Ne Çok Kıydınız Kadınlara..

Türk örf ve ananelerinde erkek egemen bir toplumuz. Bunun en büyük  nedeni ,kadınların ekonomik özgürlüğünün olmaması.

Genelde çok küçük yaşlarda henüz meslek sahibi olamadan ,ya "aşık oldum" diyerek,ya da "aile baskısı" ile,çoğu evli olmanın getireceği saygınlık beklentisi veya ana-baba baskısından kurtulmak için evleniliyor.  İlk başlarda herşey güzel,hoş geliyor tabi.  Çocuk sahibi oluyor,sanıyor ki ; herkes onun evliliğini kıskanıyor. Şarkıdaki gibi.. Evli - mutlu - çocuklu. Oysa bu dışarıya yansıyan yüz içeride ise  ne fırtınalar kopuyor. Kimse bilmemeli. Belli de etmemeli . Çoğu arkadaşı evlenememis,anne olamamış bile!. O evlenmiş,anne olmuş ne olursa olsun mutluluk pozlarını oynamalı. Güya kıskanılıyor ya!!!.

**
Peki erkek açısından bakalım birazda. Erkek evlenirken ne arıyor çoğunlukla?  Özellikle kızın yaşı küçük olsun ve gözü açılmamış olsun. İlk onu bilsin. İlk onu tanısın. Ki başarısız bile olsa kıyaslama yapacak bilgisi olmasın. Egosunu şişirsin. Karısının gözünde o dünyanın en iyi kocası olabilsin. Özellikle kadınının ekonomik özgürlüğü olmasın. Çünkü bir mesleği olsa yapacağı ilk hatada karısı onu bırakacaktır. Gidebilecek yeri "arkasında boşanmaya normal bakan bir ailesi" olmasın. Çünkü boşanan her kadın kötüdür ya, boşansa dahi o kadın onun namusudur. Asla kimseyle flört yaşayamaz. Bir başkası ile mutlu olamasın ki; ona "psikopatça"  bir şekilde malı gözü ile bakabilsin.

Oysa sizler evlilik birliği altında ne çok aldattınız eşlerinizi (!). Eşinizden daha çirkin,daha yaşlı ve üstelik sizlere vereceginiz maddi imkanlar ve hediyeler için sadece "canım" diyen kadınlarla anlık ego tatminleri yasadiniz. Ve hepsini inkar ettiniz. Ne çok aldattiniz eşlerinizi. Kadınlığına ,anneliğine ,fiziğine eleştiriler yaparak psikolojik baskılar yaptınız. Ekonomik olarak ezerek" para bende güç bende" dediniz. Eşlerinizin özgüvenlerini kırıp psikolojilerini bozup "ruh hastası"zaten diyerek kendinizi temizlediniz. Çünkü  evdeki kadın,karınızdır ,namusunuzdur.  O nasılsa sizindir. Güvencesi de yoksa..

Ezin de ezin.

**
Ve birde çapkın evli erkek modelleri var tabiki. Evli olduğunu saklayan hatta bekar nüfus kağıdı bile olan. Ya da kağıt üstünde evlidir sadece,boşanmak üzeredir ama çocukların biraz daha büyümesini bekliyordur!!. Ve bazı kadınları aşk yalanları ile oyalar yıllarca. Hem maddi hem manevi anlamda ya sömürür ya da tam tersi olur. Ama öyle "psikopatça" aşık olduğunu iddia eder ki; inanılır  genelde.  Asla ne evdeki eşinden vazgeçmek ister,ne de hayatındaki diğer beraberlikten. İkisini de elinde tutmak ister. Terketmeye kalkanı ise şiddet uygular,döver,döver,hatta hatta canını alır.Çunku o bulunmaz Hint kumaşı olduğundan kimse onu birakamaz.Kurallari o koyucaktir.Herkres ona itaat edecek,gel deyince gelecek,git deyince gidecektir.Bu da bir nevi ego problemi.Disarida kim onu. Daha çok pohpohluyorsa, kimin yanında kendini daha güçlü hissediyorsa,kime daha çok sözünü geçirdiğini sanıyorsa, onu, onları sayısı belli olmayan beraberliklere devam edecektir. Tabi verilen sözler tutulmayip yüzüne vurulduğunda çirkinlesecek inkar edecek ya da şiddete,cinayete başvuracaktır.  Bu tür insanlar ister kadın olsun ister erkek sadece kendilerini sever. Aşırı bencildirler.  Kişiliklerinin eksik yüzleri ile yüzleşmek yerine sadece kendilerini çok kıymetli ve dayanılmaz,vazgecilmez biri sanilmasini ister. 

Zavallilar...

Şiddet dahi onların egosunu şisirir. Dürüstlükle,ahlakıyla,sohbeti, kariyeri, elde edemediği saygınlığı ile karşısındaki emekten zevk alırlar.

**
Ne çok KIYDINIZ kadınlarımıza ne çok!.

Aldattınız.

Tecavüz ettiniz.

Dövdünüz.

Vurdunuz.

Kestiniz.

Parcaladınız.

Yaktınız.

Gömdünüz.

Yine olmadı, yine sonu gelmedi,yine bitmedi ve bitmeyecek.
Kadin tacizcilerine ve kadın katillerine en ağır cezalar gelmedikçe yine de caydırıcı olmayacak.

Ve çıkacaklar yine "kadın aranıyordu"..O zaten yolluydu' diyecekler.

Hem öleceksiniz,hem de suçlu olarak yine bir kez daha siz öleceksiniz!.

*
Gerçekten kadınlarımızın bu kadar ezilmemeleri lazım. Lakin öncelikle ekonomik özgürlüklerini kazanmaları şart  diyorum ısrarla.  Ve küçük yaşta değil, kişilikleri oturduktan sonra evlenmeleri lazım ki; her mutlu anne gibi mutlu çocuklar yetişterebilsin. 

Asla bir erkeğe geleceğini ve hayatının tamamını  teslim etmesin.
Mutlu Kalın.

Esra Güven/Bandırma/23-07-2020