Necdet Saraç Bandırma Yerel Yönetimler Panelinde Ne dedi?

Bandırma'da Demokratik Kent İnisiyatifi'nin düzenlediği "İktidarın Yolu,Yerel yönetimler" Panelinde konuşan gazeteci ve yazar Necdet Saraç ilginç açıklamalarda bulundu.

Konuşmasına "Öncelikle Kent İnisiyatifine değerli arkadaşlarıma bu davet için teşekkür ediyorum,Türkiyede insiyatif kavramı çok kullanılır ama inisiyatif alan yoktur, o anlamda arkadaşlara ve Sayın Belediye Başkanı Dursun MİRZA'ya teşekkür ederim her ne kadar bildiğim kadarıyla inisiyatifle sorunu olsa da demokratik duruşundan hiç vaz geçmedi. "diyerek başlayan Saraç konuşmasının devamında yerel yönetimler ve muhalefet ve iktidar ilişkilerine dair düşüncelerini paylaşırken izleyicilerin sorularına da yanıt verdi.

SİYASİ PARTİLER BİRBİRİNE BENZEDİ MUHALEFETİ ERDOĞAN YAPIYOR

Türkiye de bilimsel verilere pek itibar edilmez. Mevcut siyasal iktidarın 17 yıllık hegamonyası bütün siyasi partileri birbirine benzetmeye başladı.Partiler aynı refleksleri vermeye başladı. Hatta HDP yi de katabiliriz. Belediyelerde birbirine benzemeye başladı.Alternatif oluşturmanın önüne geçiyor Türkiyede ana muhalefet partisi kim sorusuna baktığımızda CHP değil. Ana muhalefet yoksulluk ve adaletsizliğin kendisi  oldu. Mevcut iktidar kurguladığı iki partili sisteme geçemedi. Oturtamadı. Türkiye de çok ciddi bir şekilde kutuplaştırma var. Erdoğan'ın ismini kapatsak söylediklerini bir muhalefet partinin söylediklerine kolayca  benzetebilirsiniz. Çünkü muhalefeti de Erdoğan yapıyor . Oysa  Ülkeyi yirmi yıldır  kendisi yönetiyor. Söylemleri muhalefet partisinin söylemesi gereken şeyler. Neden çünkü muhalefet yok. Mutlu olan kimse yok.   Bandırma gibi yerel iktidarı almış yerler dışında fiili olarak AKP eleştirisiyle  İKTİDAR OLAMAZSINIZ. ekonomik  krizlerin sistemi çökerteceğini söyleseniz de iktidar olamazsınız . AKP yi analiz ederek te İKTİDARA alternatif olamazsınız. Esas itibariyle CHP nin iktidarı eleştiren söylemleri gerçek eleştiriler ama insanlar böyle eleştirilerden yorulmuş durumda . Dünyanın hiç bir yerinde ekonomik krizler sistemleri değiştirmiyor. Siyasal alternatiflere ihtiyaç var.

SİSTEMİN PARÇASI OLMAMAMIZ LAZIM ,BELEDİYELER KAMUCU OLMASI LAZIM

Yapılması gerekenlere gelince  siyaset sonuç alma sanatı. Sistemin kendiliğinden çökmesini beklemek doğru değil. Sistem yerel aktörlerle yürümüyor. Yarış Recep Tayyip Erdoğanla karşısındaki rakip isimle yürüyor. İdeolojik arka planınız olacak. İdeolojik Duruşunuz olacak. Kentlerin büyümesi ve sosyal belediyecilik  ilk kez batıda gerçekleşti. Belediyeler insanların mutluluğu ve temel ihtiyaç ve sorunlarını çözmek için vardır. Sol ve sosyal demokrat belediyeciliğin izlerini batıda görmek mümkün. Bizden faklı olan şudur. Batı da Kent kültürü diğer etnik öğeleri ön plana çıkarmaz  öteler ve  kentin çıkarlarını öne çıkarır.  Birinci plan aidiyet duygusudur yaşadığınız kenttir parti isimleri ikinci planda kalır. Bizde hızlı kentleşme yaşadığımız için kent kültürü yoktur . Kentte yaşayanların  oranı yüzde 85 e çıktı. Köylülük ortadan kalktı. Plansız kentleşme arkası gelmeyen imar aflarını getiriyor.

TOKİ AMACINI YİTİRDİ İKTİDARIN BESLENDİĞİ KAYNAK OLDU

Dünyanın hiç bir yerinde bizdeki kadar vergi ve imar affı yoktur.32 kez af getirilmiş. Aşmak için Türkiye solcuları olarak  kendimiz olmaktan çıkmamamız lazım. Sistemin parçası olmamamız lazım. Belediyeler kamucu olması lazım. Kamucu belediye de özel şirket olmaz, özelleştirme olmaz, siz bunları yaparsanız sistemin parçası olursunuz. Toki iyi bir projeydi barınma sorunu için yoksulları ev sahibi yapıyordu şimdi rantın en büyük kanadı oldu. Yandaşların barınağı oldu. Sistem TOKİ yle iktidarın beslendiği kaynak oldu. Tanzim satış çadırlarını dün CHP Belediyeleri yaptı.Normalde sorunu çözemez. Kapitalist vahşi sistemde gıda zincirleri iktidara AKP ye ait çünkü  kullanılamıyor. Tarım Üretim kooperatifleri zincirini  beslemediğiniz sürece vatandaşlarınıza ekonomik ürün sağlayamazsınız. Şimdiki gibi derme çatma iş değildir bu kuyruklar AKP ye de puan kazandırmayacaktır. Yerel seçimlerde CHP nin öne çıkarması gereken bir konudur bize aitdir. 

YEREL YÖNETİMLERİN MERKEZİLEŞTİRİLMESİ

2019 dan itibaren Belediyelerin tüm yatırımları onayı merkeze bağlandı. Yerel yerinden yönetimler aslında CHP' nin altına imza attığı Avrupa Yerel Yönetim Özerklik sözleşmesinden geçer. Ama Kürt meselesinden korktuğumuz için  aman ha ! kürtlerde bu işin içinde olur yanlış anlaşılır dendiği için ses çıkarılmaz hale geldi. Kontrolun Merkezde toplanmasına itiraz etmemiz lazım. Bakanlar kurulunun kalkması bile bu nedenledir. Asıl yapılması gereken oturtulması gereken temel mesele sosyal belediyecilik anlayışıdır."

ORTAK AKILLA İLERLEME OLMAZ, MUSTAFA KEMAL ORTAK AKILLA HAREKET ETMEDİ

Panelin soru yanıt bölümünde izleyicilerin sorularına verilen yanıtları içeren konuşmasına ; Küreselleşn kapitalizm de kendi sorununu çözemiyor diyerek başlayan Saraç ;" Avrupa sosyal demokratları Latin Amerikadaki sol gerilemeye başladı. Emperyalizm doğrudan müdahalesi nedenlerinden birisidir. Suriye konusunda Suriyedeki savaşa karşı olmayıp sorgulamayıp  Suriyelilere düşmanlık yapan bir sol olamaz sosyal demokrasi de olamaz. Şimdi işi Suriyenin düşmanlığına vardı. Neden çünkü göç eden kendinden sonra gelene reddetmeye  başlar şimdi iş buraya geldi.Kendisi asil olur sonra gelen kötü olur. Bu kadar insan kendi yurdundan niye edildi onu sorgulamak lazım. Reflekslerimizin değişmesi lazım. Süreç tersine kesinlikle dönecek. Bu ülkenin birikimini solcular temsil eder.Birikim bizde var. Otoriter yaklaşımlar kutsallaşmaya başladı. Dil kutsal değildir. Solun doğasında masaya vurmak değil katılımcılık aklın öne çıkarılması var. Türkiye siyasetine damga vurmuş 4-5 tane isim vardır Mustafa Kemal'i dışarda bırakırsak Menderes , Demirel,Ecevit , Özal ve Erdoğan'ı saymak zorundayız. Dönemlerine damga vurmuştur. AKP bir neocon projesidir. Erdoğan MHP ile zorunlu olduğu için koalisyon yapmaktadır çaresizliğinden. Çaresizlik artacak ve  yeni bir siyasal iklim kendiliğinden oluşacaktır. Potansiyel bizde var bu ülkeyi bizim gibi insanlar yönetmeli. Ortak akıl diye bir kavram  yok. Ortak akılla ilerleme olmaz. Çoğunluk aklı ilerletici değildir . Akıl net söylemleri gerektirir. Kamuculuğu net söylemezseniz olmaz. Belediyelerin suyu,gazı  bedava vermesini isteyemezseniz olmaz. Sosyal devlet herkese yaşam koşullarını eşit sağlayabilen yönetimdir.

ORTAK AKILLA İLERLEME OLMAZ

Mustafa Kemal ortak aklın ismi değildir. Ortak akılla hareket etmemiştir çünkü zamanına aykırıdır. 1920 de meclisi kurduğunda da meclis tartışılır bir şeydi . Dünyadaki bütün bilim adamları öyledir. İktidar bakınız Baroları,Tabipler  Mimar odalarını ele geçiremedi. Düşünce tarzımızı değiştirmemiz lazım. Ortak akla şirin gözükmekle gerçeklik arasındaki farkı koyması lazım. Bu gücün bizde olduğu kanaatindeyim. Türkiyenin farklı bir siyasi iklime ihtiyacı var.Normalleşmenin önünü sol  açabilir .

KENT KONSEYLERİ TÜM TÜRKİYE DE İŞLEVSİZ HALE GETİRİLDİ..TOPLUMSAL VİCDANI YİTİRDİK

Bandırma'yı bilmiyorum ama Kent Konseyi önemli kurumlardır. Latin Amerika merkezli kentteki bütün sivil toplum örgütlerinin meslek odalarının kendilerini ifade ettiği yerdir. Belediyeyi dolaylı denetleyen kurumlardır. Türkiye de bu sistem hiç bir yerde  işlemiyor. Belediye Başkanı istemediği sürece asla bağımsız olamaz eleştiride bulunamaz hale getirildi. Kent konseyini kontrol edilebilir şekilde oluşturduğunuzda farklı görüşleri dinleme alma olasılığını ortadan kaldırıyorsunuz gerçek bu. Türkiye de ideolojik erozyona uğradı.Doğruları ifade etmek garipsenmeye başladı. Herkes sistemin parçasına dönüşüyor. CHP de böyle bir aday belirleme sistemi olamaz. Sosyal Demokratlarda böyle bir şey olamaz. Bu aday belirleme  sitemi yanlıştır demek lazım. en azından fermuar sistemiyle liyakatlı kişileri görevlendirmek lazım. Sonradan yapılmış üyeler bindirilmiş kıtalar bahane edilmesi doğru tavırlar değil. Bunun mücadelesini vermek lazım. Temel değerlerde erozyon var. Her alanda erozyon var. Sol kendi aktörünü bu yüzden çıkaramıyor. 2002 de Erdoğanın çıkışı değişimin bayraktarıyız diyerek oldu. Sol kendi özelliğini yitirdi. CHP içindeki sol boşaldı. Dışındaki sol da savruldu. Yerel yönetimlerde model üretmek lazım.Örneğin güneş enerjisi bütün evlerde uygulaması. Yerel yönetim politikası olarak modelleştirilebilir. Halk ekmek ve Halk süt gibi sosyal belediyeler birbirinden örnek almalı. Tvlerin yüzde doksanını kontrol ederseniz normalleşme olmaz. Toplumsal vicdanı yitirdik. Sol ve sosyal demokrasi yapması gerekenleri yapmıyor. Cumhuriyet gazetecilerine yapılan zül değil mi, . Ülkenin vicdanı suskun duruyor.  Türkiye Toplumsal vicdanını yitirdi. Ses çıkarmıyor. Toplumsal vicdanla yeniden buluşulursa normalleşme olabilir ." dedi. 

BANDIRMA GERÇEK - 25-02-2019 EDİT. MEHMET LEVENTOĞLU