Ramazan

RAMAZAN
Dünya nüfusunun %23 ünü oluşturan islam dini mensupları, kutsal saydıkları Ramazan ayına başladılar. İslam dünyası hıristiyanlıktan sonra gelen ikinci büyük dindir. İslamda doğurganlık fazla önlenmediği için hızla artmaktadır.
Bu ay içinde ibadetler yoğunlaşır. Allah rizası için bir ay oruç tutulur. Yardımlaşmalar artar, ihtiyaç sahipleri için aş evleri kurulur, onlara erzak ve iftarlık yemek dağıtılır. Yaşayan her nüfus için ramazan ayı içinde fitre ödenir. (Bu yıl 23 TL) Oruç tutamayanlar kefaret öderler. Kefaret, fitre ve zekat vermenin özel şartları vardır. Mal sahibi olmanın üzerinden bir yıl geçtikten sonra bu malın % 2,5 değeri o yıl içerisinde ihtiyaç sahiplerine ulaştırılır. Bütün yardımların doğru adreslere ulaşmasını diliyorum.
Bu kutsal ay inananlara, temiz yürekle gereğini yapanlara, huzur ve mutluluk verir. Oruç ile beden ve ruh negatiflerden arınır. Amaç yoksulun halinden anlamak, yardımlaşmak, iyilik sever olmaktır. Bu duygular insanlar arasında yakınlaşmayı sağlar. Dargınların barışıp sorunların çözülmesi için en uygun dönemdir. Bu ve benzeri yararların gerçekleşmesi için insanlarda vicdan, hak, hukuk kavramlarının yerleşmiş olması şarttır. Yapılacak her iş, verilecek her karar; vicdan, hak , ve hukuk mekaznizmasından onay almış olmalıdır. 
Her geçen yıl yozlaşan insanlık, bu değerlerini kaybetmemek için islami kuralları doğru kaynaklardan, doğru ve güvenilir meallerden öğrenmeli, mantık süzgecinden geçirilmeli, bu dine özellikle çıkarcı çevrelerce eklenen yabancı kültürkerin etkilerine karşı uyanık olmalıdır. Bütün dinlerin aslı; Yüce Yaradan ile yaratılan arasındaki içsel bağ olmasıdır. Çıkarlara alet edilemez, aracıya gerek yoktur. Din kurallarında akıl ve mantıkla açıklanamayan tek bir kural yoktur. 
Ramazan deyince geçmiş yılların bende bıraktığı ramazan anılarımını atlamak istemem. Çocukluğumda ramazan yaklaşınca, evlere depolanan yağ , şeker, un, bulgur, pirinç, kuru üzüm, kayısı, incir, elma ve diğer erzakları, elde hazırlanan;kuru yufkalar, lavaş ve pideler, sucuk, pastırma, kavurmaları unutmak kolay olmuyor. Bunun yanı sıra, rahmetli annemin gece geç saatlere kadar bayramlık kıyafetler dikip sonra mutlaka taze börek açtığını ve yanında içtiğimiz hoşafı gün gibi anımsıyorum. Kışın o saatte soba yanar ev sıcacık olur, radyoda karagöz, hacivat oyunları, dini sohbet ve tasavvuf içerikli müzik. Her akşam bir iki duble içki içen canım babam; o bir ay içerisinde ağzına damla içki koymaz. Her akşam saatinde birkaç cüz kuran okuyarak arife günü tamamladığı hatmi ölmüşlerimizin ruhuna bağışlardı. Bayramda çocuklara dağıtmak üzere yelek cebinde biriktirdiği bozuk paraların şıkırtısını duyar gibi oluyorum. İftar sofrasının süslü salatası, mis kokulu çorbası, yemeğin sonunda yüzümüzü güldüren tatlıyı özlüyorum. Minik çöreklerin üzerine ince sopalarla tutturulan renk renk horoz şekerlerini çocuklarım torunlarım da tanısa, tatsa diyorum. 
Bütün güzelliğin bereketin ve yüceliğinle hoş geldin ramazan. Gereğini yapan yapmayan tüm insanlığın; ruh beden ve çevresini temizlemesi , iyi güzel ve doğrulara ulaşması için bize ışık tut. 
ULVİYE KARA AKCOŞ