Nato Defol !

NATO DEFOL !___

Nato kafa...nato mermer ! Deriz ya ; neden dediğimizi siz düşününceye kadar, ben ; ‘yeter ulan bu kadar fırıldak olduğunuz’ diyerek, gündemdeki NATO konusuna bir gireyim !
Dün, NATO Tatbikatı yapılıyor Norveçte, Türkiye de Nato üyesi olarak 40 subayıyla tatbikata katılmış ama o da ne ? Norveçli ama Türk asıllı bir subay, bir provokasyon ile tank ve füzelerin hedef tahtalarının birini ATATÜRK ten yapmış, birini de sanırım ama yazıyla ama resimle, Cumhurbaşkanımız R. Tayyip ERDOĞAN’dan yapmış ! ATEŞ EDİN komutu, bu resimlere yani....

Cumhurbaşkanımız da, diğer gömleği olan AKP Genel Başkanı olarak AKP lilerle yaptığı bir toplantıda, bu olayı dile getiriyor ve o tatbikattaki 40 askerimizi, geri çektiğini söylüyor ! Ama başka bişey, nedense diyemiyor !

Oysa AKP nin ve liderinin de, dününe baksak, bir de bugününe... 40 tane tezat görürüz. Dün öyleydiler, bugün böyleler. Gömlek mi çıkarmışlar ? Ceket mi giymişler bilemem de, rahmetli Süleyman DEMİREL’in özitirafı, halen geçerli. Dün dündür, bugünse bugün !

Başka ne söylüyor sayın Cumhurbaşkanımız ? NATODAN ÇIKALIM dışında, herşeyi söylüyor tabii doğal olarak. Ama asla NATODAN ÇIKIYORUZ ULAN ! babında bir öfke, ortaya konmuyor değil mi ? Heyyy Hollanda, Heyyy Almanya diye bağırdığımız gibi Heyyy Nato, aklını başına al ! v.s yok ! Yani, önce hepimiz bilelim ki ; AKP nin, MHP destekli AKP Hükümetinin programında, NATODAN ÇIKMAK diye bir madde yok. Bilakis Natoya olan bağlılık var ve bu bağlılık ta, 16 yıldır, 68 yıldır eksiksiz yerine getiriliyor evvelallah !

Önce NATO nedir diye, azıcık bakalım. Kuzey Atlantik Paktı veya Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü olarak bilinen, kısa ismi NATO olan kuruluş veya askeri bir ittifak... "North Atlantic Treaty Organization" 12 ÜLKE 1949 yılında, ben doğmadan kurmuş. Birleşik Krallık İngiltere – Belçika – Kanada – Danimarka – Fransa – İzlanda – İtalya – Lüksemburg – Hollanda – Norveç – Portekiz – Amerika Birleşik Devletleri...ilk kurucuları. Amerika bu anlaşmayla Dünya devletlerinin ilk patronu oldu. Türkiye, 18 Şubat 1952 de girmiş Nato’ya...Yine ben doğmamıştım. Şimdi 28 ülke var üye olarak, ama Türkiye askeri güç bakımından 28 içinde ikinci sırada...

NATO ya karşıt olarak ta ; Orta ve Doğu Avrupa’daki ülkeler 50 yıl önce, 14 Mayıs 1955’te, bir askeri birlik anlaşması olan Varşova Paktı’nı imzaladılar. Sovyetler Birliği bu askeri birlik anlaşmasıyla, bölgedeki hakimiyetini garanti altına aldı. Sovyet Paktı doğdu...

Amerika 1. patron, Sovyetler 2. patron olarak, askeri ittifaklarını oluşturdular ve dünyanın diğer ülkelerini sömürme görevini üstlendiler böylece. İkisinin arasında hiç savaş olmadı ama ikisinin içindeki ülkelerde, kan gövdeyi götürdü, milyonlarca insan öldü ve halen ölüyor. Bu paktlar, daha sonra Birleşmiş Milletler kurularak denge altına alınmaya çalışıldı. BM ye her iki paktdan, ülkeler katıldı. 60’lı yıllar bu örgütlerin parselasyon ve konuşlanma yıllarıydı. Nato üyesi ülke olan Türkiyedeki 1963-68 yılında, ben BM in verdiği Marşal Yardımı SÜT TOZLARI ile beslendim mesela...Okula her gittiğimiz gün, üzerinde BM işareti olan süttozlarımızı alıyorduk çünkü. Ne yalan, o süt tozları sayesinde, BM yi ve NATO’yu, bayağı bayağı seviyorduk veya algımıza sevgileri yerleştirildi ! 2 kg prinç alıyorum diye, AKP yi sevenler...sizler de haklısınız, sizin marşalınız da R. Tayyip Erdoğan kardeşim !

AHHH NATO AHHH !

1968 de de ben, İstanbul Gedikpaşada, ayakkabıcı çırağıydım mesela. Her gün İstanbul Üniversitesinin önündeydim ve orada Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının, eylemlerini izliyordum. HOŞT AMERİKA ! PUŞT AMERİKA ! ÜLKEMİZDEN DEFOL GİT AMERİKA ! NATO DEFOL ! sloganları, beynime baya baya yer etmişti de, İstanbul’da gezerken hep AMERİKA yı ve AMERİKALILARI ve NATO yu. çok aradım mesela...Mafyalar veya devlet mafyaları heryerleri işgal etmişler mesela, otoparklar bile onların da, ben ABD lilerin, Natocuların haraç kestikleri yerleri, nedense halen göremedim, körüm galiba !

1969 da, Alparslan TÜRKEŞ Bey, Susurluk a geldi. Onu tanıdım (bir iki saat içinde bir çocuk ne kadar tanırsa, o kadar tabii) . Ve 1972 yılından itibaren, Sovyet Paktını ve komünistleri tehlike olarak görüp, Türk Milliyetçisi olarak tavır koyup, nedense NATO tarafında yer aldım da... ben Nato da yer aldığımızı, Amerikanın patronluğuna taşeronluk yaptığımızı, o tarihlerde elbette ki algılayamamıştım ama madem dünyada iki kutup vardı, ben de onların birindeydim. Oysa bugün de, bir ülkücü komünistim.

1980 Askeri Darbesine kadar da, Varşova Paktının savunucuları, rusçu komünistlerle kavga edip durdum. Ama ben asla bir Natocu değildim, BM ci değildim, hele Amerikancı hiç değildim. O zaman AB yoktu, ortak pazar vardı, ortak pazarcı liberal bile olamadım. Kendime biçtiğim tek vasıf ,TÜRKÇÜLÜKTÜ. Türk Milliyetçiliği idi. Gömleğimiz de ÜLKÜCÜLÜK ! Sovyet işgaline direniyordum adeta...

Şimdi, bu paktların kurulmasından sonra (belki bu paktların etkisi ve katkısıyla) 1960 Askeri darbesi olmuştu. O darbeden sonra kurulan bütün hükümetleri ve partileri az çok anımsıyorum da...ben hiç birinde, NATODAN ÇIKACAĞIZ ! diye bir ifade görmemiştim. Sanırım, birkaç komünist parti denemesinde onlar, ANTİ NATOCULUK yapmışlardı programlarında ama, ben de onları ; ‘Hani nerde Varşova (Sovyet) paktına karşı çıkışınız ?’ şeklinde karşı çıkıyordum. Bi anlamda, ne olmuştu biliyor musunuz ? Devrimci - solcu komünist gençleri, SOVYETÇİ Varşova Paktının uydusu yapmıştılar, bizi de Nato nun ve Amerikanın uydusu... 1980 e kadar, çok kanlı şekilde geldik bu gerçeği göremeden. Gerçeği hala göremiyoruz ve 2017 ye kadar da, çok kanlı geliyoruz bu arada...(Bkz.Terör bilançosu)

Ve ben, hayatımın iki yıla yakınını nezarethanelerde, hücrelerde, işkencelerde geçirmiştim ve bu arada hapishanelerle de tanışmıştım 4-5 sefer... Atın içeri anasını satayım, nasıl olsa arkasında kimse yok ! Aynı kaderi, karşımızdaki gençlerde yaşıyordu tabii ki. Patronlarımız, nedense bizi korumamıştılar ve 1980 e kadar 5.000 i geçen sayıda genç hayatlar kaybolmuş, onbinlerce genç hayat ta, benim gibi sabıkalı ve işkencelerden sakat olmuştu. Bizim o kavgalarımızda, mescide kaçanlar ve tespih çekip tarikatlara yönelenler, bugün Türkiye’nin iktidarı ve hepsi hakim oldular, savcı oldular, general oldular, genel müdür oldular, işadamı patron oldular ve 4x4 leriyle yüzme havuzlu villalara sahip imparatorluklar kurdular. Haaa ben, bu akıncıydı adları o zaman, milli mücadeleciydi adları, ehl-i sünnet vel cemaatti güya hepsi, alınları secdeden de kalkmazdı vallahi, haşarı ve anarşist olanlar, bizlerdik. Bizleri kim mi kışkırtıyordu ? Onlara kim secde ettiriyordu ? Bilmiyorum... Nato muydu ? Varşova mıydı ?

1978 li yılların, FALCONETTİ SOLCU ECEVİTİ bile iktidar oldu bu ülkede. CHP de oldu, DSP de oldu, SHP de oldu kısmen. Tamam sağ partiler NATOCU ve büyük patronları Amerika... amenna ! Peki sol partiler ? Gelin bugüne, bugünkü sol partiler....?

CHP ve Kılıçdaroğlu’nun ağzından, HDP Eşbaşkanlarının ağzından, NATODAN ÇIKACAĞIZ, Amerika patronumuz değil, onunla müteffik değiliz ve ittifak yapmayacağız diye bir şey, duydunuz mu ? Eee, sağ partiler olarak bilinen AKP ve MHP nin ağzından da böyle bir şeyi elbette duymadınız, duymanız zaten eşyanın tabiatına aykırı olurdu! Sıkıysa desinler!

Haaa, NATODAN çıkalım, AB Adaylığından çekilelim, ABD nin mütteffiki olmaktan istifa edelim gibi de bir şeyi, hiç kimseden duymadınız değil mi ? Veya bu söylemler, meclise giren iktidar olan hangi partilerin programına girebilmiş ? Girmemiş ve giremez de ! Çünkü bunları söyleyenler, bizim gibi safiyane yaşayanlar, duygusal olanlar ve hamaset yapanlar...

Çünkü ; globalizm diye bir şey var. Kabasını diyeyim... At izinin, it izine karıştığı bir süreçteyiz yani. Yönetime talip olan hiçbir siyaset, cesaret edemez (NATO DEFOL) bunları söylemeye. Bırakınız önceden söylemeyi, başlarına ne gelirse gelsin, yine cesaret edemezler. Hani meclise girmeden önce atıp tutanlar var ya, girince önlerine konan kırmızı kaplı kitaba yemin edenler ve muhalefetteyken söylediğini unutanlar...onları da iyi hatırlayalım.

Türkiye olarak 1960 darbesinden, 1980 darbesinden, sonra da bir ton muhtıracılıklar ve darbecikler oldu. Son darbe girişimi mesela 15 Temmuz Fetö dense de, belki 20 Temmuzdaki AK DARBE girişimi, 16 NİSAN Referandumunda şekil bulmuş olamaz mı ? Peki bunların müsebbipleri önce, kim sizce ? Amerika mı ? Rusya mı ? Nato mu ?

Daha dün, üyesi bulunduğumuz Nato tatbikatında yaşanan rezaleti, hepimiz biliyoruz. Peki, bu rezalete rağmen NATO DEFOL diyen bir siyasiyi veya bürokratı veya bir askeri veya bir kurumu v.s duydunuz mu hiç ? Diyemezler çünkü, bunu demek için alternatif başka bir askeri paktınız olmalı. Dünyada kurulmaya çalışılan 3. pakt denemelerinin hepsinin sonunda ne oldu biliyor musunuz ? O ülkelerin hepsinde iç savaşlar başlatıldı...Türkiyede başlatılamaz mı sanıyoruz ? Peki, büyük patronlara amade olup yurt dışındaki offshore hesaplarında milyar dolarları bulunanlar, ülkenin servetlerine çökenler, en azından şimdilik bir iç savaşı isterler mi ? MALTA da, kaçınızın şirketi ve gemileri var ?

Uzadı, uzuyor yazım. En iyisi gelelim kuru fasulyenin faydalarına arkadaşlar. Kuru Fasulye, önceden fakirin fukaranın yiyeceği idi de, zenginlerde severdi. En iyisi biz onu yiyelim, geğirelim, geğiremezsek, nasılsa deşarj ederiz onun vereceği enerjiyi...Yani, Türkiye’deki meclise girmiş veya girme ihtimali bulunan hiçbir siyasi parti, NATO DEFOL ! çıkıyoruz ulan ! falan diyemez. Bizlerin bağırıp çığırmasıyla da, NATO Türkiyeden, Amerika da Ortadoğu ve Türkiye’den asla vazgeçmez ! Işid e tırlarla dolar verenler, pkk ya tırlarla dolar ve silah verenler, fetöcülere ne istediniz de vermedik diyerek devletin bütün muslukbaşlarını verenler de amaçlarından asla vazgeçmezler. İktidar olursak diye başlayan parti programlarında da, diyemeyeceğimiz birşey için... bizim böyle uykularımızı iç edip, yazıp çizmemiz de nafile namaz gibi ! O zaman...........koyverin !

18.11.2017 NOGAYTÜRK