NE YAPMALI?
NASIL YAPMALI?
BİRŞEY YAPMALI…
Lenin’in 1901- 1902’de kaleme aldığı en önemli eserlerinden “Ne Yapmalı?”, Çar yönetiminde ezilen Rus halkının kurtuluş mücadelesini yönlendiren, devrimci işçi sınıfının iktidarı ele geçirebilmesi için “Komünist Parti” bayrağında toplanması gerektiğini ve devrimci öncü birliklerinin mücadeleye öncülük etmesi gerektiğini anlatan bir başyapıttır.
Lenin bu eserini yazarken henüz 31 yaşını sürmekteydi. “Ne Yapmalı?” öncesinde, “Rusya’da Kapitalizmin Gelişmesi-1899- “, “Halkın Dostları”, ve “Ekonomik Romantizm-1897-“ kitaplarını yazmıştı. Nikolay Çernişevski’nin 1862’de, hapis yattığı zindanda, çok kötü koşullarda, 4 ay gibi kısa sürede yazmış olduğu ve çok ses getiren “Nasıl Yapmalı?” romanını üst üste okuyan ve çok etkilendiğini söyleyen Lenin, oluşum sürecini yaşayan “Komünist Parti Programı “ mahiyetindeki eserine “Ne Yapmalı?” adını koymadan önce “Nasıl Yapmalı?” adını düşünmüş ve Çernişevski ’ye saygısından ötürü “Ne Yapmalı? da karar kılmıştır.
Çernişevski, toplumsal devrim koşullarının oluşmasındaki en büyük etkenin, toplumun düşünsel yapısının “gelişimi” olduğunu savunarak, romanını, bu düşünce üstüne kurgulamıştır.
Lenin de sonrasında ünlenen ve her zaman dillendirilen söylemini, “Ne Yapmalı?” da şöyle ifade etmiştir; “Devrimci teori olmaksızın Devrimci Hareket olamaz!”
Çernişevski’nin “Toplumun düşünsel olgunlaşması” ile Lenin’in devrimci teoriyi öncelemesi, devrimin başarısı için olmazsa olmaz vurgulamasını aynıyla içermektedir kanımca.
Rusya’da 19.yüzyıl sonlarında “kötü yönetimin sonlandırılması” adına “Nasıl Yapmalı?” ve “Ne Yapmalı?” sorularına cevap arandığını; 1905 ve 1917 Devrimleri ile işçi sınıfının iktidar yolu açılarak, baskıcı Çar yönetiminin sonlandırıldığını hepimiz bilmekteyiz.
Bizim toplumumuzda da zaman zaman- hatta her zaman- bu soru sorulmakta; “Ne Yapmalı?” ve “Nasıl Yapmalı?”. Kötü ekonomik yapılaşmadan, gelir dağılımının bozukluğundan ve demokrasiden kopuk, keyfi politik yönetimden şikâyetler ayyuka çıkmaktadır. İşçi sınıfının özbeöz devrimci partisinin oluşmamasından ötürü, yönetimden şikâyetler, burjuva muhalefetin cılız söylemlerinde saman ateşi gibi parlayıp sönmektedir ancak…
Moğolların kafalarımıza kazınmış “Bişey Yapmalı” parçasındaki sözleri hatırlayarak ve sözlerdeki derin anlamı mırıldanarak rahatlayalım hiç değilse;
“Derin uykudaydım/ Sesine uyandım/Ter içinde kaldım/Uyku tutmadı…
Yolun ortasında/ Henüz on altısında/ Vuruyorlar oysa/ Bir şey yapmalı
Sanki onlar hancı/ Halkına yabancı/ Biz ise kiracıyız da/ Evden atmalı
Birisi oy peşinde/ Öteki rant işinde/ Kıyamet değilse bile/ Bir şey kopmalı
Bir şey yapmalı hey bir şey yapmalı hey/ Bir şey yapmalı
Herkesin fikrince/ Farkımız çok ince/ Yutmaya gelince/ Demir lokmayı
Hileli terazi/ Han hamam arazi/ Konuşanı asi deyip/ İçeri tıkmalı
Faili meçhuller/ Çöple beslenenler/Çalıp duran ziller/ Uyandırmalı
Bir şey yapmalı hey, bir şey yapmalı…
Yine başlangıç sorusuna dönüyoruz; Bir şey yapmalı ama “NE YAPMALI?”
Sedat Pamuk, 08.08. 2024 Bandırma