Körfezin Ak Lekesi

KÖRFEZİN AK LEKESİ

Güzeldir Bandırma. Doğasıyla, insanıyla gerçekten güzeldir.

Avrupa topraklarımızın Anadolu' ya açılan kapısıdır. Ülkemizin en büyük sanayi merkezlerinden biri olma yolunda hızla gelişmektedir. Bu hızın ne durmasını ne de yavaşlamasını isteriz. Ancak gelişiyoruz diye çirkinleşmemiz, sağlığımızdan olmamız gerekmemeli. Burada yaşayan, çalışan insanlar, eğitim gören gençler, büyümeye çalışan çocuklar. Biziz onlar, bizim gençlerimiz bizim çocuklarımız...

On sekiz yıl önce oturmakta olduğumuz evi satıp başka bir semte taşınmaya karar verince; çevreyi şöyle bir araştırdık. Yeni yerleşim alanlarının kurulduğu bir dönem. Evimiz; deniz görsün, sessiz sakin bir köşede olsun istedik. Bütcemize de uygun olduğunu görünce; Levent semtini seçtik. O gün için bize geleceği parlak göründü. Gittik, inceledik, kooperatif yetkilileriyle görüştük. Bu semte İsviçre'den alınan yerleşim planı uygulanacakmış. Geniş yollar, aydınlık ve hepsi deniz gören evler. Yeşil alanlar, oyun parkları, açık kapalı yüzme havuzları, hatta bir de tenis kortu....

İleri yıllarda sahilinin, marina olma olasılığı... Bir daire almakla kalmayıp yüksek bir arsa payına sahip olacağız. Ayrıca çevre giderlerini karşılayacak geliri sağlayacağı beklenen, sekiz on ortak dairede, pay sahibi olacağız. Gelişmiş ülkelerde şehir merkezlerinde oturmayı; tercih etmezler. Biz de gelişmekte olan ülkenin vatandaşları olarak bu akla uyduk. Trafik sıkıntısından şehrin keşmekeşinden uzak sakin bir köşe. Kurulan bu güzel semtin bir yerinde gözü rahatsız eden atık yığının ne olacağını sorup içimizi rahatlatan cevabı aldık. Efendim atığın biriktirildiği çukur alan dolunca, üzerine toprak atılacak, ağaçlandırılacakmış !. İnandık, güvendik, taşındık. ,,

Sahilde devasa bir arıtma tesisi buradaki atıkları arıtıp sulama suyu kalitesine getirecek çevredeki yeşil alanlar bu su ile sulanacakmış. Bu( mış) ların temel attığı umutla, yüzlerce insan buraya sahip çıktı. Yarım yamalak teslim aldıkları dairelerini bütçelerine uygun tamamladılar. Bahçeler, yollar ağaçlandırıldı. Bu arada ikide bir toplantılar yapılıyor, yönetimler değişiyor, kararlar alınıyordu. Sonunda İsviçre usulü yerleşim planı kuşa döndü. Ne yüzme havuzu, ne park ne bahçe yapıldı. Üstüne üstlük inşa edilmiş milyarlık yatırım arıtma tesisi, iptal edildi. İçindeki milyarlık makinalar yok oldu. Belediyeye ait olduğu söylenen arazilere üç beş ağaç dikip telle çevirenler, vergisini birkaç yıl ödeyip buraların sahibi oldular.

BOR VE ASİT fabrikalarının atıkları bir dağ oluşturmakla kalmadı. Sıra dağlar gibi yükseldi ve çevreyi kapladı. Kuşbakışı bir Bandırma fotoğrafında rahatça göreceğiniz, görüp kahrolacağınız şlamlar, körfezimizin ak lekesi olarak büyümeye devam ediyor. Bırakın üzerine toprak atıp yeşillendirmeyi, 2020 yılına kadar kirletmek, daha da çirkinleştirmek üzere karar alındı. İnsan sağlığını bozan bu tutumu engellemek üzere atılan adımların hepsi fiyasko. Yirmi yılda şlam sıra dağları yükselirken, bu konuda belediyeler ne yaptılar, ne sonuç aldılar?

Yedi sekiz binlik nüfusuyla seçim sonuçlarını etkiliyebilen bu semtteki çirkinlik, Bandırma' nın çehresindeki ak leke değil de ne? Başka bir semte taşınsaydık keşke , demiyorum. En seçkin olduğu düşünülen semtlerde de acil çözüm bekleyen ciddi sorunlar var. Merkezde trafik sıkıntısı, park sorunu. Tepelerden akan pis sular. Angus kokusu, körfez kirliliği. Sosyal ve kültürel çalışmalara inen darbeler. Kültür merkezlerinin işlerliğinin engellemesi. Rant savaşının yarattığı dalgalanmalar. Bu gün 17 Eylül sevgili Bandırma!Azılı düşmandan nasıl kurtulduysan, bu lekeden de kurtul!

Sana güzellikler yaraşır. 
ULVİYE KARA AKCOŞ