Tek Zihinlilik

TEK ZİHİNLİLİK

İnsan,kendisinin farkında olan bir canlıdır.Kendine dair bir algısı,hikayesi vardır.İyidir,ketumdur,mazlumdur,duygusaldır,dost canlısıdır vs.Hikayesi olmayan bir insan düşünülemez.Böylesi bir yokluk, zihinselleştirme kapasitesini de ortadan kaldıran bir yokluk durumudur.

Zihin,genetik açılımın yanı sıra dünyaya gelen insan yavrusunun anne karnında başlayan ilk bakıcılarıyla, ‘önemli ötekilerle’ kurduğu ilişkide şekillenir.Zihin, etrafındaki herşeyi duyular yardımıyla sembolleştirmelerle içine alır.Bir anlamda dışındaki dünyayı soğurur.Bu soğurma sürecinde zihin şişer,genişler.Fakat zihnin ayrı,bağımsız bir varlık kazanması için ayrı bir varlık olduğunu deneyimlemesi,ayrışması gerekir.Bunun için de başka zihinlerin varlığını görmeye ihtiyacı vardır.

Ayrışma,billurlaşma sürecinde desteklenmeyen zihin,bir anlamda bir kazaya uğrar ve tek zihinlilik denilen bir formda hayatını devam ettirir.Bu olgunun ortaya çıkışında bireysel gelişim serüveni belirleyicidir.Öte yandan sosyal,kültürel,politik arkaplan da bu tablonun ortaya çıkışında rol oynar.Şanlı tarih,muhteşem atalar,seçilmiş bir halk olma,damarlarda akan asil kan gibi mitler tek zihinliliği besler.

Tek zihinlilik, tümgüçlülük gösterir.Dışarıdaki ‘hayaletlerin’ kendi zihninin bir uzantısı,bir parçası olduğu hissi en iyi ihtimalle narsisizmdir.Daha kötüsü de psikozdur.Tek zihinlilik, başka bir zihnin varlığını yoksayar.Yoksaymaktan da öte onun farkına varmaz.Dolayısıyla kişilerarası ilişkisel bir ağın oluşumunu engelleyen bir füzyon durumudur.

Ötekini hissedebilmenin yolu olan empatik yaklaşımın bu koşullarda boy vermesi mümkün değildir.Zihin,duygudan muaf değildir ancak duyguyla beslenerek oluşur.Duygu temeli çok hayati bir konudur çünkü tek zihinliliğin günlük hayattaki görünümleri elbetteki daha incelmiş ve saklanmıştır.Böyle bir kişi naif,yardımsever,duyarlı,insancıl,sanatçı duyarlılığına sahip bir insan rolünde olabilir.Ancak derine bakıldığında ilkel,gelişmemiş bir yapı görülecektir.

Tek zihinlilik bir insanlık sorunudur.Sadece bir insanın kaderi olarak değerlendirilemez.Çünkü tek zihinlilik bulaşıcı ve öldürücü bir hastalıktır.Ötekini görmeyi,hissetmeyi engellediği için her türlü haksızlığın,adaletsizliğin,savaşın,kırımın,tecavüzün uygun toprağıdır.Benden ve benden olmayan ikiliğine uzandığı için en büyük tehlikelerden biri olan faşizmi çağırabilir.

Tek zihinliliğin en basit görünümleri yaşam tarzı,zevk,tercihlerdir.Benimki doğrusudur,herkes benim gibi olmalı şablonuna dayanır.Bu niteliğiyle temerküzcüdür.Zıt kutbu ise benden olmayan yokolsun formudur.Tek zihinlilik ya hep,ya hiç der.’Ya benimsin,ya kara toprağın’,’Ya sev, ya terket ‘ söylemleri günlük kullanımda olanlardan bir kaçıdır.

Tek zihinlilik farklılığın,renkliliğin,çeşitliliğin kısacası hayatın azılı düşmanıdır.

Aygün ÖZER

Psikolojik Danışman