ODTÜ'lü girişimci kadın, köyünde kurduğu kooperatifle atık yünleri ekonomiye kazandırıyor
- Orta Doğu Teknik Üniversitesinde endüstriyel tasarım alanında doktorasını tamamladıktan sonra doğup büyüdüğü Nevşehir'in Özkonak köyüne yerleşen Gülen Göz'ün kurduğu kooperatifte, atık koyun yününden fırın eldiveni, nihale, yorgan, bardak altlığı ve çeşitli aksesuarlar üretiliyor
- Gülen Göz:
- "14 üyemiz, 8 üreticimiz var. Üretilen ürünler insanların hayatına dokunuyor. Buraya hepimiz koşar adımlarla geliyoruz"
NEVŞEHİR (AA) - BEHÇET ALKAN - Orta Doğu Teknik Üniversitesinde (ODTÜ) endüstriyel tasarım alanında doktora eğitimini tamamladıktan sonra doğup büyüdüğü Nevşehir'in Özkonak köyüne yerleşen girişimci Gülen Göz'ün kurduğu kadın kooperatifinde, atık koyun yünleri ekonomiye kazandırılıyor.
Anadolu Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölümünden 2007 yılında mezun olan Gülen Göz (39), aynı alanda, 2011'de Erciyes Üniversitesinde yüksek lisansını, 2019'da ODTÜ'de doktorasını tamamladı.
Farklı kentlerde çeşitli işlerde çalışan Göz, büyükşehirlerin stres ve koşuşturması yerine hayatını kırsalda sürdürmeye karar verdi. Göz, 2019'da doğup büyüdüğü Özkonak köyüne yerleşerek, bu yıl nisanda "Kapadokya Özgün Üretimler Kadın Girişimi, Üretimi ve İşletme Kooperatifi"ni kurdu. Göz ve kooperatif üyesi 14 kadın, atık koyun yününden ürettikleri ürünleri satarak gelir elde ediyor.
Gülen Göz, AA muhabirine, büyükşehirlerde ağaç, toprak ve temiz havayı hissedememesi nedeniyle hayatı sorgulamaya başladığını, ardından aldığı kararla köyüne yerleştiğini söyledi.
Köyde yaşamaya başladığında etrafı gözlemlediğini, bahar aylarında kırkılan koyun yünlerinin çevre kirliliği oluşturduğunu fark ettiğini dile getiren Göz, hem doğduğu yere hizmet sunmak hem de çevre kirliliğinin önüne geçmek adına çalışmaya karar verdiğini belirtti.
- Şanslıyız, kadın emeğinin çok destek gördüğü bir dönemde kadın kooperatifi kurduk"
Göz, Ahiler Kalkınma Ajansı, Nevşehir Valiliği ve Avanos Kaymakamlığının destekleriyle kurduğu kooperatif için 2012 yılından beri atıl halde olan eski huzur evi binasını Özkonaklılar Vakfı'ndan talep ederek aldıklarını aktardı.
İnsanların geçmişte kıymet verdiği koyun yününün, bakımının meşakkatli olmasından dolayı geri plana atıldığını kaydeden Göz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bahar aylarında kırkılan koyun yünleri çöpe atılıyordu. Bu yünlere talep olmadığından insanlar imha etmek için yakmaya çalışıyordu. Yün en zor alev alan malzemelerden olduğu için kirliliğe sebep oluyor. Yün yatak ve yorgan uyku kalitesini artırmasına rağmen bakımı zor ama koyunla hala kırkılmaya devam ediyor. Sadece Nevşehir'de her bahar yaklaşık 50 ton yapağı dediğimiz koyun yünü çıkıyor. 'Yer üstünde bir cevher var biz bunun kıymetini bilmeyip çöpe atıyoruz, bir şey yapmak gerekiyor.' dedim. Tasarımcı olduğum için yünü modern hayata nasıl entegre ederiz sorusu üzerine çalışmaya başladım. Çok şanslıyız çünkü kadın emeğinin çok destek gördüğü bir dönemde kadın kooperatifi kurduk."
- Ürünler yurt dışına da gönderilecek
Temin ettikleri yünlerden fırın eldiveni, nihale, bardak altlığı, aksesuar, yorgan, alez ürettiklerini belirten Göz, "14 üyemiz, 8 üreticimiz var. Üretilen ürünler insanların hayatına dokunuyor. Buraya hepimiz koşar adımlarla geliyoruz. Bizi maddi hem de manevi yönden tatmin eden bir iş." diye konuştu.
Göz, İstanbul ve Kapadokya'da kurdukları satış noktalarında pazarladıkları ürünleri, kadın girişimcilerin el emeği ürünlerini destekleyen platformlarla yaptıkları anlaşma gereği kısa süre sonra yurt dışına da göndermeye başlayacaklarını söyledi.
Kooperatifte görev alan kadınlardan Ayşegül Erciyas, el işine olan ilgisini kooperatif aracılığıyla ekonomiye katkı sağlayarak sürdürdüğünü belirterek, "Bu ürünleri yaptıkça mutlu oluyorum. Yünü çöp olmaktan kurtardığımız için motive oluyoruz. Yaptığımız ürünleri evimde de kullanıyorum." ifadesini kullandı.
Gülen Göz'ün kooperatifte çalışan annesi Gülten Göz ise yünü hayatlarına yeniden sokan kızına teşekkür ederek, "Kızımla bu işe girişince yünün kıymetli olduğunu hepimiz fark ettik. Gece bile uykumuzda model planları yapıyoruz." dedi.
Murat Asil