Kuş Cenneti Alarm Veriyormuş ! Gerçekten Mi?

KUŞ CENNETİ ALARM VERİYORMUŞ! “GERÇEKTEN Mİ?

Fikret ÇAĞIN.

Yerel basınımızda yayımlanan bir habere göre, CHP. Balıkesir Milletvekili ve İç işleri komisyonu üyesi Sayın Ensar AYTEKİN.

Manyas kuş gölündeki kirlilik konusunu TBMM gündemine getirmiş ve bu konuda bir araştırma komisyonu kurulması gereğini arz etmiş, tebrikler.!

Göl, çevresindeki şirketlerin adeta atık yuvasına döndü.B böylesine eşsiz bir ekolojik alan kirlilik nedeniyle "ALARM VERİYOR" demiş, (yani S.O.S veriyor demek istemiş). Ve gelecek nesillere yaşanabilir bir çevre bırakmak başta biz siyasiler olmak üzere tüm yurttaşların görevidir diye de bir laf etmiş.

Böylesi kocaman kocaman lafları zaman zaman çeşitli siyasiler söylüyor, siz de söyleyin Sayın AYTEKİN. Bizler bu tür söylemlere şerbetliyiz, Alışıkız yani.

Çevreyi koruma konusundaki sözleriniz, el hak doğrudur, ancak Sayın "İç İşleri komisyon üyesi" Ensar AYTEKİN kardeşim, sizin komisyon iç işlerindeki sorunlardan ne kadarını çözebildi?

Ya da hiçbir sorunu çözebildi mi?.

TBMM ne bir CHP,li yani bir muhalefet Milletvekili olarak sunduğunuz önerge dünyanın en mantıklı ve elzem olan soru önergesi bile olsa İktidarın bunu kabul edeceğine ihtimal veriyor musunuz? Yoksa Laf olsun torba dolsun günü kurtaralım hesabında mısınız? Sayın CHP Balıkesir vekillerimiz Ahmet Akın'da Fikret Şahin'de  önerge üstüne önerge veriyor sadece okuyup geçiyoruz sonuç alınan bir önerge oluyor mu* Oluyor da biz mi bilemiyoruz.?.

Mecliste kabul görülmesi mümkün olmayan soru önergelerini sürekli vermek ve Meclisin ihmallerini gözler önüne sermek elbette muhalif siyasetin bir tür görevidir.

Ancak, olmaz ya, de ki Kuş gölünün kirliliği hakkındaki araştırma komisyonu kurulması teklifiniz TBMM de kabul edildi ve komisyon kuruldu. Ne yapacak o komisyon İşe nereden başlayacak?.

30 yıldır Kuş gölü ve kuş Cenneti adına festivaller yapıyoruz, 30 yıldan günümüze kadar nice komisyonlar kuruldu nice Bilim insanlarının çözüm öneren raporları yazıldı, çevreyi korumaktan çok yok olmasını seyreden çevre dernekleri,her partiden nice siyasiler ahkam kesti, Ne oldu?

30 yıldır bir arpa boyu yol alınabildi mi?. ( Çözümü var aslında). Çözüm isteyen yola baş koyar mücadele eder çözer,halk yanınızda. Oysa yapılan hep lafı güzaf yani boş lakırdı..

Ne oldu biliyor musunuz? Edincik’teki BİO GAZ tesisinin çeşitli atıklarından tutun da 6 Hava üssünün, 800 dükkana ulaşan küçük sanayi sitesinin Etibank Asit Fabrikalarının ve Eski sığırcı tren istasyonuna kadar arıtmasız ve çarpık yapılaşan, yüzün üzerindeki irili ufaklı - sözüm ona denetleyen hak getire - sanayi kuruluşlarının, asit, siyanür ve çok çeşitli zehirli atıklarının göle giden miktarı arttı.

Bu yüzden her yaz mevsiminde gölde giderek artan miktarlarda toplu balık ölümleri görülüyor, bunu gören çevreye duyarlı insanlar, bu ölümleri gölün sularının zehirlenmesine ve sudaki oksijenin çok azalmasına bağlıyor ve gölün korunmasının kaçınılmaz olduğuna inanıyorlar. 

Halbuki bazı siyasi görüşlere(!) ve de bana göre(!), balıklar zehirden değil yüzme bilmedikleri için, bir kısmı da yüzme öğrenmeye çalışırken boğulup ölüyorlar yaaa işte böyle.

Hani bir söz vardır, Eşek ölünce eşek cennetine gitti denir ya, Göldeki Kuş Cennetindeki zehirli sudan ölen kuşlar da Kuş Cennetine gitmeli değil mi ya?

 O nedenle bırakın kuş gölünün zehirlerden kurtarılmasını, kuşların da öldükten sonra gidebileceği bir Cennetleri olsun, dimi ya.

Komisyon kurulursa es kaza çözüm mözüm bulunur da o zehirli sularla sulanan tarım ürünlerini yemeğe alışan bizlerin hali nice olur meselenin bir de bu yüzü var of ki of, iki ucu reçelli değnek.

Esen Kalınız.

FİKRET ÇAĞIN -06-07-2019 - BANDIRMA