Önemli Bir Not.. Festival,Kuşcenneti ..

Değerli kardeşim Mehmet LEVENTOĞLU, Festival günlerinde ben size ULUSLARARASI BANDIRMA KUŞ CENNETİ KÜLTÜR ve TURİZM FESTİVALİ hakkında biraz ağırca eleştirilerde bulunacağımı  söylemiştim.

ULUSLARARASI bir değer bu kadar mı amacından saptırılır! Sanayici ve iş adamlarından üç milyon TL destek al ama Bandırmaya ve Kuş Cennetine üç kuruşluk yarar sağlama, üstelik Kuş cennetine gelmeyin kapalıyız anlamına gelen bir bakış açısı, bu nasıl bir anlayıştır!

 BANDIRMA Şenlikleri Eğlence Konser Festivali derseniz tamam  her şey gayet güzel ama afişinizde  " KUŞ CENNETİ " logosu  ve Kuş resmi koyarsanız orada duracaksınız. Asıl amacından uzak bir festival gençleri eğlendirir ama  o yöre insanlarını utandırır, başka bir şey kazandırmaz.

Gibi benzer düşüncelerimi yazacaktım. 

Lakin eve gelip bilgisayarın başına geçtiğimde, yazılarını zevkle okuduğum değerli Emekli öğretmenlerimizden Sayın Ulviye KARA AKCOŞ’un (BANDIRMA’DA FESTİVAL) başlıklı yazısını okudum ve o an yazımı yazmaktan vaz geçtim, çünkü birilerini eleştirirken onu üzecektim . Festivali beğenmiş, Hazırlayanları kutlamıştı (Festivale eğlence yönünden bakılınca haklıydı)

Daha sonra da yine Festivalle ilgili (HEM UTANDIM HEM ÜZÜLDÜM) başlıklı yazısını okuyunca, bir genç okurundan aldığı uyarı ile uluslararası bir değerin, diğer yüzüne de bakınca, gerçekten acı ve utanç veren gerçeklerle karşılaşılıyor!.

Bu duyarsızlık yada "Rant Hırsı" bazı değerleri gözden çıkartabiliyor bu yıllardan beri böyle, o nedenle siz değil Hocam, utanması gerekenler utansın bizlere sadece üzülmek düşer.

Sayın LEVENTOĞLU bu bir köşe yazısı değil, bu yazıyı sadece Ulviye Hoca hanıma iletirseniz KUŞ CENNETİ'ne samimi  ilgisinden dolayı Kuş Cenneti'nin kaşifi hakkında da kısaca bir bilgi olur ümidiyle Kurt Koswig hakkında yazılan bir tanıtım şablonundan parça ekledim.

(Sayın Leonore, Curt Koswik’in eşidir)

Curt Kosswig’in en büyük başarı öykülerinden biri de “Manyas Kuş Cenneti”nin keşfi ve “ulusal park” olarak ilan edilmesidir. 1938 yılı Nisan başında öğrencilerine bir tatlı su faunası göstermek ister. Haritaya bakar yakınlardaki Manyas gölünü seçer; vapur-tren yolculuğu sonrası 4 km.lik yürüyüş sırasında, bir tüfek patlar ve bir korudan binlerce kuş havalanır. Curt Kosswig heyecanlanır; burada kuş kolonileri yaşıyor olmalı.

Gerçekten de, gölde su altında ufak bir söğütlük, her ağaçta en az beş yuva büyük beyaz balıkçıl, erguvani balıkçıl, gece balıkçılı, karabataklar, yabankazları, kuğular, ördekler, dalgıçkuşları, küçük balabanlar, çulhakuşları. Ayrıca pelikanlar, angutlar, balık kartalları. Orada kuluçkaya yatan muazzam bir kuş popülasyonu, yaklaşık 100 000 kuş.

Meğerse köylüler, kuşların ağaçları kuruttuğunu sanarak onlara savaş açmışlardır. Bir de tüfekli savaşçı tutmuşlardır. Curt Kosswig, ağaçları inceler ve gördüğü tırtılları aslında kuşların yiyerek, köylülere yardım ettiğini açıklayarak onları ikna eder. Bu kez, “tüfekli savaşçı” Curt Kosswig tarafından maaşa bağlanarak, kuşların koruyucusu olarak ilan edilmiştir.(Horoz Ali) Bundan sonra o, kuşlara yanaşanları kovalayacaktır. Cosswig’ler yörenin adını Kuş Cenneti olarak koyarlar.

Cosswig’ler bundan sonra her fırsatta bu köydedirler. Önce konaklama amaçlı bir ev inşa edilir; 1952 yılında Hidrobiyoloji Enstitüsü bir inceleme istasyonu kurulur. Leonore’un çabasıyla, 1000’den fazla “kuşa kimliklerini ve Manyas Kuş Cenneti’nin adı adresini” bildiren halkalar takılır. Geri bildirimler başlamıştır : Kenya’dan “Kuşunuz burada vefat etmiştir” haberi gelir.

Cosswig’ler bu çalışmaları sırasında, başka bilim alanlarındaki bulgularını da, ilgili yakın dostlarıyla paylaşmaktadırlar. Leonore, Türkiye’de “ilk botanik parkını kuran” botanikçi Heillborn için bitki örnekleri toplamaktadır. Kosswig’ler Manyas Gölü’nün hemen kıyısındaki antik taşları inceleyerek, arkadaşları arkeolog Curt Bittel'e duyurarak, Daskyleion antik kentinin bulunmasını sağlamışlardır.

Manyas Kuş Cenneti ile ilgili en büyük tehlike, keşfedilişinden yıllar sonra siyasilerin Bursalı seçmenlerine, Manyas gölünün suyunu Karacabey ovasına akıtma sözü olmuştur. Bunun üzerine, Curt Kosswig, ilgili arkadaşlarına kuş cennetiyle ilgili 10 fotoğraf albümü hazırlama görevini verir ve Fen Fakültesi Dekanı bunlarla birlikte “su işleri ile ilgili bakanlığa” götürür. Başlangıçta kayıtsız olan Bakan, albümlerin yaprakları çevrildikçe çok etkilenir ve ne yapar eder Manyas Kuş Cenneti’nin Milli Park statüsüne kavuşmasını sağlar .

Sağlar da, yine yaz aylarında göl sularının tükenme noktasına gelinceye kadar Karacabey arazilerinin, (çeltik tarlalarının) sulanması için  sorumsuzca akıtılır,sanayi fabrikalar için çekilir.. Göl kuruma, balık tür ve miktarlarının önemli derecede azalmasına neden olunur. 

(Orman Genel Müdürlüğünün ve Milli Parkların belgelere ve raporlara geçmeyen daha nice aymazlıkları, saçmalıkları var ki İnsanların gelecekten ümitlerinin yok olmasına neden oluyor.)

Curt Kosswig, üniversitede, zooloji eğitiminde kullanılmak üzere, Genel Zooloji kitabı da yazmıştır. Kimi yenilemelerle 5.baskısına ulaşmıştır. Yine liselerde okutulmak üzere, biyoloji ders kitabı kaleme almıştır. Giderek gelişen genetik bilimiyle ilgili olarak da, Heillborn’la birlikte, Principa Genetica adlı kitabı yazarlar. Genel kitleyi hedefleyen bir biyoloji dergisi çıkarır.

Saygılarımla. FİKRET ÇAĞIN

16-06-2022/ FİKRET ÇAĞIN/BANDIRMA