‘MAŞA İLE MANGAL’I Tanımak…
12 Eylül 1980 sabahı ‘planlı’ olaylar ‘bıçakla keser gibi’ birdenbire bitti.
22 Temmuz 2015’te Suruç’ta ‘planlı’ olaylar başladı,
artarak, artırılarak ‘planlandığı’ gibi de devam ediyor.
Hükümet henüz kurulmadı veya kurdurulmadı.
‘Milli İrade’nin kararına burun kıvıranlar erken seçim peşinde.
Evde; un var, şeker var, yağ var ama helva yapamaz duruma geldik.
Avrupa Birliği, Amerika, NATO devreye girsin isteniyor.
‘Utanma’ kalmadı…
Konu daha önce:
Oslo’da ‘gözlemcili’ görüşüldü…
Çözülemedi.
İmralı’da ‘Devlet Heyetince’ görüşüldü…
Çözülemedi.
Kandil’ de toplantılar yapıldı, mektuplar gitti ve geldi…
Çözülemedi.
Diyarbakır’da İmralı’dan mesajlar okundu…
Çözülemedi.
Dolmabahçe’de mutabakat açıklandı…
Çözülemedi.
Şimdi taraflar:
Kandırıldık, oyalandık diyor; birbirlerini suçluyorlar.
Böyle olmaz! Sorunlar kapalı kapılar arkasında çözülemez.
Nereye çeksen oraya gidecek açıklamalarla,
‘Çözüm süreci’ bilmecesini anlatamaz.
‘Milli İrade’nin konuşulandan haberi olmazsa;
ne konuşuldu, hangi konuda mutabık kalındı bilinmezse sonuca gidilemez.
**
Ne yapılmalı sorusuna verilecek cevap basit:
TBMM’si konuya el koymalı.
Milletvekilleri çözüm için istekli ve çalışıyor olmalı.
Millet ve vekilleri yani herkes, ‘maşa’ ile ‘mangal’ı tanımalı.
Sorumlu, aktif, çözüm odaklı olunduğunda:
Parlamentoda bulunan siyasi partiler kameralar önünde bir araya gelmeli,
‘Milli İrade’nin önünde eteğindekini masanın üzerine koymalı.
Sorular açıkça sorulur o zaman:
Siz ayrı, biz ayrı, noktasına getiriyorsanız…
Siz kimsiniz?
Biz kimiz?
Ve
Ne isteniyor denilebilir.
Mesela: Hangi haklar anayasal güvence altında değil?
Hangi haklardan yararlanamıyoruz?
Birbirimizden eksik veya fazla neyimiz var?
Serbest ticaret yapabiliyor muyuz?
Devlet’te iş mi bulamıyoruz?
Eğitimde önümüzü kesen mi var?
İbadetimiz mi engelleniyor?
Açıkça sorulur, açıkça cevaplar alınır.
Sorun nerede ise o noktada anlaşma aranır, bulunur.
Yeter ki, konu hepimizin gözü önünde apaçık olsun.
**
22 Temmuz’la başlayan olaylar
12 Eylül’de ‘bıçakla keser gibi’ sona eren olayların negatif resmi gibi görünüyor.
Kaygılıyız…