Şuyu Vukuundan Beter

ŞUYU VUKUUNDAN BETER..

S A H T E C İ L İ K...
BELGELERİYLE KONUŞALIM...Geçtiğimiz hafta, Gazeteci Mehmet TOSUN’un yönettiği ve Bandırma da yayınlanan Marmara Olay isimli bir haber sitesinde http://marmaraolay.com/, Bandırmalı iki avukatın sahtecilik suçundan mahkum olduğuna dair bir ŞOK haber, Bandırma Ağır Ceza Mahkemesi’nin esas ve karar numaraları verilerek, Yargıtay İLAMı ile birlikte yayınlandı. ( İlgi ilam başlıkta)

MARMARA OLAY HABERİ

Bu haber kaynak tutularak da ; Aynı günün akşamı Balıkesir TV, Balıkesir Ajans, Sev Radyo sitelerinde de... bu haber yayınlandı ve konuşuldu.

Bu haberin ve Yargıtay İLAMI’nın, GERÇEK olmadığı yolunda MARMARA OLAY Mehmet TOSUN ve BALIKESİR AJANS Osman YURDUSEV... birileri (avukatlar ve ilgililer) tarafından aranıldı ve haberlerin kaldırılması, kendilerinden istenildi ve Kararda adı geçmeyen F.D.Y isimli avukat, Marmara Olay site sahibi Mehmet TOSUN’a, altta yazısını verdiğinde ancak, haberini kaldırtdı..! Hatta bu gelişmelerden sonra, Yargıtay İlamının sahte olabileceği düşüncesiyle, haber Balıkesir Ajans Sitesinden de, kaldırıldı.

 

AVUKATIN KALDIRILMA TALEBİ...

Haberin kahramanı, artık deşifre oldu...Edincik li Cafer AKSOY. Yargıtay İlamında şikayetçi olarak görülüyor...İcralarda husule gelen yasa dışı iş ve işlemlerle, evinin elinden alındığını düşünüyor. Bu kişi, Yargıtay İlamının, kendisine avukatı F.D.Y tarafından verildiğini iddia ediyor. Ama aslı elinde olmadığından da, Bandırma Ağır Ceza Mahkemesine dilekçe vererek, ilgi dosyasının... suretini talep ediyor.

BANDIRMA ACM nin ilgi dosyanın olmadığına dair derkenar şerhi...

Buraya kadar herşey normal gibi görünse de...anormal olan ; HABERE KONU OLAN Avukatların, İŞ ADAMLARININ... basına bunu veren veya imal eden hakkında, henüz veya hemen bir suç duyurusunda, bulunmamış olmamaları...? Bulunmuşsalar da, bana ulaşmadı !

Diğer anormallik de, avukattan yazı alarak haberi sitesinden kaldıran gazeteci arkadaşımızın, neden kaldırdığını okuyucularına ve kamuoyuna açıklamaması ! Hatta, 09/06/2020 Tarihinde yine sitesinde ve gazetesi İLKHABER de, bu konunun büyüdüğüne dair, ‘ FİLM İÇİNDE FİLM !’ başlığında, yeni bir haber daha yapması..! http://marmaraolay.com/25038-2/?fbclid=IwAR2UdraYU1dIm3XxEscUv6MP6VWfN3-e72FJXAHEGrM2wIb0Q8L15UEgQrQ

İLKHABER GAZETESİNDE 2. HABER

ll.HABERİN İÇERİĞİ ; Dallas gibi…film içinde film

Manşet,Yaşam  kategorisinde, 09 Haz 2020 - 18:05 tarihinde yayınlandı

“ Cafer Aksoy, sahtecilik, dolandırıcılık ve görevi kötüye kullandıkları iddiasıyla avukatlar D.Y,H.Ö, B.Ö ve işadamları H.H.B,S.B,H.A ve A.T.T hakkında Bandırma Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu sonrasında gazetecilere açıklama yapan Cafer Aksoy “Şüphelilerde avukat D.Y ile bürosundaki görüşmemizde diğer sanıklar tarafından Bandırma İcra Müdürlüğü’nde imzaların taklit edilmek suretiyle vekil edeniminde bu hukuka aykırı suç teşkil eden işlemlere iştirak etmesi sonucu çok kıymetli gayrimülklerim haberim olmadan şüphelilerin eline geçmiş olduğunu öğrenmiş bulunmaktayım” dedi.

-Müvekkiline sahte belge vermiş

Aksoy “Şüpheli avukat D.Y yapmış olduğum sözleşme gereğince çıkartmış olduğum vekaletnameye istinaden şahsıma ait olan taşınmaz mallar şüpheliler tarafından imzam taklit edilmek suretiyle üzerlerine geçirilmiş olması dava konusu yapılmak üzere anlaşarak talep ettiği ücreti ve mahkeme masraflarını defaten kendisine ödedim. Ancak her gidişimde “dava açıldı, iyi gidiyor yakında netice alacağız.Gayri mülklerini geri alacağız” şeklindeki sözlerine inanarak yıllarca bekletildikten sonra bürosuna gittiğimde davanın bittiğini şüphelilerin hepsinin mahkum edildiğini söyleyerek Yargıtay İlamının fotokopisini bana verdi. Bu Yargıtay ilamını verince şüphelendim. Dosyanın fotokopisinin tarafıma verilmesini bir dilekçe yazarak Bandırma Ağır Ceza Mahkemesine başvurdum. Verilen cevabi yazıda böyle bir davanın dosyasının mahkemelerinde olmadığının bildirilmesi üzerine avukatım D.Y’e telefon açtım. Verdiği cevapta yalvararak bana verdiği Yargıtay İlamı ile ilgili hiçbir işlem yapmamamı, onun sahte olduğunu söylemesi üzerine şüphelilerden avukatlar H.Ö ve B.Ö’nün diğer şüpheli H.H.B’nin avukatları olduklarını diğer şüphelilerinde aykırı olarak bu tür işlerle yasa dışı işler takip eden kişiler olduklarını öğrendim. Şüpheli avukat D.Y’nin şahsıma ait dosyayı vermesinden dolayı bu suç teşkil eden hangi icra davasında yapıldığını bilmem mümkün olmadığından, vaki şikayetimin Bandırma Cumhuriyet Savcılığı tarafından icra dairelerinden talep edilmesini istedim. Şüpheliler tarafından yılların geçirilmesini sağlamak suretiyle şikayetimin zaman aşımına uğratılmasının söz konusu olduğunu öğrendiğimden şikayet dilekçesini verdim.”dedi. (Mehmet TOSUN) “

Bu haberlerin çıkmasının bir sebebi de, Gazeteci Mehmet TOSUN ile Şikayetçi Cafer AKSOY’un görüşmeleri...Ve, Cafer AKSOY’un, HUKUKİ dilekçe özelliklerini pek taşımasa da, Cumhuriyet Başsavcılığına, suç duyurusu dilekçesini verdiğini ileri sürmesi...İleri sürülen suç duyurusu dilekçesi de bu : üzerindeki kaşeye göre, dilekçe içeri verilmiş !

SUÇ DUYURUSU 1. Sh.

 

SUÇ DUYURUSU 2.Sh

İMDİİİİİ, Suç Duyurusu dilekçesi şekil olarak tam yerindelik taşımasa da, ilgili savcı eksikleri tamamlatır, kişilere ulaşır ve hazırlık soruşturmasını yapar. Hukukta ; iddia ispatı gerektirir. Ortada suçlanan 7 önemli kişi var. 3 tanesi avukat, 4 tanesi işadamı...Bir de olayı haberleştiren gazeteci...Toplam da 9 kişi söz konusu !

Ben, yaklaşık bir haftadır bu olayların içindeyim ama gerçeklere ve delillere ulaşmadan, olayın bir kumpas olup-olmadığını çözmeden, birşey yazmak istemedim. Ne kamuoyunu yanlış bilgilendirmek, ne de ismi geçenlere zarar vermek, benim için gazetecilik etiğinden çok, insan olarak yanlıştı. Kumpas konusunu da, mahkemeler çözecek !

O yüzden, ben de söz konusu Yargıtay Kararının, sahte de olsa fiili olarak kendisine ulaşmak istedim ve ilgili olan kişilerden bazılarına ulaştım ve sordum... Araştırmacı gazeteciliğin gereği, bence buydu ve yaptım. Ulaşabildiğim 2 avukat da, böyle bir İLAM olmadığını, çünkü yargılama olmadığını söylediler !

Bu olaylara, mutalli olduktan sonra ilk aklıma takılan ; Marmara OLAY Sitesindeki haber, niçin kaldırıldı olmuştu ! Öyle ya, madem eksik bilgi ile yayınlanmış, veya yalan haberdi...yayınlayanın, okuyuculara bence, tatmin edici bir açıklama yapması gerekirdi. Hala da yapabilir....

Gazeteciye verilen, ŞİKAYETÇİ OLMAYACAĞIM AMA HABERİ KALDIR mealindeki belge, kaldırılma nedeni olabilir de, dünkü haber niçin öyle verildi o zaman ? Siteye girmiş bir haber, açıklama yapılmadan kaldırılmış olursa veya resmi tekzip yemez ise, her zaman o haber, bir yerlerde durur. Çünkü bugünkü teknolojide yayınlanan haberin resminin birilerinin tarafından çekilmiş olması gibi...Bilişim Suçları Savcılığının silinmiş herşeye ulaşabileceği gibi...

Şikayetçi olmayacağım diyen avukatın adı, sahteliği ileri sürülen Yargıtay İlamında zaten yok iken... 2. haberde ismi, daha geniş şekilde vardır. Yani, ortalık karışık ve bilgiler artık sislidir. Ve ihale de, 3. avukata bırakılmak istenilmektedir. Oysa, Cafer AKSOY u icraya verenler, evini sattıranlar, diğer avukatlardır. Vekalet ilişkisi ise, 3 avukat ile de vardır.

İkinci aklıma takılan ; sahte olduğu ileri sürülen YARGITAY İLAMIN da adı geçen Avukatların ve İşadamlarının... Arkadaş bizim böyle bir davamız olmadı bu karar sahte imal edilmiş, resmi evrakta sahtekarlık yoluyla üretilmiş belge için, belgeyi düzenleyen, belgeyi basına veren kişi hakkında, tenzih ederim ama ; bugüne kadar niçin bir şikayet veya suç duyurusu vukuu bulmamıştır ? Suç duyurusunda bulunmuş iseler, göndermeleri halinde, onları da yayınlayacağım.

Veya, şikayetçi ve mağdur olduğunu ileri süren kişi Mahkemesinden dosya istedikten sonra, ve sahteliği ileri sürülen bir yargıtay ilamı ortada dolaştıkdan sonra... gerek Mahkemenin kendisi, gerekse bir Cumhuriyet Savcısı, bu olaya resen el koyup, varsa sahtekarlığı ve sahte Yargıtay Kararı... karardan bazı kişilerin zarar görmesini, engellemek için hukuki girişimler ve soruşturmalar olması gerekirdi ve zaman geçmemiştir.

YARGITAY İLAMI sahte ise, ve bu sahte belgeden kim yarar, kim zarar görüyor ise, (Bence, başta Adalet Kurumu zarar görür.) tespit edilip, hukuk devletinin gerekleri, yerine getirilmelidir, zarar görenlerin de, zararlarının telafisi gerekir diye düşünüyorum.

Görebildiğim 9 kişi arasında gelişen bu olayda, bizi ilginç sonuçlar bekliyor da...olay Adliyeye de sirayet ettiğine göre, ilgi tutulan Yargıtay İLAMI sahte ise, sahteci imal edeninin bulunması...mağdur olduğunu ileri süren ve icra iş ve işlemlerinde kendisine hukuka aykırı uygulamalar yapıldığını iddia edenin hukuku ve en başta kamunun ve hukukun ve adaletin zarar görmemesi için, gereken önlemlerin alınması ve şuyuu vukuundan beter, Bandırma avukatlarını da, icra müdürlerini de, gazetecileri de töhmet altında bırakan böylesi iş ve işlemlere, bir daha kimsenin tevessül edememesi, hukuken sağlanmalıdır ki; Bandırma da, infial yaratacak böylesi olaylar, bir daha olmasın !

10/06/2020/BANDIRMA/ NOGAYTÜRK