Köy ve köylülerin yüzlerce yıllık kaderinin değiştiği yıllar.

1900-1970 Yıllar Arası Nesil Çok Özel Bir Nesildir..

Bu yazının ilham kaynağı, benim bu gün paylaştığım fotoğrafın altına ''Anlaşılan bir tarih yaşamışsınız'' yorumunu yapan sevgili Ali Demircan ağabeydir, kendisine teşekkür ediyorum.

Haytef ve civar köyler bizler(bakkal) için gerçekten farklı bir değere sahiptir, bunu, Babamın bana aktardığı kadarıyla size çok farklı bir anı ile anlatayım.

Köy ve köylülerin yüzlerce yıllık kaderinin değiştiği yıllar.

Çay tarımına geçilmiş, yollar köprüler yapılıyor, okullar açılıyor, bakkallar fırınlar demirciler açılıyor, bütün toplum top yekün bir kalkınma atılım ve değişim içerisinde, herkes bir şeyler başarmanın peşinde, okuma yazma seferberliği var, çocukları okula gönderme seferberliği var, Haberleşme yeni yeni başlamış, gazete mecmua haftada bir de olsa geliyor, radyo henüz çok günah, ama o da yaygınlaşıyor, çarşıda sinema açılmış yetenler gidebiliyor, arabalar tek tük işliyor.

İşte bu ahval ve şerait içinde, okullarda faaliyete geçmiş.

1958 yılı Haytef'e (Rize-Çayeli)Ankara'dan müfettişler gelmiş, köyü ve okulu denetleyip bilgi alıp gitmişler.

O zamanlar müfettiş çok büyük adam, herkes saygı sevgi gösteriyor.

Babam da bakkal ya, duruşu ve kültürü ile okuldaki öğretmenlerin ilk muhatabı. Okulun müdürü ile müfettiş hakkında sohbet ediyorlar.

Aşağıdaki paragraf, okul müdürü ile müfettiş arasında geçen diyaloğun müdür tarafından babama aktarılmış hali.

Müfettiş sormuş müdüre.

- Bu civarda çocukların ve gençlerin alışveriş yapabilecekleri bakkal ve benzeri yerler var mıdır?.

- Var efendim.

- İyi o zaman, böyle bir köyde bakkalın olması ve çocukların oradan alışveriş yapmaları, onlar için şehirde yaşamış gibi genel eğitim ve kültür yuvası demek.

****

Yukardaki diyaloğu şimdiki insana anlatmak imkansızdır, ama o günleri, cehaleti, bilinçsizliği, kültürsüzlüğü, yokluğu, çaresizliği sadece bilenler bilir.

Bu günkü manada hiç bir şey bilmeyen bir toplumduk, hiç- bir- şey- bil- mi- yor- duk!.

Hiç bir şey bilmeyen bir insanı eğitmenin zorlukların kolay kolay kimseye anlatamazsınız, Eğitim derken aklınıza hemen mektep medrese gelmesin.

Kültürel eğitim, genel insan davranışlarının eğitimi, birbirleriyle iletişim kurma eğitimi, davranış eğitimi, ahlaki eğitim, komşuluk  hak hukuku eğitimi, konuşma telaffuz eğitimi gibi.

Şaka gibi gelmesin size bizim oraların yüz sene öncesi insan profilini yazmaya kalkarsam .... gerçi zaten okuyan olmaz ya neyse.

Ama olsa da nenelerinizden dinleseniz diyeceğim o da yok.

Yani sevgili gençler o zamanları sizin algılamanız zordur demeye getiriyorum.

Belleğinize yerleşmiş bilgilerle o dönemi sorgulamanız imkansızdır, ancak bu ve bunun gibi anlatımları dinlerken empati kurup kendinizi o günlerde yaşamış olmak gibi hissederseniz belki.

Son olarak şunu belirteyim.

1900 ile 1970 yılları arası bizim yörede doğmuş nesil çok özel bir nesildir.

Bu nesil hakkında kitaplar yazılması lazım.

Göbeklitepe' den sonra ki on bin yılı baz alırsak, 9900 yıl bir tarafa, son 70 yıl bir tarafa diyebilirim.

Sadece kendi görüşüm olanı aktarayım, ülkemizin bu günkü kalkınması ve nasıl ne kadar olabildiyse gelişmişliği o nesilden sorulur.

1970 ten sonrasını sorduğunuzu duyar gibiyim.

Hiç sormayın daha iyi.

Not: Tarihi fotoğrafı bizimle paylaşan sevgili Mehmet Kakşi'ya da teşekkür ederiz.

22-10-2020/CEVAT YILMAZ/BEYKOZ-İST