Mirza, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Temmuz ayı ikinci oturumunda CHP Grubu adına söz aldı

 

Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Temmuz ayı ikinci oturumunda CHP Grubu adına söz aldı.
 

Sayın Başkanım, değerli Meclis üyesi arkadaşlarım, Balıkesir Büyükşehir Belediyesinin çok değerli daire müdürleri, daire amirleri, basınımızın değerli temsilcileri ve değerli Balıkesirliler. Az önce okunan ortak bildiri Büyükşehrimiz tarafından hazırlandı. Bizde birlik beraberliğimizi göstermek adına imzaladık.

15 Temmuz Cuma akşamından itibaren tüm Türkiye ile birlikte hepimiz ayaktayız. 15 Temmuz gecesi Silahlı Kuvvetlerimizin içinde yuvalanmış “Fettullahçılar” diye adlandırılan bir gurubun yaşattığı kaosu, darbe girişimini lanetliyoruz, kınıyoruz. Gurubumuz adına, bu kalkışma demokrasiye, halk iradesine, parlamenter sisteme ve laik cumhuriyetimize karşı yapılmıştır. İçinde bulunduğumuz mecliste de darbelerden zarar görmüş insanlar olarak bu girişimi onaylamamız mümkün değildir. Bu kalkışmayı yapanlar halka silah doğrultmuş, silahsız insanları öldürmüş, parlamentoyu bombalamıştır. Bu bir alçaklıktır bu alçaklığı da asla kabul etmiyoruz. 

 

Değerli arkadaşlarım! 

Demokrasilerde, Cumhuriyet rejimlerinde iktidarın değişmesi isteniyorsa bunun demokrasi içinde serbest seçimlerle ve oy ile yapılması gerektiğine inanıyoruz. Bizim tavrımız budur. Ayrıca bu süreç içerisinde tüm siyasi parti liderlerinin darbe girişimine karşı birlikte olması ve hükümetin yanında olması çok sevindiricidir. Bu kürsüden hem liderleri hem de o gurupları kutluyorum. Elbette ki biz artık ülkemizde darbeler istemiyoruz. 15 Temmuz gecesi yaşadığımız olay doğrudan bir darbe girişimidir. Cumhuriyetimize ve tarihsel birikimimize yapılan bir saldırıdır. Her koşulda demokrasiyi hukukun üstünlüğünü ve laikliği savunmak ortak görevimizdir. Olay hepimizde derin üzüntü ve şaşkınlık yaşatmıştır. Doğrusunu söylemek gerekirse bizler asla böyle bir şey beklemiyorduk. Ne mutlu ki bu süreç, bizleri ortak paydamız olan Cumhuriyet ve demokrasiye olan bağlılıkta birleştirmiştir. Bu ülkenin bunun kıymetini bilmesi lazım. Çok uzun zamandır bütün siyasi partiler bir noktada birleşememişti, bir araya gelememişti. Bunun kıymetinin bilinmesi ve bu birlikteliğin bozulmaması lazım. Yine bizler Cumhuriyetimizin bekçileri ve savunucuları olarak mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu bize gurur ve onur veriyor. Bunu sadece yüreğimizle değil, dilimizle de söylemeye devam edeceğiz. 

 

Değerli meclis üyeleri! 

Demokrasi laiklik demektir. Laiklik olmadan demokrasi olmaz. Demokrasi hukukun üstünlüğü demektir. Anayasaya bağlılık demektir. Demokrasi aynı zamanda düşünce özgürlüğü demektir. Medya özgürlüğü demektir. Tarafsız ve bağımsız yargı demektir. Güçler ayrılığı ilkesinin hayata geçmesi demektir. Din ve vicdan özgürlüğüdür demokrasi. Hukukun çiğnendiği, demokrasinin darbe ile yok edilmek istendiği hallerde, direnme hakkının ne kadar önemli olduğunu yaşayarak öğrendik. Bu direnmenin meşru olduğunu, doğru olduğunu yaşayarak gördük. Bu ülkenin her bir ferdi sonuna kadar demokrasiyi savunacak ve daima Atatürk Cumhuriyetinin değerlerine de bağlı yaşayacaktır. Hep birlikte Cumhuriyetçi ve özgürlükçü demokrasiye sahip çıkmalıyız. Herkes bu tarihi sorumluluğun gereğini yerine getirmelidir. 

Darbelere karşı çözüm demokrasi kültürünün geliştirilmesinden geçer. Demokrasi kültürü olmayan toplumlarda darbeler her zaman yaşanabilir. Darbenin bastırılması demokratik sistemin ne kadar geliştiğini göstermektedir. Onun için parlamenter demokrasimize eskisinden daha çok sahip çıkmalıyız. Çünkü ülkemiz, tarihinde darbeler yaşamış ve bunun faturasını da büyük acılar çekerek ödemiştir. Dolayısı ile demokrasiden ve hukukun üstünlüğünden özgürlüklerimizden vaz geçemeyeceğimizi bu yaşadığımız olay açık bir şekilde göstermiştir. Tekrar söylüyorum. Siyasi partilerin darbe karşısında göstermiş olduğu ortak tavır takdire şayandır. Ama geçmişe dönük öz eleştiri yapma fırsatını da bu darbe bize yaşatmıştır. Evet, bu ülke nasıl bu duruma geldi? Bu insanlar nasıl ülkenin en üst kademelerinde görev aldılar? Nasıl bu güce ulaştılar? Bu soruların da sorulması gerektiğini buradan ifade etmek istiyorum.

Bu darbe girişimi ile ilgili her partinin özeleştiri yapması büyük bir sorumluluktur. Yaşadığımız tüm sorunları tam demokrasi ve daha fazla özgürlük içinde çözebiliriz. Yüce Türk Ulusu uzlaşmacı ve çözüm odaklı yaklaşımlarıyla karşılaştığı bütün sorunların üstesinden gelecek güce sahiptir. Toplumsal sağduyumuzu korumalı ve tahriklere kapılmamalıyız. Anayasayı hukukun dışına çıkanlar bunun bedelini mutlaka ödemelidirler. Önümüzde çok kritik bir dönem olduğu gerçeğini kabul etmeliyiz. Bu dönemi hukuk içinde kalarak atlatmamız gerekiyor. Hukuk hepimizin vazgeçilmezidir. Çünkü hukuk herkese lazımdır. Kim anayasadan ve adaletten saptıysa hukukun içinde yargılanmalıdır. Devletin saygınlığı da bunu gerektirmektedir. 

Değerli arkadaşlarım, konuşacak çok şey var ama ben sözlerimi kısa tutmak istiyorum. Bundan sonra bir cadı avı yapılmamalıdır. Peygamber ocağı dediğimiz Ordumuzun korunması gerekmektedir. Bunu korumak hepimizin görevidir. Ordu içinde çıkan küçük bir gurubun Türk Silahlı Kuvvetlerini bütün ordumuzu karalaması mümkün değildir. 

 

Değerli arkadaşlarım! 

Emir komuta altındaki er ve erbaşlarımızın kandırılarak bir takım yollara sürüklenen gençlerimizin de çocuklarımızın da korunması ve darbecilerden ayrı tutulması gerekmektedir. Son zamanlarda yapılan gösterilerde, sokağa inmelerde kendisine vazife çıkaranlara dikkat edilmesi gerekmektedir. Bazı basından da vazife çıkartmak isteyenler var. Benim Hava Üs komutanı ile çekilmiş bir fotoğrafımı koyarak buna imalı yorumlar yapanlar var. Büyükşehir Başkanımızın tutuklanan komutanlarla çekilmiş fotoğraflarını koyarak bundan ima yolu ile faydalanmak isteyenler var. Bu faydacı ve fırsatçılara da fırsat vermememiz gerekmektedir. Dolayısıyla, sağa sola tacizde bulunulmasını engellemek gerekmektedir. Provokasyon ortamları yaratmamak ve taşkınlıklara izin verilmemesi gerekmektedir. 

Değerli arkadaşlarım! Birlikte bir şeyler yapabiliriz. Yapmalıyız da. Dolayısı ile cumhuriyetin korunmasında, demokrasinin korunmasında, parlamenter sistemin korunmasında işbirliklerine ihtiyaç duymaktadır. Bizde, Bandırma Belediyesi olarak kaymakamımız ve emniyet müdürümüz ile uyum içinde çalıştık. Bizden istenen ve yapılması gereken her şeyi yerine getirdik. Şimdi bir olağan üstü hal vardır. Bir an önce bu olağan üstü halden, olağan hala geçilmesi için gerekenler yapılmalıdır. Bu hukukun içinde kalarak yapılmalıdır. Kurunun yanında yaşın da yanmaması gerekiyor. Bunlara özen gösterilmelidir. Yeni mağduriyetler yaratılmamalıdır. Demokrasi dışı güçler, darbeciler, cuntacılar bundan sonra asla başarılı olamayacaktır. Ben de inanıyorum ki bundan sonra Türkiye de darbe dönemi kapanmıştır, kapatılmıştır.

Ben tekrar buradan, darbe girişimi sırasında 200’ün üzerinde şehit olan vatandaşımız var. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Ruhları şad olsun. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Hepimizin başı sağ olsun. Hepimize geçmiş olsun. Allah bize bu günleri bir daha yaşatmasın.