Sözün Bittiği İşler

SÖZÜN BİTTİĞİ İŞLER

Deprem, bazen umutların gerçekleştiği; bazen de yüreklerimize çöken acıyı hissettirerek hepimizi ağlattı.

Kendi canını tehlikeye atarak yıkıntının içinde metrelerce ilerleyip birisini kurtarmaya uğraşanlar,

Oteline ücretsiz depremzede kabul edenler,

Aşını, ekmeğini paylaşanlar,

Yardım etmek için koşanlar,

Kurtarma ekipleri,

İtfaiye erleri,

Polisler,

Jandarmalar,

Belediye görevlileri…

İnsanlık neymiş gösterdiniz, varlığınızla Türkiye gurur duydu.

Biliyoruz ki,

Bu günün teknolojisinden yararlanılır ve gereken para harcanırsa:

Denizin altında, dağın tepesinde veya bataklık alanlarda yapılar inşa edebilir; uzayda yaşam alanları kurulabilir.

Bazıları:

Zemin kötüymüş…

Tarım alanına ev yapılmış…

İnşaat alanı, akarsu deltasıymış demekteler.

Sormazlar mı, depremden önce neredeydiniz?

Bugün, yitip giden canların ve yıkılan binaların sorumlusu:

-İmar Barışından yana olanlardır!

-Özel İletişim vergisi, Özel İşlem Vergisi, Ek Gelir Vergisi, Ek Kurumlar Vergisi, Ek Emlak vergisi, Ek Taşıtlar Vergisi olarak adlandırılan ve kısaca “Deprem Vergisi” dediğimiz, hepimizden toplanan paraları ‘Kentsel Dönüşüm’ işlerinde yeterince harcamayıp, nerede harcadığını anlatamayanlardır!

-Yapı Denetim sistemi denen garabeti savunanlardır!

-Malzemeden çalanlardır!

-Yapının inşa sürecinde sorumluluk alan “teknik” adamlardır!

-Mesleki yeterliliği olmayan “usta”, belgesi olmadan taşeronluk yapanlardır!

-Oturma ve çalışma ruhsatı düzenleyenlerdir!

Oturduğunuz evi, çalıştığınız yeri, okuduğunuz okulu düşünerek, yıkılma sırasını bekleyen aşağıya koyduğum resimlere iyice bakın.

Cahillik desem yetmez, bilgisizlik desem bu kadarı yapılmaz…

Acımasızlıktır!

Vicdansızlıktır!

Ayıptır!

Günahtır!

Bu yapılarda bir gün:

Ölenler, yaralananlar olacak.

Yıkıntıların arasında yok edilmiş umutlar dolaşacak.

Ve milli servet, moloz yığınına dönmüş olacak.

Duyuyorsanız cevap verin!

Siz, insan mısınız?

Yastığa başınızı huzurla koyabilecek misiniz?

Kazandığınızı düşündüğünüz kanlı para ile karnınızı doyurabilecek misiniz?

Çocuklarınızın, torunlarınızın; arkadaşlarınızın yüzüne bakabilecek misiniz?

Süha Oral - Bandırma -04-11-2020