Kimse zorba olarak dünyaya gelmez.
Miskin Halk kendi ceberrutlarını yaratır…
*
Gücünü zorbalıktan alan acımasız ,merhametsiz vicdansız kişilere "ceberrut" deriz ve belli ki kendi "ceberrut"larımızı kendimiz üretiyoruz.
Tıfıl Evlat ve Kocaman Baba'nın kısa hikayesini anlatayım size...
Anadolu'nun ücra bir köşesinde su sorunu yaşayan bir köyde bir baba ile oğlu yaşarmış. Köyün cılız bir şekilde akan tek kaynak suyu, su deposunda biriktirilip, günün belli saatlerinde açılarak hanelere su verdirilirmiş. 24 saatte ancak dolan deponun vanasını açtıktan sonra en fazla bir saat kap kacak doldurdun doldurdun yoksa 1 gün boyunca beklemek zorunda kalınırmış. Köy erkeklerinin bir araya toplandığı cumalardan bir cuma vakti ; bütün köy erkekleri gibi baba oğul huşu içinde imamın sürekli adaletten, doğruluktan bahseden vaazını dinlemişler..İmam vaaz ,baba zikir ile meşgulken; oğul da hocanın her dediğini pür dikkat kaçırmamaya çalışmış. Ve herkes gibi namazdan sonra evlerine geri dönmüşler.
Bir zaman sonra baba ve oğul, büyük bir bahçenin önünden geçerken imam seslenmiş.
- Heyyy ! Rüstem emmi şu tıfıl oğlunu da al bahçeme gel ,soğuk bir şeyler içelim iki laf edelim, demiş. Tıfil oğlan bakmış koca bir bahçe ve ortada büyük bir havuz !. Havuzun su kaynağı ise görüntüde sondaj ile karşılanıyormuş gibi gözükse de , bizim adaletçi imam fazla elektrik parası ödememek için havuza köy şebekesinden "kocaman" bir boru bağlatmış. 1 saatlik bir su akıntısında köylünün evinde çeşmeler ip gibi akarken imam havuzunun suyu büyük boru sayesinde kısa sürede doluyormuş. Durumu fark eden evlat , babasının yanında imama ; '' hocam sen ki cuma vakti bizim gibi alçak ruhlara adaletten, doğruluktan bahsedersin iyi güzel peki bütün köylünün su ihtiyacını baltalayıp kendi menfaatin için bu yaptığın hak mı diye sormuş.
İmam şaşkınlıktan donakalmış. Bu tıfıl ‘hergelenin densizliğine bak hele. Köyün imamına ne haddine böyle konuşmak. Ağzı bir karış açık ,dumura düşmüşken , babası araya girip evladına çıkışmış,
- ‘İmam efendiye saygısızlık etme, senin haddin değil. Deyip evladını susturmuş.. Evlat da sessizce başını öne eğmiş..
*
Yıllar sonra o otoriteye boyun eğmeye şartlandırılmış tıfıl evlat babasının otoritesinden çıkıp kendi yolunda yaşamaya başlamış.
Bir gün büyükçe bir zincir markette kasa kuyruğunda beklerken takım elbiseli bir zatın şeker reyonunun önünden geçerken kazayla paketleri devirdiğini görmüş. Bu kravatlı zat düşürdüklerini toplayıp reyona koyacağına ne desin?
- Kaldırın bu düşen paketleri aldırın demiş ve olay yerinden kibirle uzaklaşmış. . Bitmek bilmez müşteri kuyruğundan canından bezmiş kasiyer kadın başını kaldırmış ve işe en son başlayan mağaza çalışanını ismiyle çağırıp şekerleri hemen toplamasını söylemiş. Yaşı genç mağaza çalışanı dökülenlere paketleri anlamlı sessizlikle toplamaya başlarken ,bizim tıfıl evlatın aklına o imamın yaptığı gelmiş ve hemen kasiyere şunu sormuş; ''o şekerleri deviren kişi mağaza müdürü mü diye sormuş. Hayır o şahıs müşteridir'' cevabını almış. Sonra şekerleri yerden toplayan mağaza çalışanına dönüp, yüksek sesle; "sen neden topluyorsun, kim döktüyse onun toplaması lazım. Sıradaki kişilere de dönüp sizde bu kasiyer gibi haksızlığa sessiz kalırsanız, bir gün sıra size de gelecek ve haksızlığa uğrayacaksınız" diye adeta haykırmış. Bunun üzerine müşterilerden de destek veren sesler yükselmiş. Kibirli vatandaş ise az öteden bu tuhaf durumu şaşkın bir sessizlikle izlemiş!...
*
Hikaye bu kadar. Gerçek bir hikaye.
Baba babasından sindirilmeyi, haksızlığa karşı susmayı öğrenmiş evladına da aynısını aşılamak zorunda kalmış.
Haksızlık yapan kişinin statüsünü sorma amacı olayı meşru hale getirmek için değil, bilakis böyle bir terbiyesizliği bir müdür yapıyorsa eğer bunun daha vahim olduğunu göstermek içindi. Titr haksızlığı meşrulaştıramaz.
Haksızlık yapan müşteri ile imam arasında bir fark yoktur. Haksızlığa göz yuman baba ile, bu olayı gördüğü halde sessiz kalan kasiyer ve müşteriler arasında da zerre fark yoktur.
Haksızlığa sessiz kalındığı sürece toplum kendisine haksızlık yapan zorbaları meşru hale getirir.
Kimse zorba olarak dünyaya gelmez. Miskin Halk kendi "ceberrut"larını yaratır…
15-07-2022 /HÜSEYİN TEKKOL