Önder Kaçmaz - Sınavlar Yaklaşırken..

SINAVLAR YAKLAŞIRKEN...

Önder KAÇMAZ Bandırma Eğitim-Sen Yön. Kur. Üyesi

Bakanlık tüm uyarı ve risklere rağmen sınavları yapma kararı aldı.

Ancak şimdiden sınav sürecinin ve sonuçlarının tartışmalara yol açacağı su götürmez bir gerçek. Böyle sıkıntılı bir dönemde sınav yapmak ne kadar doğru?

Geleceklerini belirleyecekleri bir sınava girmek öğrencileri nasıl etkileyecek, hiç düşünüldü mü? Normalleşiyor görüntüsünü vermek ve tatil ekonomisine katkı yapmak için sınavlar maalesef erken yapılıyor. Her şeyi paraya endeksleyen kapitalizm sınavların da kaderini belirliyor. Acaba sadece bir sınavla öğrencilerin geleceklerini belirlemek doğru bir yöntem mi? Belki de asıl tartışılması gereken konu bu. Hani eğitim, bireyin kendini gerçekleştirmesi süreciydi. Sanat ve beceri etkinliklerinin olmadığı, sadece sınav odaklı olan bir sistem bu amacı ne ölçüde gerçekleştirebilir?

Eleyici sistem çocuklarımızın eğitimli ve mutlu bireyler olarak yetişmesini ne kadar sağlar? Bu aşamada hemen şu soru akla geliyor: "Sınavsız bir eğitim sistemi mümkün olabilir mi? "Sürecin değerlendirildiği, ilgi ve yeteneklerin belirlendiği ona göre yönlendirmelerin yapıldığı bir sistem pekala mümkün olabilir. Yeter ki isteyelim. Böyle bir sistemde de mutlaka geri bildirim için çeşitli ölçme teknikleri olacaktır ancak bunlar bireyi elemek için değil ona uygun bir yol haritası çizmek için kullanılacaktır. Öğrenciler de sınava değil öğrenmeye odaklanacaktır.

Bu sistemde öncelikle öğretmenlerimize güvenmeliyiz, İhtiyaç duyulan alanları belirleyip eğitim kademeleri arasındaki geçişi planlamalıyız ve eğitimi bilimsel temellere oturtmalıyız. Eğitimdeki amacımız sınav kaygısından uzak, her çocuğu kendi yetenekleri doğrultusunda geleceğe hazırlamak olmalı. Daha öncesinde Köy Enstitüleriyle kendi özgün modelimizi oluşturmuştuk, bunu yine başarabiliriz. Öbür taraftan illa bir sınav yapılacaksa o zaman "TEOG niye kaldırıldı?" sorusu akla geliyor. Temel kazanımların ölçüldüğü ve bir nebze de olsa sürecin değerlendirildiği bir yöntem, şimdiye kadar uygulananlardan daha iyiydi. Öğrenci kendince hedefler belirliyor, her ne kadar şimdiki nitelikli liselere yetecek ölçüde puan alamasa bile aldığı puanı ve girdiği okulu önemsiyordu. Okullar kendilerini değerlendirme imkanı buluyordu. Yapılan bir değişiklik kapsayıcı ve nitelikli değilse o bir gelişme değil geriye gidiştir. Ne yazık ki TEOG"da böyle olmuştur. Hep söylenegelen bir tabir vardır: "Eğitim yap boz tahtasına döndü. “diye. İyi planlanmadan yapılan her değişim bu söylemi doğrulayacaktır.

Hiç kuşkusuz eğitimin dinamik yapısı gereği değişimler kaçınılmazdır. Ancak bunlar ben yaptım oldu mantığıyla değil paydaşlarla birlikte yapılmalıdır. Bu paydaşlar ise eğitim sendikaları, üniversiteler, bilim çevreleri ve konuyla ilgili diğer sivil toplum örgütleridir. Eğitim gibi toplumun tümünü ilgilendiren önemli bir konuda ortak akil her zaman başarıyı getirecektir. Bu pandemi sürecinde sınava girecek bütün öğrencilerimize başarılar diliyorum...

07-06-2020/ Önder KAÇMAZ Bandırma Eğitim-Sen Yön. Kur. Üyesi