuna teleşlandırdık, kusuruma bakma. Ne demek abi. Evladız, kardeşiz . Tülay, haydi kalkalım.

Kalkıp evden çıktık. Sokak kapısının arkasının arkamızdan kapanma sesini duydum, bialt kata indik, daha fazla dayanamadım. Merdivene çöktüm, gözlerimden yaşlar boşanmaya başladı. Tülay şaşırdı.

- Sinan,hayatım,ne oldu ya? Tülay,babam gidiyor, bir haftayı çıkarmaz.

- Ama yukarıda öyle konuşmadin.

- Konuşamazdım ki!..

- Anladım.

Eşim de yanıma oturdu. Hiç konuşamadım.
Rahatlamamı bekledi.. Sonra verdiği selpakla gözlerimi sildim, sokağa çıktık, evimize döndük.

***

26 Mayıs perşenbe, 20.00 Ailecek abimlere gelip oturma odasına girdik.
Babamın o0dasına geçtim. Annem yine başucumdaydı.Yine ayak ucuna oturup babamın elini avucuna aldım. Konuşmama gerek kalmadı . Göz kapakları aralandı. Bir kaç saniye
son kez huzur dolu bakışlarını gördüm. Elim hafifçe sıkıldı. Göz kapakları kapandı. Seksen üç senelik hayat bitiyordu. Sağlığında Kuran okurken defalarca gördüğüm gibi
dudaklarını kıpırdamayan başladı. Gözlerim doldu. Anannemin görmesini istemedim. Saygıyla babamın elini öpüp ayağa kalktım. Yerdeki idrar tornasını bomboş olduğunu
fark ettim. Abi torbayı ne zaman değiştirdimniz.
- onbirde. Ne oldu ki?
- Dokuz saattir idrar yok. Sorun takıp bize ilaçlar vermem gerekiyor.
- verdim Sinan verdim.de kolundan bacağından damar olup serum takmamız mümkün değil ki
- Eeene yapacağız.
Ayak bileğinin yanından iki santimlkik kesip derindeki damardan serum takacağız. 
Annem atıldı. Sinan evladım babnı kesip ez,yet ettirme.
- Anne uyuşturacağım .Ağrı duymayacak babam.
- Lütfen oğlujm kesme faydası olmaz biliyorsun.
- Biliyorumda bilmiyorum. Bilemiyorum.
-Ne yapacaksın Sina.
-Abi karar veremiyorum. Dipğer odaya geçelim. Geçtik. Sigaramı yaktım. Doktor Cihat abimin telefonunu çevirdim.
-Cihat abi iyi akşamlar .
- İyi akşamlar Sinan.
- Abi babam iyice ağırlaştı . Sanırım sabaha zor çıkar.
- Allah sabır versin 
- Amin abi.
Babam dokuz saattir idrar çıkaramadı. Damar yolu da yok.  Açmam gerekiyor ama annem istemiyor .Doktorluk evlatlık arasında arasında kaldım. . Karar vermedim seni aradım ne
yapayım.
- Bir şey diyemem Sinan . Kararı sen vereceksin.
- İyi geceler abi.
Telefon jokerim işe yaramamıştı. Biten sigaramı söndürüp yenisini yaktım. Başımı ellerimin arasına aldım. Kızıma apandisit tanısı koyarken, karıma Aysu'yu ben
ameliyat edeceğim derken eşimin safra kesesinde taşlar tespit edildiğinde ameliyatını yapmayı karar verdiğimde bile bu kadar kararsız kalmamıştım. Sigaram bitti.
Suskunluğumu bozdum. 
- Abi. annemi dinleyip babamı kesmeyeceğim. 
- Sen bilirsin Sinan.
Yeni sigaramı yaktım.27 Mayıs Cuma saat gecenin üçü ..Hepimiz babamın başında sessizce ağlar annem gözleri yaşlı Kuran okurken tam bir Allah adamı babam son nefesini
verdi. Hep dua ettiği şekilde. 3 gün yatak dördüncü gün toprak oldu. Mekanı cennet olsun.
Meslek hayatım boyunca en zor kararımı o gece vermiş Babamı kesmemiştim. Kararım doğruydu. Azraille rekabet olmadığını biliyordum..  

 Op.Dr.Sinan Beyhan - PENCEREM- 2013

17-11-2020-BANDIRMA GERÇEK