Misak-ı Milli'de İlk Taviz : Batum

Misak-ı Millî’den İlk Taviz: Batum

Mustafa Sarı*

Giriş: Tarihsel Arka Plan Batum bölgesinde M.Ö. IV. yüzyılda Batı Gürcistan Krallığı1 ; M.Ö. 66-64 yılları arasında bütün Kafkasya ile birlikte Roma İmparatorluğu hâkimiyet kurdu2 . Batum, Roma İmparatorluğu ikiye ayrıldıktan sonra VI. yüzyılda Bizans İmparatorluğu’nun eline geçti3 . Bizans hâkimiyetinden sonra Emeviler, Batum dâhil olmak üzere tüm Kafkasya fethettiler4 . X. yüzyılın başlarından itibaren ise bölgede feodal prenslikler kuruldu5 . Gürcü prenslikleri arasındaki mücadelelerin sonunda6 , Gürcistan Birleşik Krallığı kurulmuş ve Batum X. yüzyılda Gürcistan Birleşik Krallığı’nın idaresine girmiştir7 . XI. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Batum dâhil olmak üzere Gürcistan, Selçuklu Türklerinin hâkimiyeti altına girdi8 . Fakat IV. David (1089–1125) diğer bilinen ismi ile David Agmashenebeli (Kurucu)’nin gayretleriyle Gürcistan yeniden bağımsızlığına kavuştu9 . 1238’de bütün Kafkasya olduğu gibi Batum ve civarı Moğol istilasına uğradı10. Bu istila ile meydana gelen otorite boşluğu sonucunda Batum, Trabzon İmparatorluğu’nun eline geçti11. 1384 tarihinde ise Gürcistan’ı zapt eden Timur12, bölgede hâkimiyetini tesis etse de13 Batum, XV. yüzyıl başlarında Guria Prensliği tarafından ele geçirildi14. XV. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Osmanlı Devleti Kafkasya’da yeni bir güç olarak ortaya çıkmaya başladı. 1451’de Sohumkale (Sohum)’yi15, 1461’de Trabzon’u ele geçiren Osmanlı Devleti16, 1479 yılında Batum’a ilk kez hâkim oldu17. Fakat Batum’daki bu ilk Osmanlı hâkimiyeti kısa sürdü18. Bundan sonra Batum bir Gürcü Prensliklerine bir Osmanlı idaresine geçti19. Sonunda 1545 yılında Gürcistan seferine çıkan Temerrüd Ali Paşa, Batum’u tekrar ele geçirdi20. Bu tarihten itibaren 1878 Osmanlı-Rus Savaşı’na kadar Batum’da Osmanlı hâkimiyeti devam etti. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda Osmanlı Devleti Balkanlarda ve Kafkasya’daki savaşlarda ağır hezimetler aldı. Savaşın sonunda 13 Temmuz 1878’de Berlin Antlaşması imzalandı. Bu antlaşmanın 58. maddesi ile Batum, Kars ve Ardahan Rusya’ya verildi21. (*) Yrd. Doç. Dr., Sakarya Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü, msari@sakarya.edu.tr. (1) D. H. Komahidze, Batum, Adjarskoy ACCR, Batumi, 1956, s. 9. (2) Ronald Grigor Suny, The Making of The Georgian Nation, I.B. Tauris & Co.Ltd., London, 1989, s. 14; Harold Buxton, Trans-Caucasia, The Faith Press, London, 1926, s. 4. (3) Kızıl Acaristan Salmamesi, Acaristan Muhtariyeti Sosyalist Şura Cumhuriyeti Fukara Halk Komiserleri Merkez Bürosu, Batum, 1338/1922, s. 32. (4) Ustaoğlu Mahmut Mithat, Batum ve Artvin Tarihi, İkbal Matbaası, Trabzon, 1339/1924, s. 413. (5) Komahidze, Batum, s. 10. (6) A. K. Badjelidze, Osnovnıye Voprosı Ekonomiki Adjarii (1878-1921 g.g.), İzdatelstvo Sabçota Adjara, Batumi, 1973, s. 7. (7) İdris Bostan, “Batum”, Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, c. V., İstanbul, 1992, s. 210. (8) Suny, The Making of The Georgian Nation, s. 34. (9) Badjelidze, Osnovnıye Voprosı Ekonomiki Adjarii, s. 8; Komahidze, Batum, s. 10. (10) V. D. Çanturiya, Oçerki Po Istorii Prosveshcheniya v Adjarii, Gosizdat Adjarii, Batumi, 1940, s. 9. (11) Kızıl Acaristan Salnamesi, s. 32. (12) Suny, The Making of The Georgian Nation, s. 44. (13) Nikoloz Berdzenişvili ve Simon Canaşia, Gürcüstan Tarihi, Çev. Hayri Hayrioğlu, Sorun Yayınları, İstanbul, 1997, s. 196-202. (14) Halit Özdemir, Artvin Tarihi, 2. Baskı, Egem Matbaacılık, Ankara, 2002, s. 115 (15) M. Fahrettin Kırzıoğlu, Osmanlılar’ın Kafkas-Elleri’ni Fethi (1451- 1590), Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1993, s. 4. (16) Komahidze, Batum, s. 11. (17) Kırzıoğlu, Osmanlılar’ın Kafkas-Elleri’ni Fethi, s. 98. (18) Dündar Aydın, Erzurum Beylerbeyliği ve Teşkilâtı: Kuruluş ve Genişleme Devri (1535-1566), Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1998, s. 36-37. (19) Bkz. Mustafa Sarı, Türkiye-Kafkasya İlişkilerinde Batum, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 2014, s. 7-8. (20) Aydın, Erzurum Beylerbeyliği ve Teşkilâtı, s. 66. (21) Berlin Kongresi Protokollerinin Tercümesidir, Matbaa-i Amire, İstanbul, 1298/1880, s. 270-271. YENİ TÜRKİYE 93/2017 1231 Böylece aralıklarla da olsa yaklaşık 500 sene süren Batum’daki Osmanlı hâkimiyeti son buldu. 1914 yılında başlayan I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devleti’nin Kafkasya’daki amaçlarından birisi de Batum’un ele geçirilmesiydi. Fakat Osmanlı Devleti’nin Batum’u ele geçirme planı gerçekleşmediği gibi, Ruslar karşı taarruza geçerek 16 Şubat 1916’da Erzurum ve 19 Nisan’da Trabzon’u işgal etmişler ve neredeyse bütün Doğu Anadolu ve Karadeniz kıyılarını ele geçirmişlerdi22. Bu durum 1917 yılında gerçekleşen Rus ihtilallerine kadar devam edecektir. Kasım 1917’de iktidara gelen Bolşevikler barıştan yanaydılar23. Neticede 1917 Aralık ayında Brest-Litovsk’taki görüşmeler sonucunda Ruslar ile aralarında Osmanlı delegelerinin de olduğu İttifak Devletleri arasında mütareke imzalandı24. Brest-Litovsk Mütarekesi hükümlerine göre Kafkasya Cephesi’nde Türk ve Rus komutanları Erzincan Mütarekesi’ni imzaladılar25. Böylece Osmanlı Devleti ile Rusya arasında üç yıldır devam eden savaş sona erdi. Mütarekeden sonra İttifak Devletleri ile Rusya arasındaki barış müzakereleri ise yine Brest-Litovsk’ta 22 Aralık 1917 tarihinde başladı26. Görüşmeler sonunda 3 Mart 1918 tarihinde Osmanlı Devleti, Almanya, Avusturya-Macaristan ve Bulgaristan ile Rusya arasında Brest-Litovsk Antlaşması imzalandı27. Bu antlaşmanın 4. maddesinde “Ardahan, Kars ve Batum sancakları dahi derhal Rus askerleri tarafından tahliye edilecektir… ayrıca bunların ahalisini bu yeni durumu komşu hükümetler ve özellikle Osmanlı Devleti ile bil-ittifak tayin hususunda muhtar bırakacaktır”28 şeklinde hüküm vardı. Böylece Brest-Litovsk Antlaşması ile Osmanlı Devleti’nin Batum üzerindeki hakları tescil edilmiş oldu. Brest-Litovsk barışı müzakereleri devam ediyorken, Erzincan Mütarekesi gereğince Rus orduları işgal ettiği Doğu Anadolu ve Kafkasya’dan çekilmeye başladılar. Ruslar çekilirken askerî malzemelerini Ermeni ve Gürcülere vermekteydiler. Ruslarında desteği ile kendi millî ordularını kuran Ermeni ve Gürcüler29, Rusya’nın tahliye ettiği yerleri ele geçirmek için Türk-Müslümanlar üzerine tazyike başladılar. Türk ordusu da hem Rusların tahliye ettiği yerleri ele geçirmek hem de Müslüman ahaliyi Ermeni ve Gürcülerin saldırılarından korumak için 12 Şubat 1918 tarihinde ileri harekâtına başladı30. Türk birlikleri 13 Şubat’ta Erzincan’ı31, 19 Şubat’ta Bayburt’u32, 21 Şubat’ta Gümüşhane’yi33, 24 Şubat’ta Trabzon’u34, 2 Mart’ta Rize’yi35, 12 Mart’ta Erzurum’u36, 6 Nisan’da Van’ı37 ve 14 Nisan’da ise Bayezit’ı ele geçirmişti38. Türk ileri harekâtı devam ediyorken 14 Mart’ta Trabzon’da Osmanlı Devleti delegeleri ile Maverâ-yı Kafkasya delegeleri39 barış müzakerelerine başladılar. Müzakerelerde Türk heyeti Maverâ-yı Kafkasya’nın Brest-Litovsk Antlaşması’nı talep etmekteydi. Ancak bir ay devam eden müzakerelerde bir sonuca varılamadı ve 14 Nisan’da görüşmeler kesildi40. (22) Akdes Nimet Kurat, Rusya Tarihi, 2. Baskı, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1987, s. 420-421. (23) Dokumentı Vneşney Politiki SSSR, c. I, Gosudarstvennoe İzdatelstvo Politiçeskoy Literaturı, Moskva, 1957, s. 12. (24) Akdes Nimet Kurat, “Brest-Litovsk Müzakereleri ve Barışı (20 Aralık 1917-3 Mart 1918)”, Belleten, c. XXXI, no: 123, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, Temmuz 1967, ss. 375-413, s. 378. (25) Enis Şahin, “Türkiye Maverâ-yı Kafkasya Komiserliği İlişkilerinin Başlaması ve Erzincan Mütarekesi”, Kafkas Araştırmaları, c. IV, İstanbul, 1998, s. 169-171. (26) Kurat, Brest-Litovsk Müzakereleri, s. 381. (27) Meclis-i Mebusan Zabıt Ceridesi, Devre: 3, İçtima Senesi: 4, c. III, T.B.M.M. Basımevi, Ankara, 1991, s. 418. (28) BOA, AFTE, 6/49; Tasvir-i Efkâr, 7 Mart 1334/1918, n. 2386. (29) Akdes Nimet Kurat, Türkiye ve Rusya, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1990, s. 331. (30) NA, WO, 106/6239; FO, 3371/ 3335, 130177. (31) M. Sadık Atak, Doğunun Kilidi Aras, Güzel İstanbul Matbaası, 1953, s. 86. (32) Fevzi Çakmak, Birinci Dünya Savaşı’nda Doğu Cephesi, Yay.Haz. Ahmet Tetik vd., Genelkurmay Basımevi, Ankara, 2005, s. 238 (33) Enis Şahin, Türkiye ve Maverâ-yı Kafkasya İlişkileri İçerisinde Trabzon ve Batum Konferansları ve Antlaşmaları (1917-1918), Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 2002, s. 450. (34) Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi: Kafkas Cephesi 3 üncü Ordu Harekâtı, c. II/2, Genelkurmay Basımevi, Ankara, 1993, s. 453 (35) Muzaffer Lermioğlu, Akçaabat-Akçaabat Tarihi ve Birinci Genel Savaş-Hicret Hâtıraları, Kardeşler Basımevi, İstanbul, 1949, s. 305-306. (36) Tasvir-i Efkâr, 13 Mart 1334/1918, n. 2392; Tanin, 13 Mart 1334/1918, n. 3324; Ati, 13 Mart 1334/1918, n. 72; The Times, March/Mart 15, 1918, n. 41738, s. 8 (37) Tanin, 9 Nisan 1334/1918, n. 3351; İkdam, 10 Nisan 1334/1918, n. 7603. (38) Kafkas Cephesi, c. II/2, s. 492. (39) Gürcistan, Ermenistan ve Gürcistan delegeleri. (40) Trabzon Konferansı’nın ayrıntıları için bkz: Enis Şahin, “Türkiye-Maverâ-yı Kafkasya İlişkilerinden Bir Kesit: Trabzon Konferansı (14 Mart – 14 Nisan 1918 )”, Trabzon Tarihi Sempozyumu, 6-8 Kasım 1998, Trabzon, 1999, ss. 489-524. YENİ TÜRKİYE 93/2017 1232 Osmanlı Devleti ise Trabzon görüşmelerinin sonunu beklemeden Brest-Litosvk ile kendisine verilen hakları yerine getirmek üzere Elviye-i Selâse’nin eline geçirilmesi için hazırlıklara başlamıştı. Yapılan bu hazırlıklardan sonra Türk birlikleri 25 Mart’ta 1914 sınırını geçerek Oltu’yu41, 28 Mart’ta Artvin’i42 ve 3 Nisan’da Ardahan’ı43 ele geçirdi. Bundan sonraki hedef ise Batum’du. Enver Paşa, Batum harekâtının 4 Nisan 1918 tarihinde başlamasını emretti ve 40 yıl aradan sonra 14 Nisan 1918’de Batum’a Türk ordusu girdi44. Türk ordusu Elviye-i Selâse’nin son parçası olan Kars’ı 25 Nisan’da ele geçirdi45. Osmanlı Devleti tarafından Elviye-i Selâse’nin ilhak sürecini başlatmak için halkoylaması yapıldı. Kullanılan 87.048 oyun 85.124’ü, yani halkın % 97’si Osmanlı Devleti’ne iltihak lehinde oy kullandı46. Sonunda VI. Mehmet Vahdettin 15 Ağustos 1918’de “Elviye-i Selâse Ahalisi”ne başlığıyla bir hatt-ı hümayun yayınlayarak Elviye-i Selâse resmen Osmanlı Devleti’ne ilhak edildi47. Batum’u alan Türkler, şehirde mülkî teşkilat kurmaya başladı. 14 Eylül 1918’de Batum ve Kars livalarından oluşan tek bir Batum Vilayeti teşkil edildi48. Osmanlı Devleti ile Maverâ-yı Kafkasya arasındaki barış görüşmeleri bu kez Batum’da 11 Mayıs 1918 tarihinde başladı49. Ancak bu görüşmelerden de bir sonuç ortaya çıkmadı. Sonunda Maverâ-yı Kafkasya kendisini feshederek 26 Mayıs’ta Gürcistan50, 28 Mayıs’ta Azerbaycan51 ve 29 Mayıs’ta da Ermenistan bağımsızlıklarını ilan ettiler52. Böylece Maverâ-yı Kafkasya’da üç bağımsız devlet ortaya çıktı. Batum’da Türk heyeti ile Gürcü, Azeri ve Ermeni heyetleri arasındaki görüşmelere ayrı olarak devam edildi ve sonunda 4 Haziran 1918’de taraflar arasında müşterek ve münferit antlaşmalar imzalandı53. Bu antlaşmalar ile Kafkasya’da mutlak Türk egemenliği başladı. Batum Antlaşmalarından sonra Türk ordusu ileri harekâtını devam ettirdi. 3 Haziran’da Ahılkelek54, 10 Haziran’da Ahıska55 Türk ordusu tarafından ele geçirildi. İlerlemesini devam ettiren Türk ordusu 15 Eylül’de Bakû’yü56, 6 Ekim’de Derbent’i57, 8 Kasım’da yani Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından 8 gün sonra Petrovsk’u ele geçirdi58. Kafkas Cephesi’nde başarılara ragmen diğer cephelerdeki kötü durum nedeniyle, 30 Ekim 1918’de Mondros Mütarekesi imzalandı ve mütarekede Türk ordusunun Kafkasya ve İran’daki birliklerini tahliyesine karar verildi59. Ayrıca mütareke maddeleri arasında Batum’un İtilaf devletleri tarafından işgali edilmesi ile ilgili bir madde de bulunmaktaydı60. Mondros Mütarekesi’nden sonra İngiltere’nin Kafkasya serüveni başladı. 17 Kasım’da 1918’de Bakû’yü işgal eden İngilizler61, 24 Aralık 1918’de Batum’u işgal ettiler62 (41) Lermioğlu, Akçaabat-Akçaabat Tarihi, s. 306. (42) Kazım Karabekir, Günlükler (1906-1948), c. I, Yay.Haz. Yücel Demirel, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2009, s. 500. (43) The Times, April/Nisan 9, 1918, n. 41759, s. 5; Fevzi Çakmak, Büyük Harpte Şark Cephesi Hareketleri, Genelkurmay Matbaası, Ankara, 1936, s. 268. (44) NA, FO, 248/ 1196/188. (45) Ati, 27 Nisan 1334/1918, n. 117; Tanin, 27 Nisan 1334/1918, n. 3369. (46) BOA, DH/İ-UM, 20-19/ 13-21, lef: 11. (47) BOA, DH/İ-UM, 20-19/ 13-41, lef; Tanin, 17 Ağustos 1334/1918, n. 3478, s. 1. (48) BOA, DH/İ-UM, E-40/ 30; BOA, A.AMD.MV, 105/ 80, lef: 2; Zaman, 16 Eylül 1918, n. 163, s. 3. (49) Richard G. Hovannisian, Armenia on the Road to Independence 1918, University of California Press, Berkeley, Los Angeles, 1967, s. 173. (50) Dokumentı i Materyalı Po Vneşney Zakavkazya i Gruzii, Tipografiya Pravitelstva Gruzinskoy Respubliki, Tiflis, 1919, s. 332-336. (51) Mehmed Emin Resûlzâde, “Kafkasya Cumhuriyetlerinin 35 inci İstiklâl Yıldönümleri”, Birleşik Kafkasya (Vereinigtes Kaukasian), n. 5 (22), München, 1953, s. 5. (52) NA, WO, 106/6239; FO, 3371/ 3335, 130177. (53) Görüşmelerin detayları için bkz: Şahin, Trabzon ve Batum Konferansları ve Antlaşmaları, s. 606-627. İmzalanan antlaşmalar için bkz: BOA, HR.HMŞ.İŞO, 123/67, lef: 16-24; Şahin, Trabzon ve Batum Konferansları ve Antlaşmaları s. 710-715. (54) Karabekir, Günlükler, c. I, s. 528. (55) Kafkas Cephesi, c. II/2, s. 524. (56) Chicago Daily Tribune, September/Eylül 20, 1918, s. 7; The Washington Post, September/Eylül 24, 1918, s. 1. (57) Harekât için bkz: Süleyman İzzet, Büyük Harpte (1334-1918) 15. Piyade Tümeninin Azerbaycan ve Şimalî Kafkasyadaki Hareket ve Muharebeleri, Askerî Matbaa, İstanbul, 1936, s. 70-76. (58) Kafkas Cephesi, c. II/2, s. 617. (59) ATASE, İSH, K: 5, G: 1, B: 1-1; ATASE, İSH, K: 65, G: 174, B: 174-4. (60) Seha L. Meray, Osman Olcay, Osmanlı İmparatorluğunun Çöküş Belgeleri (Mondros Bırakışması, Sevr Andlaşması, İlgili Belgeler), Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları, Ankara, 1977, s. 3; Nihat Erim, Devletlerarası Hukuku ve Siyasi Tarih Metinleri (Osmanlı İmparatorluğu Andlaşmaları), c. I, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1953, s. s. 521. (61) ATASE, İSH, K: 3, G: 111, B: 111-1; Kafkas Cephesi, c. II/2, s. 640-641; New York Times, October/Ekim 19, 1919, s. 8. (62) NA, FO, 371/3667; ATASE, İSH, K: 76, G: 83, B: 83-1. YENİ TÜRKİYE 93/2017 1233 ve aynı zamanda Batum’da mülki idareye de el koydular63. Böylece Batum’da Türk hâkimiyeti sona erdi. Türklerin tahliye ettiği yerlerdeki Müslüman ahali, 30 Kasım’da Millî Şura Hükümeti’ni kurdu64. Böylece Ahıska, Aras ve Kars bölgeleri tek çatı altında toplandı. Millî Şura Hükümeti, 17/18 Ocak gecesi Cenûb-i Garbî Kafkas Hükümet-i Muvakkata-i Milliyesi kuruldu65. Cenûb-i Garbî Kafkas Hükümet-i Muvakkata-i Milliyesi Batum, Kars, Ardahan, Oltu, Kağızman, Şavşat, Ahıska, Iğdır (Sürmeli), Nahçıvan, Kamerli ve Orduabad kazalarını kapsamaktaydı66. Cenûb-i Garbî Kafkas Hükümeti, Millî Meclis’teki 25 Mart tarihli oturumda bağımsızlığını ilan ederek Cenûb-i Garbî Kafkas Cumhuriyeti’ni kurdu. Cihangirzâde İbrahim Bey bu cumhuriyetin ilk cumhurbaşkanı oldu67. İngilizler ise kendileri açısından kabul edilemez buldukları bu duruma bir son vermek niyetindeydiler. Kars’ı Ermenilere vermeyi planlayan İngilizler68, 12 Nisan’da Kars Meclis-i Millî binasını basarak hükümetin bütün üyelerini tutuklamış ve Cenûb-i Garbî Kafkas Cumhuriyeti’ne son verdi69. Böylece bütün Kafkasya’da mutlak bir İngiliz hâkimiyeti dönemi başladı. Ancak bu çok uzun sürmeyecektir. Çünkü İngiliz devlet adamları Ocak 1919 başlarından itibaren Kafkasya’daki birliklerini çekmeyi düşünür olmuşlardı. İngilizler 15 Ağustos’tan itibaren Kafkasya’yı tahliye etmeye başlamışlar ve Eylül ortasında sadece Batum’da küçük bir birlik bırakarak bütün Kafkasya’yı tahliye etmişlerdi70. Milli Mücadele ve Misâk-ı Milli’nin İlanı Batum’da bu gelişmeler olurken Anadolu’da Mustafa Kemal Paşa önderliğinde işgallere karşı bir direniş hareketi başlamıştı. Batum’daki Batum Livası İslam Cemiyeti etrafında örgütlenen Müslümanlar ise Anadolu’daki bu gelişmeleri yakından takip etmekteydiler. Anadolu hareketinin Temmuz 1919’da Erzurum’da bir kongre düzenleyeceğini öğrenen Elviye-i Selâse Müslümanları, 19 Temmuz tarihinde Mustafa Kemal Paşa’ya “Elviye-i Selâse, Vilâyât-ı Sitte’nin ayrılmaz bir cüzi olmuştur. Bu telâkki-yi necîbâneden doğan kanaatle biz kardeşleriniz de, sevgili Türkiye’nin öz ve necîp evlâdlarıyla mücahâdede yanyana oturmayı istiyoruz.” sözleriyle kongreye katılmak istediklerini belirtmişlerdi71. Mustafa Kemal Paşa tarafından bu istek kabul edilmiş ve istekle kongre 23 Temmuz 1919’da toplanmıştı72. Kongrede bölgede bulunan “Millî Şura” kuvvetlerinin Kuva-yı Milliye’yi temsil etmesine karar verildiği gibi, Mustafa Kemal Paşa da Elviye-i Selâse ahalisine; “Elviye-i Selâse’deki İslâm Cemiyeti’nin nezdinizdeki itimâdnâmesi dikkatimizi çekti. Hakk-ı âlinizde ibraz edilmiş bulunan itimâtta ne kadar isabet vardır, Zat-ı âliniz Şarkî Anadolu’nun Erzurum’da akd-eylediği kongrede murahhas olarak hazır bulunmuş olduğunuzdan, kongrenin tesbît ettiği esaslara ve dâhili nizâmnâmeye ve bilhassa Osmanlı devleti topraklarından olan Elviye-i Selâse’deki kardeşlerimiz hakkındaki, Kongre heyetinin ne kadar büyük bir heyecanla duygulanmış olduklarına yakinen şahit oldunuz”. şeklinde bir mesaj göndermişti73. (63) ATASE, İSH, K: 7, G: 1, B: 1-1. (64) Ahmet Ender Gökdemir, Cenûb-i Garbî Kafkas Hükümeti, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları, Ankara, 1989, s. 63-70. (65) TİTE Arşivi, 14/ 3, lef: 1; Fahrettin Kırzıoğlu, “Cihangiroğlu İbrahim Aydın (1874-1948)’daki Milli-Mücâdele’de Kars ve Atatürk İle İlgili Belgeler”, Belleten, c. XLVIII, s. 189-190, Ocak-Nisan 1984, Ankara, 1985, s. 127, 137. (66) BOA, DH/İ-UM, 20-21/ 13-31, lef: 3. (67) Gökdemir, Cenûb-i Garbî Kafkas Hükümeti, s. 147. (68) Stefanos Yerasimos, Milliyetler ve Sınırlar, İletişim Yayınları, İstanbul, 1994, s. 320. (69) ATASE, İSH, K: 80, G: 33, B: 33-2; Gökdemir, Cenûb-i Garbî Kafkas Hükümeti, s. 156-157. (70) Daha ayrıntılı bilgi için bkz. Sarı, Türkiye-Kafkasya İlişkilerinde Batum, s. 361-387. (71) ATASE, ATA.ZB, K: 6, G: 51, B: 51-1; Gökdemir, Cenûb-i Garbî Kafkas Hükümeti, s. 191; Ahmet Ender Gökdemir, “Milli Mücadele’de Elviye-i Selâse”, Atatürk Araştırma Merkezi, c. VII, Sayı: 19, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1990, s. 151. (72) Erzurum Kongresi hakkında daha fazla bilgi için bkz: Haluk Selvi, Millî Mücadele’de Erzurum (1918-1923), Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara, 2000, s. 101-121. (73) ATASE, ATA.ZB., K: 6, G: 51, B: 51-2; Gökdemir, Cenûb-i Garbî Kafkas Hükümeti, s. 193-194. YENİ TÜRKİYE 93/2017 1234 Erzurum’daki kongreden sonra Eylül 1919’da Sivas’ta yeni bir kongre düzenlenmişti. Bu kongrede İstanbul’da Osmanlı Mebuslar Meclisi’nin toplanması kararı alındı. Bu kararı duyan Batum ve havalisi Müslümanları, Osmanlı Mebusan Meclisi’ne seçilmelerinin Osmanlı siyaseti için uygun olup olmadığını XV. Kolordu Kumandanı Kazım Karabekir Paşa’dan sormaktaydı. Kazım Paşa, bu teklife temkinli davransa da74 Heyet-i Temsiliye Reisi Mustafa Kemal Paşa, Elviye-i Selâse’de de Meclis-i Mebusan seçimlerinin yapılmasını uygun gördü75. Böylece Elviye-i Selâse’de mebus seçimlerinin yapılmasına başlanmış ve bunun hukukî zemini, 1918 senesinde halkoylaması ile verilen ilhak kararına dayandırılmıştı76. Batum’un yanı sıra Elviye-i Selâse’nin diğer yerlerinde mebusların seçilmesi tamamlanmadan, Osmanlı Meclis-i Mebusanı 12 Ocak 1920’de toplandı. Meclis-i Mebusan, Türk Millî Mücadele hareketinin temel taşlarından biri olarak kabul edilen Misâk-ı Millî’yi 28 Ocak’taki gizli oturumunda kabul etti. Meclis bu tarihî metni 17 Şubat’ta kamuoyuna açıkladı. Misâk-ı Millî’de, Elviye-i Selâse ile ilgili madde şu şekildeydi: “Ahalisi ilk serbest kaldıkları zamanda âra-yı âmmeleriyle Anavatana iltihak etmiş olan Elviye-i Selâse için ledel-icab tekrar serbestçe âra-yı müracaat edilmesini kabul ederiz”77. Bu madde ile Elviye-i Selâse’de 1918 yılında yapılan halkoylamasına referans yapılarak anavatanın bir parçası olduğuna vurgu yapılmıştır. Elviye-i Selâse ahalisi de Osmanlı Devleti’ne bağlılıklarını bildiren bir telgraf göndermişti. Meclis-i Mebusan’da 26 Şubat tarihli oturumda okunan bu telgraf şu şekildedir: “Mevcudiyet ve menâf-i milliyemizin her türlü ihtimale karşı muhafazasını bir emel-i millî olarak kabul eden Meclis-i Âli’de bizim de Türk camia-ı milliyesi dâhilinde temin-i hukuk ve muhafaza-ı râbıtamızı istirham eyleriz”78. Bu arada İngilizler 16 Mart 1920’de İstanbul’u işgal etmişler ve Misâk-i Millî’yi kabul eden Meclis-i Mebusanı da basıp dağıtmışlardı. İstanbul’un işgali ve Meclisin kapatılması Ankara’da yeni bir meclisin açılmasına yol açacaktır. İstanbul’un İngilizlerce işgal edildiği günlerde Elviye-i Selâse’de mebus seçimleri devam etmekteydi. Batum’da seçilen mebuslar İstanbul’a gitmek üzere Hopa’ya kadar gelmişlerdi79. İstanbul’un işgali ve Meclis-i Mebusan’ın dağıtılması ile bu mebuslarının akıbeti Heyet-i Temsiliye’de gündeme geldi. Sonunda Elviye-i Selâsenin diğer bölgelerindeki mebuslar gibi Batum mebuslarının da mazbatası olanların yeni açılacak meclise katılmaları kararı alındı80. Ankara’da 23 Nisan 1920’de Ankara’da Büyük Millet Meclisi açıldı. Oltu Hükümet-i Muvakkatası 17 Mayıs’ta Ankara Büyük Millet Meclisi’ne katılma kararı alarak kendisini feshetti81. Bu durum üzerine Kırşehir Mebusu Müfit Bey, aynı gün meclise şu takriri verdi: “Elviye-i Selâse’nin BMM’ye mebus göndermesi suretiyle anavatana iltihak ettikleri kavlen ve fiilen ve resmen sabit olmuş, eczâ-yı vatandan madut bulunan mahall-i mezkur için Heyet-i İcraiyece icap eden teşkilatın yapılması vuku bulacak her türlü taarruzlara karşı muhafaza ve müdafaatın icrası şe‘ran ve kanunen elzem olduğundan Heyet-i müşarünileyhaya bu babta salahiyet-i kamile verilmesini teklif ederim”. Müfit Bey’in dışında Erzurum Mebusu Salih Bey de yine gün Elviye-i Selâse’de mülkî ve askerî teşkilatın kurulması için (74) ATASE, ATA.ZB, K: 19, G: 92, B: 92-1. (75) ATASE, ATA.ZB, K: 19, G: 158, B: 158-1. (76) ATASE, ATA.ZB., K: 19, G: 158, B: 158-2. (77) Meclis-i Mebusan Zabıt Ceridesi, Devre: 4, İçtima Senesi: 1 (İçtimâ-ı Fevkalâde), c. I, T.B.M.M. Basımevi, Ankara, 1992, s. 143- 144. (78) MMZC, Devre: 4, İçtima Senesi: 1, c. I, s. 207-208. (79) ATASE, İSH, K: 349, G: 69, B: 69-1. (80) ATASE, ATA.ZB, K: 22, G: 161, B: 161-4. (81) Sami Önal, Milli Mücadele’de Oltu, Ayyıldız Matbaası, Ankara, 1968, s. 84-85. YENİ TÜRKİYE 93/2017 1235 Meclis’e takrir vermişti. Meclis gerek Müfit Bey’in gerekse Salih Bey’in takrirlerini oybirliği ile kabul etti82. Böylece Elviye-i Selâse Ankara Büyük Millet Meclisi’ne iltihak etti. Ankara BMM’ye Batum’dan İmamzâde Mehmet Edip Bey (Dinç), Hahutzâde Ahmet Nureddin Efendi, Hicabizâde Mehmet Akif Bey (Suner) ve Süleyman Ağazâde Ahmet Fevzi Efendi (Erdem) mebus olarak seçildiler83. 5 Haziran 1920 tarihinde Batum Mebusları’nın mazbataları Meclis’te okunarak mebuslukları kabul edildi. Edip, Ahmet ve Akif Beyler Batum mebusu, Ahmet Fevzi Efendi ise Şavşat mebusu olarak Meclis’e katıldılar84. 9 Eylül 1920’de Meclis’e intihap eden Ali Rıza Bey (Acara) ise Batum bölgesinden son mebus olmuştu85. Böylece Batum, Meclis’te beş mebus ile temsil edilecekti. Ankara’da bu gelişmeler yaşanırken Kafkasya’da gelişen olaylar ise Batum’un kaderini etkilemekteydi. İngilizlerin Bolşeviklere karşı desteklediği Anton İvanoviç Denikin 1919 sonlarında oldukça zor duruma düşmesi86 Kafkasya’yı ciddi bir Bolşevik tehdidi altına soktu. İngiltere’nin önerisi üzerine Paris Barış Konferansı’nda İtilaf Devletleri Yüksek Konseyi, Gürcistan ve Azerbaycan’ı 10 Ocak 1920’de 87, Ermenistan’ı ise 19 Ocak 1920’de fiilen (de facto) tanıdı. Ayrıca bu devletlere Bolşeviklerle savaşmaları için askerî yardım da verilecekti88. Bu tür önlemlere rağmen Bolşevikler Denikin’i 17 Mart 1920’de tamamıyla yenerek89 27/28 Nisan’da Bakû’ye girdiler90 ve 7 Mayıs’ta Gürcistan ile de bir antlaşma imzaladılar91. İngilizler Bolşeviklerin kısa sürede Kafkasya’da hâkim duruma geçmeleri üzerine Kafkasya’yı tamamen tahliye etmeyi kararlaştırdılar ve Misak-i Milli’nin en önemli unsurlarından birisi olan Batum’u 7 Temmuz’da Gürcülere devrettiler92. Böylece Batum’da Gürcü dönemi başladı. Batum’un Gürcüler tarafından işgali üzerine Ankara hükümeti tarafından Gürcü hükümetine sert bir protesto gönderildi. Hariciye Vekili Ahmet Muhtar imzasıyla 25 Temmuz 1920 tarihinde gönderilen bu protesto şu şekildeydi: “Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, Batum’un Gürcü kuvvetleri tarafından işgalini büyük bir hayret ve nefretle öğrendi. Bu durumun siyaset dünyasının yeniden düzenlenmesi emrinde esas ittihaz edilmesi umumiyetle kabul ve teslim edilmiş olan hak ve adalet umdelerine tamamen aykırıdır. 1878 senesinde Osmanlı Devletinden silah kuvvetiyle ayrılmış olan Kars ve Ardahan sancakları gibi Batum sancağı da Brest-Litovsk Antlaşması ve Gürcistan’ın da bizzat dâhil bulunduğu Kafkasya Cumhuriyetleriyle Osmanlı devleti arasında imzalanan Trabzon Antlaşması’yla93 anavatana tekrar dönmüş ve mahalli halk da bu durumu halkoylaması ile teyit etmiştir. Durum böyle iken Kafkasya’da hükümferma olan karışıklıktan istifade Batum’un işgal edilmesi uluslararası adalet mefhumlarına açıkça uymamakla beraber bariz bir namerdâne hakareti teşkil eder. Binaenaleyh Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümeti bu olayı şiddetle protesto eder ve Gürcistan hükümetinin emperyalizm siyasetini takip ederek kendi kafasına göre ortaya çıkardığı şu vaziyetin doğuracağı kötü neticelerin mesuliyetinin Türkiye Hükümeti’ne ait olamayacağını Gürcistan Cumhuriyeti’ne ihtar eder”94. (82) TİTE Arşivi, 28/ 91, lef: 3- 18 Mayıs 1920; İrade-i Milliye, 24 Mayıs 1336/1920, n. 41, s. 4. (83) NA, FO, 248/1282/128. (84) Türkiye Büyük Millet Meclisi Zabıt Ceridesi, Devre: 1, İçtima Senesi: 1, c. II, 3. Baskı, TBMM Basımevi, Ankara, 1981, s. 90-91. (85) Türkiye Büyük Millet Meclisi Zabıt Ceridesi, Devre: 1, İçtima Senesi: 1, c. IV, 3. Baskı, TBMM Basımevi, Ankara, 1981, s. 44. (86) Evan Mawdsley, The Russian Civil War, Birlinn, Edinburg, 2000, s. 194-215. (87) Vakit, 19 Kânunusani 1336/Ocak 1920, n. 792, s. 1; Tasfir-i Efkâr, 19 Kânunusani 1336/Ocak 1920, n. 2963; İrade-i Milliye, 26 Kânunusani 1336/Ocak 1920, n. 22, s. 3. (88) NA, FO, 371/ 3660, 1722323. (89) Mawdsley, The Russian Civil War, s. 223. (90) TİTE Arşivi, 31/ 28; ATASE, İSH, K: 913, G: 132, B: 132-1; İstikbâl, 4 Mayıs 1336/1920, n. 135, s. 2. (91) NA, FO, 371/ 4939, E5700/1/58; ATASE, İSH, K: 914, G: 80, B: 80-5; İkdam, 21 Mayıs 1336/1920, n. 8358, s. 1; The Georgian Mail, 19 Mayıs 1920, n. 42, s. 1. (92) NA, FO, 371/4943, E8320/1/58. (93) Bu antlaşma Batum Antlaşması olmalıdır. (94) Türkiye Büyük Millet Meclisi Zabıt Ceridesi, Devre: 1, İçtima Senesi: 1, c. III, 3. Baskı, TBMM Basımevi, Ankara, 1981, s. 118- 119. YENİ TÜRKİYE 93/2017 1236 Görüldüğü üzere protesto oldukça sert idi. Batum Müslümanları ise bu protesto üzerine 7 Ağustos 1920’de Ankara Büyük Millet Meclisi’ne bir telgraf göndererek teşekkürlerini sunmuşlar. Söz konusu telgraf şu şekildeydi: “Batum’un Gürcüler tarafından işgalini müteakip Büyük Millet Meclisi Hariciye Vekâleti’nden Gürcistan Hariciye Nezareti’ne gönderilen notayı haber alan Batum Cemiyet-i İslamiye Riyaseti asırlardan beri İslam âleminin hamisi olan Türkiye’nin bu mühim ve muazzam tarihi günlerin Acara Müslümanlarına karşı gösterdiği dinî merbutiyet ve alakadan dolayı Büyük Millet Meclisi’ne sonsuz teşekkürler ederiz. Anavatanları olan Türkiye’ye kavuşarak senelerden beri katlandıkları ayrılık acılarını Türkiye’nin sinesinde unutacaklardır”95. Meclis’te ise Batum ile ilgili tartışmalar, Şavşat Mektebi Müdürü Zihni Bey tarafından gönderilen mektup ile yeniden alevlenmişti. Zihni Bey’in 7 Ağustos’ta Meclis’te okunan mektubunda Gürcülerin Batum’u işgallerinde özellikle Müslümanlara yönelik olarak yaptıkları sindirme hareketlerinden bahsedilmekteydi. Bu mektup üzerine Meclisteki tartışmalarda söz alan Batum Mebuslarından Ahmet Fevzi Efendi ise Batum ahalisine yardım edilmesi gerektiğini belirtmişti. Ancak Meclis bölgeye yardımın yapılmasının zamanının gelmediğini düşünmekteydi. Fakat bölge mebuslarının Türk askerî harekâtının başlaması gerektiği konusundaki çabaları devam etmekteydi. Erzurum Mebusları Durak, Hüseyin Avni, Süleyman Necati ve Oltu Mebusu Yasin Beyler 2 Ağustos’ta TBMM’ye bir soru önergesi yönelterek, Doğu Cephesi’nde Ermenilerin ve Gürcülerin faaliyetleri devam ettiği halde, bölgedeki kuvvetlerin neden bunlara karşılık vermediğini sormaktaydılar. Bu soru üzerine söz alan Mustafa Kemal Paşa, askerî harekâtın başlamasının Bolşeviklerle olan ilişkilere bağlı olduğunu Meclis’e duyurmuştu96. Yani Bolşeviklerle bir anlaşma zemini olduğunda askerî harekât başlayacaktı. Ankara-Moskova İlişkileri Mustafa Kemal Paşa, Ankara’da Meclis’in açılmasından hemen sonra 26 Nisan 1920 tarihinde Moskova’ya bir mektup göndermişti. Mektupta Türkiye’nin Doğu harekâtı hakkında Moskova hükümetinin fikri sorulmaktaydı97. Bu mektubun ardından Moskova’ya 11 Mayıs’ta Hariciye Vekili Bekir Sami Bey ile İktisat Vekili Yusuf Kemal Bey’den oluşan bir heyeti gönderdi98. Moskova ise Ermeni heyeti ile Moskova’da görüşmelerini devam ettirmekteydi. Bu nedenle Ankara’ya hemen cevap vermedi99. Ankara bunun üzerine Ermenistan harekâtı hazırlıklarına başladı100. 7 Haziran’da seferberlik kararı alındı101 ve 13/14 Haziran’da Kazım Karabekir Paşa kumandanlığında Şark Cephesi kuruldu. Harekât ise 23 Haziran’da başlayacaktı102. Ermeni harekâtının başlayacağı tam bu sırada, Ankara hükümetinin ilk mektubuna Moskova’nın verdiği cevap Ankara’ya ulaştı. Cevapta Ermenistan hududu meselesinin barış yoluyla çözülmesi gerektiği ve Sovyet Rusya’nın da Türkiye ile Ermenistan arasında arabulucu olabileceği gibi hususlar bulunmaktaydı103. Sovyet Rusya’nın arabuluculuk teklifini kabul eden Mustafa Kemal Paşa104, Ermeni harekâtının durdurulmasını da emretti105. (95) TBMMZC, Devre: 1, İçtima Senesi: 1, c. III, s. 268. (96) TBMMZC, Devre: 1, İçtima Senesi: 1, c. III, s. 117-121, 206- 211. (97) Kazım Karabekir, İstiklal Harbimiz, 2. Baskı, Türkiye Yayınevi, İstanbul, 1969, s. 626-627. (98) Yusuf Kemal Tengirşenk, Vatan Hizmetinde, Bahar Matbaası, İstanbul, 1967, s. 146. (99) Yerasimos, Kurtuluş Savaşı’nda Türk-Sovyet İlişkileri, s. 144-145, 151-152. (100) Karabekir, İstiklal Harbimiz, s. 714-717, 721-724. (101) Karabekir, Günlükler, c. I, s. 681. (102) Türk İstiklâl Harbi: Doğu Cephesi (1919-1921), c. III, Genelkurmay Basımevi, Ankara, 1995, s. 93, 99-100. (103) Soviet Documents on Foreign Policy, Editör: Jane Degras, V. I (1917-1924), Oxford University Press, London, 1951, s. 187- 188; Albayrak, 5 Temmuz 1336/ 1920, n. 99, s. 1. (104) İleri, 22 Teşrinievvel 1336/22 Ekim 1920, n. 992, s. 1; İstikbâl, 1 Ağustos 1336/1920, n. 160, s. 1. (105) Atatürk’ün Tamim, Telgraf ve Beyannameleri (1917-1938), c. IV, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 1964, s. 339-340. YENİ TÜRKİYE 93/2017 1237 Moskova’ya 19 Temmuz’da ulaşan Bekir Sami Bey başkanlığındaki Türk heyeti106, Rus yetkililer tarafından soğuk karşılandı. Bunun nedeni Moskova hükümetinin Ermenilerle görüşüyor olmasıydı107. Ruslar ile Ermeniler arasında 10 Ağustos 1920 tarihinde bir anlaşma imzalandı108. Ruslar ancak bundan sonra Türk yetkilileriyle görüşmeye başladı. Rus yetkilileri Ermenilerle yapılan antlaşmaya uygun olarak, Bitlis, Muş ve Van bölgelerine Ermenilerin yerleşmelerini istemekteydi109. Bu durum ise Misâk-ı Millî’ye kesinlikle aykırıydı. Bu şartlar altında Ankara hükümetinin doğu sorununu askerî hareketle çözmesinin dışında bir şansı kalmamıştı110. 28 Eylül’de harekete geçen Türk birlikleri 29 Eylül’de Sarıkamış’ı111, 30 Ekim’de ise Kars’ı ele geçirdi112. Böylece Elviye-i Selâse’nin bir parçası olan Kars, yaklaşık bir buçuk sene aradan sonra Ermenilerden geri alındı113. Türk birliklerinin Erivan ve Gümrü istikametine doğru başarılı bir şekilde devam etmesi üzerine Ermenistan barış istemek zorunda kaldı114. Ermenistan ile Türkiye arasında 3 Aralık 1920 tarihinde Gümrü Antlaşması imzalandı115. Bu Antlaşma ile Kars ve Iğdır Türkiye’ye verildi116. Böylece Misâk-ı Milli’nin bir parçası olan Kars Türkiye’nin eline geçmiş oldu. Ama şunu da belirtmek gerekirki, Türk ordusu Ermenistan ile savaşırken Sovyet orduları da 2 Aralık 1920’de Erivan’a girdiler. Böylece Taşnak hükümetini deviren Bolşevikler Ermenistan’da Sovyet idaresini kurdular117. Batum Üzerine Askerî Harekât Ermeniler ile savaşı başarı ile gerçekleştiren Türkiye, Batum, Artvin ve Ahıska gibi yerleri ele geçirmek için hazırlıklarına devam etmekteydi. Azerbaycan ve Ermenistan’ı Sovyetleştiren Sovyet Rusya da 11 Şubat’ta Ermenistan sınırından118, 15 Şubat’ta da Azerbaycan sınırından Gürcistan’a taarruz ettiler119. Gürcüler Bolşevikler karşısında tutunamadılar ve 25 Şubat’ta Tiflis Bolşeviklerin eline geçti120. Böylece Gürcistan’da da Sovyet idaresi kuruldu. Sovyet Rusya Gürcistan’a saldırılarını sürdürürken Ankara hükümeti, bu durumdan yararlanmayı düşünmüştü. Bu amaçla 20/21 Şubat gecesi Hariciye Vekili Ahmed Muhtar Bey, Gürcistan’ın Ankara elçisi Simon Mdivani’ye TBMM’nin Ardahan ve Artvin’in tahliye edilmesini talebini bildirmişti121. Bu durum Gürcülerim hoşuna gitmese de Ardahan ve Artvin’i tahliye etmek zorunda kaldılar. Böylece Türk birlikleri 23 Şubat’ta Ardahan ve Artvin’e girdi122. Misâkı Milli’nin bir parçası daha anavatana iltihak etmiştir. Bolşevikler Tiflis’i aldıktan sonra Karadeniz sahili boyunca Batum’a doğru ilerlemeye başlamışlardı. Kazım Karabekir Paşa, Kızıl Ordu Kafkas Kumandanlığı’na bir telgraf göndererek İtilaf devletlerinin Batum’u işgal etmeleri tehlikesi nedeniyle Türk ordusunun Batum’a girme ihtimalinden bahsetmişti. Kızıl Ordu Komutanı Orkonikidze ise Kazım Karabekir Paşa’nın bu telgrafına tepki göstererek Batum’un Türklere bırakılamayacağını belirtmişti123. Moskova’da Türk ve Sovyet delegeleri arasında barış görüşmeleri devam (106) Tengirşenk, Vatan Hizmetinde, s. 149-151. (107) Tengirşenk, Vatan Hizmetinde, s. 151-152, 158; Ali Fuat Cebesoy, Moskova Hatıraları, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1982, s. 81-82. (108) ATASE, İSH, K: 639, G: 133, B: 133-3. (109) Cebesoy, Moskova Hatıraları, s. 89. (110) BCA, 30.10.0.0/ 54.354.12. (111) Albayrak, 5 Teşrinievvel 1336/Ekim 1920, n. 112, s. 1. (112) Albayrak, 1 Teşrinisani 1336/Kasım 1920, n. 116, s. 1; İstikbâl, 31 Teşrinievvel 1336/ Ekim 1920, n. 185, s. 1. (113) BCA, 30.18.1.1/ 1.16.18; Hâkimiyet-i Milliye, 1 Teşrinisani 1336/ Kasım 1920, n. 71, s. 1. (114) Doğu Cephesi (1919-1921), c. III, s. 223; İleri, 17 Teşrinisani 1336/Kasım 1920, n. 1018, s. 1. (115) İleri, 11 Kânunuevvel 1337/Aralık 1920, n. 1039, s. 1; Albayrak, 16 Kânunuevvel 1336/Aralık 1920, n. 122, s. 2. (116) Albayrak, 16 Kânunuevvel 1336/Aralık 1920, n. 122, s. 2. (117) Vakit, 29 Kânunuevvel 1336/Aralık 1920, n. 1097, s. 1; Chicago Daily Tribune, 5 Aralık 1920, s. 13. (118) ATASE, İSH, K: 922, G: 154, B: 154-2; New York Times, 20 Şubat 1921, s. 3; Vakit, 20 Şubat 1337/1921, n. 1150, s. 1; İleri, 8 Mart 1337/1921, n. 1117, s. 1. (119) Vakit, 20 Şubat 1337/1921, n. 1150, s. 1. (120) NA, FO, 371/6269, E2838/55/58; Christian Science Monitor, 4 Mart 1921, s. 14; İstikbâl, 27 Şubat 1337/ Şubat 1921, n. 236, s. 1; İleri, 2 Mart 1337/1921, n. 1111, s. 1. (121) Serpil Sürmeli, Türk-Gürcü İlişkileri (1918-1921), Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara, 2001, s. 637-638. (122) ATASE, İSH, K: 618, G: 109, B: 109-1 (123) Yerasimos, Türk-Sovyet İlişkileri, s. 209. YENİ TÜRKİYE 93/2017 1238 ederken, Türk ve Sovyet orduları da Batum’u ele geçirmek için çaba sarf etmekteydiler. Bolşeviklerin Batum’a doğru yaklaşması üzerine Gürcistan hükümeti Batum’un Türklere terkedilmesini gündemine almaya başlamıştı. Gegeçkori bu durumu Kafkas Komitesi Başkanı Haydar Bammat’a iletmişti124. Türkiye Gürcistan Mümessili Kazım Bey de Hariciye Vekâleti’ne ve Kazım Karabekir Paşa’ya gönderdiği bir telgrafta Batum hakkında Türkiye’nin nasıl bir politika izleyeceğini sormaktaydı125. Kazım Karabekir Paşa ise Bolşeviklerle Batum konusunda çarpışmamak için onlarla esaslı bir itilaf akdedilmesini ve Batum meselesini bu şekilde halledilmesini düşünmekteydi126. Kazım Karabekir Paşa, Batum konusunda ihtiyatlı davrandığı görülmektedir. Bolşevikler ise ilerlemelerini devam ettirerek ve 5 Mart’ta Sohum’u ele geçirdiler127. 5 Mart’ta ise Ahılkelek ahalisi ayaklanarak Bolşeviklik ilan etti128. Bolşeviklerin bu başarıları üzerine zorda kalan Gürcü hükümeti Batum, Ahıska ile Ahılkelek’in Türk ordusu tarafından derhal işgal altına alınması için Ankara Gürcü Elçisi Simon Mdivani’ye TBMM hükümetine iletmek üzere bir teklif göndermişti129. Bu teklif aynı zamanda Kazım Karabekir Paşa’ya da ulaşmıştı130. Paşanın emri üzerine Türk ordusu 7 Mart’ta Ahıska’ya girdi131. Bu arada Bolşevik birlikleri de 8 Mart’ta Ahıska’ya geldiler132. Gürcü Elçisi Mdivani ise Ahıska, Ahılkelek ve Batum’un Türk ordusu tarafından işgali konusundaki hükümetinin teklifini 8 Mart 1921’de Ankara hükümetine iletti. Heyet-i Vekile de aynı gün Gürcü teklifini kabul kararını vererek133, 8/9 Mart’ta Batum, Ahıska ve Ahılkelek’in Türk ordusu tarafından işgal emrini Şark Cephesi Kumandanı Kazım Karabekir Paşa’ya bildirdi134. Bunun üzerine Kazım Karabekir Paşa, 9 Mart’ta XI. Kızılordu Komutanlığı’na bir telgraf göndererek, Ankara hükümetinin Misak-ı Millî hudutları içerisinde olan Batum’un işgali için emir aldığını bildirdi. Karabekir Paşa ayrıca Batum’a Kızıl birliklerinin gönderilmesine gerek kalmadığını da ifade etmişti135. Bunun dışında Kazım Karabekir Paşa, aynı gün emri altındaki birliklere detaylı bir telgraf göndererek Batum’un Türk ordusu tarafından ele geçirilmesi hazırlıklarına başlanılmasını istemiştir136. Batum’un Türk birlikleri tarafından ele geçirilme harekâtına 10 Mart sabahı Hopa’daki Çoruh Grubu Erkânıharp Yüzbaşı Talat Bey’in emri altındaki birliklerle başlanıldı137. Sonunda bu birlikler 11 Mart 1921’de saat 12.00’da halkın alkışları arasında Batum’a girdi138. Böylece Batum, yaklaşık 2 sene sonra Türkler tarafından tekrar ele geçirildi139. Türk askerleri kısa sürede şehirde emniyeti tesis etti140. Batum’un Çoruh Grubu tarafından Şark Cephesi Kumandanlığı’na bağlı olmak üzere idare edilmesi kararlaştırıldı. Bu mıntıkada millî teşkilat yapılacaktı141. Batum Türklerin eline geçtikten sonra Heyet-i Vekile 13 Mart 1921’de bir dizi kararlar alarak Batum’un Türk ordusu tarafından işgalinin haklılığı gösterilmeye çalışılmıştır. Bu kararların bir kısmı şu şekildedir: “Batum livası ile Ahıska ve Ahılkelek kazalarının işgalinde, Ruslarca bilindiği üzere oralarda hukukî haklarımız vardır. Bu yerler, Mütareke imzalandıktan sonra İtilaf devletleri tarafından Gürcülere verilmiştir…. (124) ATASE, İSH, K: 1252, G: 61, B: 61-3a. (125) ATASE, İSH, K: 1252, G: 61, B: 61-4/4a/5. (126) ATASE, İSH, K: 617, G: 119, B: 119-1. (127) NA, FO, 371/ 6270, E3770/55/58. (128) Karabekir, İstiklal Harbimiz, s. 868. (129) ATASE, İSH, K: 619, G: 18, B: 18-1. (130) ATASE, İSH, K: 1252, G: 72, B: 72-3/4. (131) Doğu Cephesi (1919-1921), c. III, s. 247. (132) ATASE, İSH, K: 1252, G: 76, B: 76-3. (133) Sürmeli, Türk-Gürcü İlişkileri, s. 657. (134) ATASE, İSH, K: 1252, G: 79, B: 79-1. (135) ATASE, İSH, K: 1252, G: 77, B: 77-4. (136) ATASE, İSH, K: 1252, G: 79, B: 79-3. (137) ATASE, İSH, K: 1252, G:74, B: 74-3; ATASE, İSH, K: 618, G: 131, B: 131-1a. (138) ATASE, İSH, K: 962, G: 105, B: 105-1. ATASE, İSH, K: 1252, G: 80, B: 80-7. (139) NA, FO, 371/ 6271, E3214/56/58; Vakit, 12 Mart 1337/1921, n. 1171, s. 1; İleri, 13 Mart 1337/1921, n. 1122, s. 1; The Times, March/Mart 14, 1921, n. 42668, s. 11; Açıksöz, 16 Mart 1337/1921, n. 134, s. 1. (140) İleri, 13 Mart 1337/1921, n. 1122, s. 1; Vakit, 12 Mart 1337/1921, n. 1171, s. 1. (141) ATASE, İSH, K: 1036, G: 92, B: 92-1, 35. YENİ TÜRKİYE 93/2017 1239 Batum’daki Gürcü hükümeti işgal altındaki mıntıkalarımız dışında kalan mesela Ozurgeti gibi bir mevkie çekilerek faaliyetlerine burada devam edebilir …Kızılordu’ya mensup bir askerî kıtaatının Batum şehrine girmek istemesi halinde yukarıda ifade edilen hukukî haklarımız belirtilerek şehir dâhiline girmemesi talep olunacaktır”142. Heyet-i Vekile ayrıca 13 Mart’ta Batum’da Türk mülkî teşkilatlanmasını kurmak üzere Gürcistan Mümessili Kazım Bey’i şehre mutasarrıf olarak atadı143. Kazım Bey Batum’da Türk mülkî teşkilatını kurma çalışmalarına başladı. Batum’un Türkler tarafından işgali üzerine Bolşevikler tepkilerini göstermeye başladılar. Sovyet Gürcistanı bu işgali protesto etti144. XI. Kızıl Ordu Kumandanı General Keker de Kazım Karabekir Paşa’ya bir telgraf göndererek bu olaya tepki gösterdi. Keker, ayrıca Rus ve Türk delegeleri arasında Moskova’da devam eden barış görüşmelerine işaret ederek Batum ile birlikte Ahıska ve Ahılkelek’in Sovyet Gürcistanı’na bırakıldığını belirtmekteydi145. Bolşevikler Batum’un işgalini protesto ederlerken Türk birlikleri 14 Mart’ta Ahılkelek’i de ele geçirmişlerdi146. Böylece Batum ve Ahıska’dan sonra Ahılkelek de Türklerin eline geçmişti. Bu sırada 16 Mart 1921 tarihinde Moskova Antlaşması ile Batum ile birlikte Ahıska ve Ahılkelek Sovyet Gürcistanı’na bırakıldı. Bu gelişmeler ileride detayıyla anlatılacaktır. 16 Mart’ta Moskova’da Batum Gürcistan’a bırakılmasına rağmen, TBMM Batum Valisi Miralay Kazım Bey, “Gürcü hükümetinin uygun görmesi üzerine askerî işgalimiz altına alınmış olan Batum livası ile Ahıska ve Ahılkelek kazaları bu kere, Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümetinin kararı üzerine bütün herkes tarafından bilinen hukukî haklarımıza dayanarak, mülkî ve siyasî idaremizi dahi bu günden itibaren tesis ve anavatana rücu etmiştir” şeklinde bir beyanname yayınlayarak Batum’un Türkiye’ye ilhak edildiğini ilan etti147. Kazım Bey, ayrıca Sovyet Gürcü hükümetine bir nota göndererek Batum’u Türkiye’ye ilhak ettiğini ifa etmiş ve kendisinin “Türkiye BMM Batum Valisi” sıfatının tanınmasını talep etmişti148. Türklerin Batum’u anavatana ilhak ettikleri bu sırada 1.000-1.500 kişilik bir Bolşevik kuvveti149, 18 Mart günü Batum’a girdi150. Bolşeviklerin de Batum’a girmesiyle iki ordu adeta karşı karşıya geldi. Batum’da sonunda korkulan oldu Türk ve Kızılordu birlikleri 20 Mart’ta çatıştılar. Türkler burada 10 şehit ve 18 yaralı vermişti. Ancak bu olay tarafların komutanları tarafından yumuşatılarak çok fazla büyümeden yatıştırılmaya çalışılmıştır151. Batum İçin Kaçınılmaz Son: Moskova ve Kars Antlaşmaları Ankara hükümeti Moskova’da barış müzakerelerini yürütecek heyetin başına İktisat Vekili Yusuf Kemal Bey’i getirdi. Heyetin diğer üyeleri Moskova Büyükelçisi Ali Fuat Paşa, Maarif Vekili Rıza Bey ve askerî müşavir Safvet Bey’di. Türk heyeti 18 Şubat 1921’de Moskova’ya geldi152. Sovyet tarafını ise Dışişleri Halk Komiseri George Çiçerin ve Tüm Rusya Merkez Komitesi üyelerinden Celal Korkmazof temsil etmekteydi Türk heyetine verilen talimat müzakerelerde Misak-ı Millî sınırlarının Sovyet heyeti tarafından kabul ettirilmesiydi. Ancak Ali Fuat Cebesoy’un “Moskova Hatıraları” adlı kitabında yer aldığı üzere antlaşmanın istedikleri şekilde neticelenmesi için Batum’un (142) ATASE, İSH, K: 1252, G: 79, B: 79-8. (143) ATASE, İSH, K: 1252, G: 79, B: 79-5. (144) İleri, 23 Mart 1337/1921, n. 1132, s. 1. (145) ATASE, İSH, K: 1252, G: 87, B: 87-1/2/3; ATASE, İSH, K: 617, G: 143, B: 143-1/2. (146) ATASE, İSH, K: 1252, G: 90, B: 90-1. (147) Vakit, 1 Nisan 1921, n. 1190, s. 2; İstikbâl, 21 Mart 1337/ 1921, n. 255, s. 1. (148) İstikbâl, 28 Mart 1337/ 1921, n. 261, s. 1; Açıksöz, 6 Nisan 1337/1921, n. 152, s. 2. (149) NA, FO, 371/ 6270, E3770/55/58; NA, FO, 371/ 6271, E3486/56/58. (150) İstikbâl, 28 Mart 1337/1921, n. 261, s. 1; Açıksöz, 6 Nisan 1337/1921, n. 152, s. 2. (151) Sarı, Türkiye-Kafkasya İlişkilerinde Batum, s. 635-640. (152) Tengirşenk, Vatan Hizmetinde, s. 198-199, 208-215. YENİ TÜRKİYE 93/2017 1240 koz olarak kullanılabileceğinden bahsetmekteydi153. Yani Moskova görüşmelerinde Batum’un pazarlık unsuru olarak kullanılması konusunda Türk heyetine talimat verildiği anlaşılmaktadır. Moskova’da ilk resmî görüşme 26 Şubat’ta yapıldı. Bu görüşmede Çiçerin bir dostluk antlaşması ya da askerî bir ittifak yapılamayacağı üzerinde durmaktaydı. Ayrıca Sovyet heyeti Batum’un kendilerine verilmesi ve Gümrü Antlaşması’nın değiştirilmesi konusunda ısrarcıydı. Türk heyeti Batum’u pazarlık olarak sona bıraksa da Gümrü sorunu nedeniyle görüşmelerden bir sonuç alamadı. Müzakerelerdeki ikinci resmî görüşme 1 Mart’ta gerçekleştirildi. Ancak bu görüşmelerde de Batum ve Gümrü Antlaşması sorunu nedeniyle bir uzlaşmaya varılamadı. Türk heyeti, bir uzlaşma zemini aramak için Sovyet heyetinde bulunmayan Stalin ile 3 Mart’ta görüştü. Türk delegeleri, Ankara’dan aldıkları talimat doğrultusunda Stalin’e Misak-ı Millî’nin Rusya tarafından kabul edilmesi durumunda Batum şehir ve limanı idaresinin bölge ahalisine bırakılmasını kabul edilebileceğini ifade ettiler. Stalin ise buna ek olarak “bir nefeslik” toprak parçasının da verilmesini istedi. Türk heyeti ise Misak-ı Millî esas alınırsa bunun da kabul edilebileceğini belirtti. Stalin Türk heyeti ile Batum dışında diğer meseleleri de görüştü154. Batum görüldüğü üzere, Sovyet Rusya ile bir antlaşma imzalanması için bir koz olarak kullanılmaktaydı. Stalin ile Türk heyeti 9 Mart’ta tekrar bir araya geldi. Görüşmelerde birçok nokta üzerinde anlaşmaya varıldı. Sovyet Rusya tarafından Misak-ı Millî’nin tanınması; Türkiye ile Sovyet Rusya arasındaki sınırının Karadeniz sahilindeki Sarp’tan başlayarak, Ardahan ve Kars sınırından geçerek Arpaçay ve Aras nehri boyunca uzanması; bu sınırın kuzeyinde kalan Batum bölgesine muhtariyet verilmesi ve Müslümanların dinî, kültürel ve toprak haklarının korunması edilmesi şartıyla Gürcistan’a bırakılması gibi noktalar üzerinde anlaşılmıştı155. Bu görüşme ile Batum Gürcistan’a bırakılmıştı. Mutabakata varılan bu noktalar Moskova Antlaşması’nın esasını teşkil edecektir. 9 Mart’ta Stalin ile mutabakata varılan hususlar bir gün sonra Türk ve Sovyet delegeleri arasında yapılan toplantıda gündeme geldi. Bu maddelerin büyük bir kısmı aynen kabul edildi156. Taraflar 12 Mart’ta bir toplantı daha gerçekleştirdiler. Bu toplantıda Çiçerin rahatsızlık duyduğu bazı hususların üzerinde durdu. 14 Mart’ta gerçekleştirilen diğer bir toplantıda antlaşmanın girişinde “kardeşlik antlaşması” ibaresinin olmasına karar verildi. Misak-ı Millî kelimesi üzerindeki tartışmalara da son verildi ve bu kelimin antlaşma metininde olduğu gibi kalmasına karar verildi157. Nihayet, 16 Mart 1921’de Türk ve Sovyet delegeleri arasında “Türkiye-Sovyet Rusya Dostluk ve Kardeşlik Antlaşması” imzalandı158. 16 maddeden oluşan antlaşmanın Batum ile alakalı hususları içeren 2. Maddesi şu şekildeydi: “a) Bu maddede ayrılan ve belirtilen yerin halkı, her topluluğun kültürel ve dinsel haklarını sağlaması ve sözü geçen yere halkın isteklerine uygun bir yönetim biçiminin uygulanmasına imkân sağlayacak geniş bir özerklik yönetimine kavuşması, b) Batum limanı yoluyla Türkiye’ye giden veya gelen her çeşit maddeler ile ticaret mallarının gümrük resmine bağlı tutulmayarak, hiçbir müşkülatla karşılaşmayarak, her türlü rüsum ve vergiden muaf olarak serbest geçiş hakkının tanınması ve bununla birlikte özel giderlerden ayrı tutularak Batum limanından yararlanma hakkı ile birlikte Türkiye’ye sağlanması koşullarıy- (153) Cebesoy, Moskova Hatıraları, s. 191. (154) Tengirşenk, Vatan Hizmetinde, s. 221-222. (155) Tengirşenk, Vatan Hizmetinde, s. 223-225. (156) Tengirşenk, Vatan Hizmetinde, s. 226-227; Yerasimos, Türk-Sovyet İlişkileri, s. 214. (157) Yerasimos, Türk-Sovyet İlişkileri, s. 217-218. (158) ATASE, İSH, K: 759, G: 84, B: 84-1. NA, FO, 371/ 6270, E3770/55/58; Vakit, 31 Mart 1337/1921, n. 1189, s. 2; İleri, 5 Nisan 1337/1921, n. 1145, s. 2; Tevhid-i Efkâr, 5 Ağustos 1337/1921, n. 58 (3096), s. 2; New York Times, April/Nisan 10, 1921, s. 2. YENİ TÜRKİYE 93/2017 1241 la TBMM hükümeti bu antlaşmanın birinci maddesinde gösterilen sınırın kuzeyinde bulunan ve Batum sancağına ait arazi ile Batum limanı ve kenti üzerindeki egemenlik hakkını Gürcistan’a bırakmayı kabul eder”159. Moskova antlaşması ile Gürcistan sınırı, Ermenistan sınırı ve Nahçıvan sınırı ayrıntılı bir şekilde çizildi160. Ayrıca antlaşmada şu şekilde maddeler de bulunmaktaydı: Taraflar birbirlerine zorla kabul ettirilen herhangi bir barış antlaşmasını tanımayacak; Türkiye ile ilgili olan ama sınırları Misak-ı Millî’de belirlenen TBMM’nin kabul edemeyeceği herhangi bir antlaşmayı tanımayacak; Nahçıvan’a Azerbaycan’ın himayesi altında muhtariyet verilecek161. Bu maddelerin dışında Sovyet Rusya Türkiye’ye her yıl 10.000.000 ruble yardımda bulunacaktı162. Moskova Antlaşması 21 Temmuz 1921’de onaylanmak üzere TBMM’ye sunuldu. Batum mebusları Ali Rıza, Ahmed Fevzi, Mehmed Edip, Ahmed Nureddin ve Ahmed Akif Beyler Meclis Riyaseti’ne bir takrir sunarak bu antlaşmanın reddedilmesini istediler. Bu takrir şu şekildedir: “93 Savaşı’nda vatanlarını kahramanca müdafaa eden Batumlular, Berlin ve Ayastefanos Antlaşmalarını fiilen protesto etmiş ve kabul etmemişlerdir. Berlin Antlaşmasının hükmünü ortadan kaldırmak için Dünya Savaşını fırsat addeden Batumlular defalarca vatanlarının kurtulması uğrunda kanlarını dökmüş ve zaman zaman memleketi istila eden düşman kuvvetlerine maddi ve manevi kuvvetleriyle karşı koymaktan geri durmamışlardır. Bugün anavatana iltihaktan başka bir gaye takip etmeyen Batumlular için Türkiye-Rusya Dostluk Antlaşması millî emellere muhalif olması nedeniyle, seçim bölgemiz olan Batum adına bu antlaşmayı reddeder ve Heyet-i Aliye’nizden de reddini taleb eyleriz”. Batum mebuslarının bu duygu yüklü bu takrirlerine Hariciye Vekili Yusuf Kemal Bey’in “ne yapalım Türkiye ve Türklüğün menfaati bunu icab ediyor.” sözüyle karşılık verdi. Meclis’teki oylamada Moskova Antlaşması 201 kabul oyuna karşı, 5 ret, 1 çekimser oy ile kabul edildi163. Moskova Antlaşması ile Türkiye’nin doğu sınırları çizilmesine rağmen bu antlaşmanın Gürcistan, Azerbaycan ve Ermenistan tarafından da kabul edilmesi gerekmekteydi. Bunun dışında Moskova’da çözülemeyen Batum limanın Türkiye tarafından kullanımı ve Acaristan’ın muhtariyeti gibi meseleler de bulunmaktaydı. Bu gibi meselelerin halledilmesi için Kars’ta Eylül ayı sonlarında Türkiye, Sovyet Rusya, Gürcistan, Azerbaycan ve Ermenistan’ın temsilcilerinin katılımıyla bir konferansın yapılmasına karar verildi164. Taraflar arasındaki müzakerelerden sonra Kars Anlaşması 13 Ekim 1921 tarihinde Türkiye, Sovyet Rusya, Gürcistan, Azerbaycan ve Ermenistan tarafından imzalandı165. Antlaşmanın 6. maddesi Batum limanı ve Acara’nın muhtariyeti ile alakalıydı. Bu madde Moskova Antlaşması’nın 2. maddesi ile benzerdi166. Ayrıca Batum limanının kullanımı ile alakalı maddesinin uygulanması ve Türk ticaret mallarının transit suretiyle nakli hususunda Gürcü heyeti tarafından verilen beyanname Kars Konferansı tutanaklarına kaydedildi. Bunun yanında aynı şekilde 16 Temmuz 1921’de ilan edilen Muhtar Acara Sosyalist Sovyet Cumhuriyeti beyannamesi de bu tutanaklara geçirildi167. (159) Caucasian Bounderies: Documents and Maps (1802-1946), Ed. Anita L. P. Burdett, Slough, Archive Edition, 1996, s. 745; Yerasimos, Türk-Sovyet İlişkileri, s. 303; Karabekir, İstiklal Harbimiz, s. 886-887. (160) Türkiye Büyük Millet Meclisi Zabıt Ceridesi, Devre: 1, İçtima Senesi: 2, c. XI, TBMM Matbaası, Ankara, 1958, s. 321-322; İsmail Soysal, Tarihçeleri ve Açıklamalarıyla Birlikte Türkiye’nin Siyasal Antlaşmaları (1920-1945), c. I, Ankara, Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1989, s. 36-38. (161) Salâhi R. Sonyel, Türk Kurtuluş Savaşı ve Dış Politika: Büyük Millet Meclisi’nin Açılışından Lozan Antlaşmasına Kadar, c. II, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1986, s. 56. (162) Tengirşenk, Vatan Hizmetinde, s. 232-233. (163) TBMMZC, Devre: 1, İçtima Senesi: 2, c. XI, s. 332-333. (164) Yerasimos, Türk-Sovyet İlişkileri, s. 318, 324-326. (165) ATASE, İSH, K: 1395, G: 100, B: 100-1-17; ATASE, İSH, K: 1221, G: 143, B: 143-1; Açık Söz, 17 Teşrinievvel 1337/Ekim 1921, n. 311, s. 1; İstikbâl, 23 Teşrinievvel 1337/ Ekim 1921, n. 436, s. 1; Varlık, 20 Teşrinievvel 1337/Ekim 1921, s. 1; (166) Kars Muahedenâmesi: Türkiye - Ermenistan - Azerbaycan ve Gürcistan Hükûmetleri Arasında, Hariciye Vekâleti Neşriyatı, İstanbul, 1923, s. 6; ATASE, İSH, K: 1395, G: 100, B: 100-1-17. (167) Vakit, 19 Teşrinisani 1337/ 19 Ekim 1921, n. 1416, s. 2; Karabekir, İstiklal Harbimiz, s. 956-957. YENİ TÜRKİYE 93/2017 1242 Sonuç Batum Moskova ve Kars Antlaşmalarıyla Sovyet Gürcistan’a terk edildi. Bunun en önemli nedeni Türkiye’nin büyük çoğunluğunun işgal altında olduğu bir ortamda Batum için Sovyet Rusya ile savaşmayı göze alamayacak olmasıydı. Zaten Ankara hükümeti tarafından Sovyet Rusya ile barış görüşmelerini yürütecek Türk heyetine Batum’un koz olarak kullanabileceği talimatı verilmişti. Müzakerelerde Türk heyeti Batum kozunu da çok iyi kullanarak oldukça iyi şartlarda bir antlaşma imzaladı. Bu Antlaşması ile Türkiye ilk kez büyük bir devlet tarafından tanınmış ve İtilaf devletlerine karşı ciddi bir müttefik elde etmişti. Ayrıca Sovyet Rusya’dan gelecek para, mühimmat ve silah yardımına Türkiye oldukça ihtiyaç duymaktaydı. Bunun dışında bu antlaşma ile Doğu Cephesi’nde serbest kalan Türk askerî birlikleri diğer cephelere nakledilebilecekti. Bütün bunlara ilaveten Türkler Batum limanını transit ticarette serbestçe kullanabilecekleri gibi Müslümanların dinî ve kültürel hakları da koruma altına alınmıştı. Bunlara ek olarak liman ve “bir nefeslik” küçük bir toprak parçası dışındaki Batum vilayetinin büyük bir kısmı Türk topraklarında kalmıştı. Yani Türkiye Moskova Antlaşması’nda Batum’u kaybetmiş olmasına rağmen karşılığında çok büyük kazanımlar elde etmiştir. Bütün bu kazanımlara rağmen şu bir gerçektir ki Batum, Moskova ve Kars Antlaşmaları’yla Türkiye’nin elinden bir daha geri gelmemek üzere çıktı. Böylece Milli Mücadelenin en önemli unsurlarından biri olan Misak-ı Millîden ilk taviz de verilmiş olundu. Kaynakça Arşivler - Genelkurmay Askerî Tarih ve Stratejik Etüt Dairesi Başkanlığı Arşivi (ATASE) ATA.ZB: Atatürk Özel Koleksiyonu İSH: İstiklal Harbi - Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Cumhuriyet Arşivi (BCA) - Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi (BOA) A.AMD.MV: Âmedî Kalemi Meclis-i Vükelâ AFTE: Ali Fuat Türkgeldi Evrakı DH/İ-UM: Dâhiliye Nezareti İdare-i Umumiye Evrakı HR.HMŞ.İŞO: Hariciye Nezareti Bab-ı Alî Hukuk Müşavirliği İstişare Odası - Türkiye İnkılâp Tarihi Enstitüsü Arşivi (TİTE) - The National Archives of United Kingdom (İngiliz Millî Arşivleri) (NA) WO: War Office FO: Foreign Office Gazeteler Açıksöz Albayrak Ati Chicago Daily Tribune Christian Science Monitor Hâkimiyet-i Milliye İkdam İleri İrade-i Milliye İstikbâl New York Times Tanin Tasfir-i Efkâr Tasvir-i Efkâr Tevhid-i Efkâr The Georgian Mail The Times The Washington Post Vakit Varlık Zaman Basılmış Belgeler Atatürk’ün Tamim, Telgraf ve Beyannameleri (1917-1938), c. IV, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 1964. Berlin Kongresi Protokollerinin Tercümesidir, Matbaa-i Amire, İstanbul, 1298/1880. Caucasian Bounderies: Documents and Maps (1802-1946), Ed. Anita L. P. Burdett, Slough, Archive Edition, 1996. Dokumentı i Materyalı Po Vneşney Zakavkazya i Gruzii, Tipografiya Pravitelstva Gruzinskoy Respubliki, Tiflis, 1919. YENİ TÜRKİYE 93/2017 1243 Dokumentı Vneşney Politiki SSSR, c. I, Gosudarstvennoe İzdatelstvo Politiçeskoy Literaturı, Moskva, 1957. Kars Muahedenâmesi: Türkiye - Ermenistan - Azerbaycan ve Gürcistan Hükûmetleri Arasında, Hariciye Vekâleti Neşriyatı, İstanbul, 1923. Kızıl Acaristan Salmamesi, Acaristan Muhtariyeti Sosyalist Şura Cumhuriyeti Fukara Halk Komiserleri Merkez Bürosu, Batum, 1338/1922. Meclis-i Mebusan Zabıt Ceridesi, Devre: 3, İçtima Senesi: 4, c. III, T.B.M.M. Basımevi, Ankara, 1991. Meclis-i Mebusan Zabıt Ceridesi, Devre: 4, İçtima Senesi: 1 (İçtimâ-ı Fevkalâde), c. I, T.B.M.M. Basımevi, Ankara, 1992. Soviet Documents on Foreign Policy, Editör: Jane Degras, V. I (1917-1924), Oxford University Press, London, 1951. Türkiye Büyük Millet Meclisi Zabıt Ceridesi, Devre: 1, İçtima Senesi: 1, c. IV, 3. Baskı, TBMM Basımevi, Ankara, 1981. Türkiye Büyük Millet Meclisi Zabıt Ceridesi, Devre: 1, İçtima Senesi: 1, c. III, 3. Baskı, TBMM Basımevi, Ankara, 1981. Türkiye Büyük Millet Meclisi Zabıt Ceridesi, Devre: 1, İçtima Senesi: 1, c. II, 3. Baskı, TBMM Basımevi, Ankara, 1981. Türkiye Büyük Millet Meclisi Zabıt Ceridesi, Devre: 1, İçtima Senesi: 2, c. XI, TBMM Matbaası, Ankara, 1958. Kitap ve Makaleler ATAK, M. Sadık, Doğunun Kilidi Aras, Güzel İstanbul Matbaası, 1953. AYDIN, Dündar, Erzurum Beylerbeyliği ve Teşkilâtı: Kuruluş ve Genişleme Devri (1535-1566), Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1998. BADJELIDZE, A. K., Osnovnıye Voprosı Ekonomiki Adjarii (1878-1921 g.g.), İzdatelstvo Sabçota Adjara, Batumi, 1973. BERDZENIŞVILI, Nikoloz ve Simon Canaşia, Gürcüstan Tarihi, Çev. Hayri Hayrioğlu, Sorun Yayınları, İstanbul, 1997. Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi: Kafkas Cephesi 3 üncü Ordu Harekâtı, c. II/2, Genelkurmay Basımevi, Ankara, 1993. BOSTAN, İdris, “Batum”, Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, c. V., İstanbul, 1992. BUXTON, Harold, Trans-Caucasia, The Faith Press, London, 1926. CEBESOY, Ali Fuat, Moskova Hatıraları, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1982 ÇAKMAK, Fevzi, Birinci Dünya Savaşı’nda Doğu Cephesi, Yay.Haz. Ahmet Tetik vd., Genelkurmay Basımevi, Ankara, 2005. ÇAKMAK, Fevzi, Büyük Harpte Şark Cephesi Hareketleri, Genelkurmay Matbaası, Ankara, 1936. ÇANTURIYA, V. D., Oçerki Po Istorii Prosveshcheniya v Adjarii, Gosizdat Adjarii, Batumi, 1940. ERİM, Nihat, Devletlerarası Hukuku ve Siyasi Tarih Metinleri (Osmanlı İmparatorluğu Andlaşmaları), c. I, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1953. GÖKDEMİR, Ahmet Ender, “Milli Mücadele’de Elviye-i Selâse”, Atatürk Araştırma Merkezi, c. VII, Sayı: 19, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1990, s. 151-158. GÖKDEMİR, Ahmet Ender, Cenûb-i Garbî Kafkas Hükümeti, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları, Ankara, 1989. HOVANNISIAN, Richard G., Armenia on the Road to Independence 1918, University of California Press, Berkeley, Los Angeles, 1967. KARABEKİR, Kazım, Günlükler (1906-1948), c. I, Yay.Haz. Yücel Demirel, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2009. KARABEKİR, Kazım, İstiklal Harbimiz, 2. Baskı, Türkiye Yayınevi, İstanbul, 1969. KIRZIOĞLU, Fahrettin, “Cihangiroğlu İbrahim Aydın (1874-1948)’daki Milli-Mücâdele’de Kars ve Atatürk İle İlgili Belgeler”, Belleten, c. XLVIII, s. 189-190, Ocak-Nisan 1984, Ankara, 1985, ss. 109-165. KIRZIOĞLU, M. Fahrettin, Osmanlılar’ın Kafkas-Elleri’ni Fethi (1451-1590), Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1993. KOMAHIDZE, D. H., Batum, Adjarskoy ACCR, Batumi, 1956. KURAT, Akdes Nimet, “Brest-Litovsk Müzakereleri ve Barışı (20 Aralık 1917-3 Mart 1918)”, Belleten, c. XXXI, no: 123, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, Temmuz 1967, ss. 375-413. KURAT, Akdes Nimet, Rusya Tarihi, 2. Baskı, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1987. KURAT, Akdes Nimet, Türkiye ve Rusya, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1990. LERMİOĞLU, Muzaffer, Akçaabat-Akçaabat Tarihi ve Birinci Genel Savaş-Hicret Hâtıraları, Kardeşler Basımevi, İstanbul, 1949. MAWDSLEY, Evan, The Russian Civil War, Birlinn, Edinburg, 2000. Mehmed Emin Resûlzâde, “Kafkasya Cumhuriyetlerinin 35 inci İstiklâl Yıldönümleri”, Birleşik Kafkasya (Vereinigtes Kaukasian), n. 5 (22), München, 1953. MERAY, Seha L., Osman Olcay, Osmanlı İmparatorluğunun Çöküş Belgeleri (Mondros Bırakışması, Sevr YENİ TÜRKİYE 93/2017 1244 Andlaşması, İlgili Belgeler), Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları, Ankara, 1977 ÖNAL, Sami, Milli Mücadele’de Oltu, Ayyıldız Matbaası, Ankara, 1968. ÖZDEMİR, Halit, Artvin Tarihi, 2. Baskı, Egem Matbaacılık, Ankara, 2002. SARI, Mustafa, Türkiye-Kafkasya İlişkilerinde Batum, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 2014. SELVİ, Haluk, Millî Mücadele’de Erzurum (1918-1923), Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara, 2000. SONYEL, Salâhi R., Türk Kurtuluş Savaşı ve Dış Politika: Büyük Millet Meclisi’nin Açılışından Lozan Antlaşmasına Kadar, c. II, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1986. SOYSAL, İsmail, Tarihçeleri ve Açıklamalarıyla Birlikte Türkiye’nin Siyasal Antlaşmaları (1920-1945), c. I, Ankara, Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1989. SUNY, Ronald Grigor, The Making of The Georgian Nation, I.B. Tauris & Co.Ltd., London, 1989. Süleyman İzzet, Büyük Harpte (1334-1918) 15. Piyade Tümeninin Azerbaycan ve Şimalî Kafkasyadaki Hareket ve Muharebeleri, Askerî Matbaa, İstanbul, 1936. SÜRMELİ, Serpil, Türk-Gürcü İlişkileri (1918- 1921), Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara, 2001. ŞAHİN, Enis, “Türkiye Maverâ-yı Kafkasya Komiserliği İlişkilerinin Başlaması ve Erzincan Mütarekesi”, Kafkas Araştırmaları, c. IV, İstanbul, 1998, ss. 151-173. ŞAHİN, Enis, “Türkiye-Maverâ-yı Kafkasya İlişkilerinden Bir Kesit: Trabzon Konferansı (14 Mart – 14 Nisan 1918 )”, Trabzon Tarihi Sempozyumu, 6-8 Kasım 1998, Trabzon, 1999, ss. 489-524. ŞAHİN, Enis, Türkiye ve Maverâ-yı Kafkasya İlişkileri İçerisinde Trabzon ve Batum Konferansları ve Antlaşmaları (1917-1918), Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 2002. TENGİRŞENK, Yusuf Kemal, Vatan Hizmetinde, Bahar Matbaası, İstanbul, 1967. Türk İstiklâl Harbi: Doğu Cephesi (1919-1921), c. III, Genelkurmay Basımevi, Ankara, 1995. Ustaoğlu Mahmut Mithat, Batum ve Artvin Tarihi, İkbal Matbaası, Trabzon, 1339/1924. YERASIMOS, Stefanos, Milliyetler ve Sınırlar, İletişim Yayınları, İstanbul, 1994.